bugün git yarın gel.
mesai 5.30da biter ama en geç 5.15 te çıkar.
3 kat yukarıda sağda, 5 kat aşağıda sağla gibi yer tarifleri,
mesai saati içinde asık suratlı dolanır,
bol bol vatandaşı azarlar,
sabahları mutlaka iş geç gelir,
vatandaşın işi olmuş olmamış benim dikimemi düşüncesi,
ve en önemlisi işini bilen memur.
1- sanki hiç çalışmıyor ve oturduğu yerden maaş alıyor sananlara,
sürekli kendini geliştirmek isteyip de buna çelme takanlara,
2- dışarıdaki statüsü çok yüksek olup da karşısındaki kişinin aslında ne kadar aptal olduğunu görüp, o aptalın da sırf memur diye onu ezmeğe çalışır tavırlarına.
3- işini iş olarak değil ibadet olarak görmesine rağmen, oturup tırnak törpülediğini sananlara,
sanıldığının aksine bazı memurluklarda artık ileri teknolojinin gerekleri ile çalışıldığını daha öğrenememiş ve bilgisayarda oyun oynuyor sananlara,
4- kendileri memur olmak için KPSS sınav kuyruklarında sınavlarda sürünürken memurları beğenmeyenlere,
5- kendi üzerindeki amirin zeka ve eğitim seviyesinin daha düşük olması nedeniyle sırf dedemden kalma personel kanunları yüzünden bu duruma
katlanmak....
bunun yanında, az ile yetinip helalinden kazanıp haline şükredip, ülkem için daha iyi ne yapabilirim, işleri en güzel ve pratik nasıl çözebilirim diye didinmesidir.
bir de; memurları ahmak zannedip ahmak durumuna düşenlere şaşırmaktır.
bu başlıkta yazılanların aksine bazı memurlar gerçekten işini üst dervelerinden daha iyi yapmaktadır. mesela milli eğitim kurumunda çalışan bir memur, bağlı bulunduğu okulda öğretmenlerin veya müdür yardımcılarının yapacağı işleri afedersiniz eşek gibi yapmaktadır ve verilen emirlerede karşı çıkma şansı yoktur. o kadar iş yapmasına rağmen yol parasını vermekten aciz kişiler vardır. bu yazdıklarım bütün memurlar için değil aklı başında çalışanlar için düşüncemdir. benim fikrimide soracak olursanız memurlar, yüksek maaşı öğretmenlerden daha çok haketmektedirlerdir. memurların 1 ay gibi kısa bir tatil süreceleri varken öğretmenlerin yaptığı tatil sürecelerini sayamayacağım. ayrıca memurun 1 aylık tatilinde üst makammlar tarafından işe çağrılma şansıda vardır. ama bir öğretmeni yıllık izninde öldürsenizde çalıştıramazsınız. öyle yukarıda yazılanlar gibi hayatımda hiç suratı asık, gelen yabancıya çemkiren ne bir memur gördüm ne de duydum.
ha son olarakta memurlar çalışmasına rağmen yemediği hakaret kalmıyor maalesef. en büyük örneğini sözlükte görmüşüzdür. memuru size nasıl tanımlayayım şöyle dersek memur halkın gözünde basit bir işçi olarak görülmektedir. ama bir öğretmenden fazla çalışmasına rağmen asla ve asla öğretmenler gibi aç gözlü değillerdir. aldıkları maaşa şükrederler. ortalıkta açız diye dolaşmazlar. bunu bilir bunu söylerim.
yillar sonra bugun ilk kez bir devlet dairesinde isimi halletmeye calisirken Kadikoy SGK Mudurlugu'nde gozlemledigime gore "hala" insanlara kopek muamelesi yapmasi ve "guya" bilgi verirken kafasini kaldirip insanin suratina bile bakmamasi,
karsisina gelen vatandasin gorgu ve bilgi duzeyine bakmaksizin herkese kaba davranmasi ve "sen" diye hitap etmesi...
aslına bakılırsa kurumdan kuruma değişiklik gösterir bazı kurumlar large bazıları da yorucu. kalıbına göre şekil alır bukalemun memur.
adliye, tapu ve vergi dairelerinde rüşvet çok döndüğünden zenginliğini belli etmek istemeyen memurlar çok pejmürde giyinir. nice katları arabaları vardır ama üstü başı özellikle pasaklı kırık dökük gezer.
icra müdürlerinden birirnin 6 maaşını üst üste çekmeyi unuttuğunu bilirim. icra müdürlerinin ayda ortalama (ektra vurgunlar hariç) 15-20 lira kazandığı söylenir.
