türk medeniyeti

    9.
  1. 8.
  2. şimdi buraya paragraflarca yazı yazarım da kimse okumayacak biliyorum.

    özet geçeyim. denilmişki 2000 bin yıl önceki tiyatrolarda keçi güdülüyormuş falan filan. anası sikik orospu evladı, o kalıntılar koruma altındadır, açık hava müzesidir, zaten ege ve akdeniz'de hayvancılık yok denecek kadar azdır. gel gelelim onlar 2000 bin önce tiyatro yapmışlar, biz onlardan da 1500 sene önce tanrı dağlarından ,yalnızca yerçekimini kullanarak, turfan'a su taşımışız.

    uygurlar, müthiş bir dizayn ile tarım alanlarını sulamak için yine su yolları yapmış yerin altında. hunlar dönemin en büyük şehrini kurmuş vs. vs. üstelik akdeniz ikliminde değil koysan insan yaşamayacak bozkırda, çölde.

    tanrı nimeti diye demir ve tahtayı yere koymamışlar, duvara asmışlar. nehri kirletmemek için onlarca mesafeden su taşımışlar. hanginiz bu inceliğe eriştiniz de bunu 3500 yıl önce yapan bir medeniyete laf atıyorsunuz.
    2 ...
  3. 4.
  4. türk piramitleri, turfan kanalları, altay mumyaları, altın elbiseli adam heykeli, koç, kaplumbağa ve insan heykelleri, balballar, yazıtlar...vs. de eklenince keşfedilmemiş veya çin'e/moğolistan'a mal edilmiş bir uygarlık kökeninden gelen ve anadolu başta olmak üzere hindistan, iskandinavya, mezopotamya (bazı tezlere göre amerika) gibi dünyanın dört bir köşesine taşınan medeniyettir.
    1 ...
  5. 2.
  6. çok çalışıp yeniden hakim kılnmalıdır ki insanlık huzur bulsun. kimse açlıktan ölmesin.
    0 ...
  7. 1.
  8. --spoiler--
    türkler, at üstündeyken attığı oku yüzük deliğinden geçirecek kadar nişancıyken, diğer milletler çapulculuk ve yağmacılıkla yetiniyordu. heredot'un yazdığı tarihte, yunanlılara medeniyeti öğretenler turanlılardır. asırlar önce yazdığı divan-ı lügatit türk'te, türklerin bin yıl önce de ceplerinde mendil taşıdığı, kızgın suyla demir ısıtıp "ütüg" (ütü) yaptığı, bunun rusça'ya "ütüyüg" olarak geçtiği bilgisini veren kaşgarlı mahmut'un eserinin önsözü: "tengri, onlara türk adını verdi; onları yeryüzüne hâkim kıldı. cihan imparatorları türk ırkından çıktı. dünya milletlerinin yuları türklerin eline verildi. türkler, tengri tarafından bütün kavimlere üstün kılındı." kanuni devrinde osmanlı'da dünya da ilk çizgi film tekniğinin temeli atılırken, fransa kralı ülkesini oturaktan yönetmekteydi. türkler, keşfettikleri gezegenlere türkçe adlar verirken, avrupalılar "dünya tepsidir-tepsi değildir" savaşı veriyordu. türkler, akıl hastaları için dünyanın en iyi hastanelerini inşa ederken, avrupalılar "şeytan" diyerek yakmaktaydılar.
    şimdi inşallahla, maşallahla ve arap masallarıyla uyutulup, milli his ve heyecanları uyuşturulmuş bu millete türlü gizli oyunlar ile türklüğünden utandırmaya, geçmişini unutturmaya çalışılıyor.
    "başka uluslar, çağdaş uygarlığa girmek için, geçmişlerinden uzaklaşmak zorundadır. oysa türklerin çağdaş uygarlığa girmeleri için, yalnız eski geçmişlerine dönüp bakmaları yeterlidir."
    --spoiler--

    ziya gökalp

    bu bilgi, kocaman okyanustaki bir bardak su kadardır. türkler savaştan başka bir şey bilmezler diye bok atan 'piç'lere duyurulur. ya araştırsınlar, ya da soysuz birer piç olduklarını kabul etsinler artık. o öten gagaları bir gün koparılacaktır.

    buradan züppe döllerine de gönderme yapmak yararlı olur. yok türk insanı şöyle, türk erkeği böyle, türk kızı bilmem ne diye öten züppe itler de artık aklını başına alıp gerçek türk nasıl oluyormuş görsünler. gelip de ilkel kalmış, araplaşmış, kürtleşmiş insanları ısıtıp ısıtıp önüme koymasınlar.

    not: bu yazıda hiçbir hakaret yoktur, tarih bilgisi ile sunulan gerçeklerin yanı sıra, insan tiplerine verilen genel adlar belirtilmiştir(piç, züppe vs.).
    3 ...
  9. 7.
  10. geri bir medeniyet değildir aynı zamanda. yukarıdaki entrimden farklı bir konuyu barındıran bu entriyi, edit olarak girmiyorum, ayrı bir entri olarak giriyorum affınıza sığınarak.

    modernitenin yanı sıra bize dayatılan bazı batılı değerler var.insanların giyim kuşamından tutun da yaşam tarzına ve inancına kadar pek çok şeye etki ediyor bunlar. ve insanlarda "çağdaşlık" "modernlik" algısı oluşturuyor.

    halbuki insan hayvan derisinden yapılmış bir pantolon değil de kot pantolon giydiği zaman modern olmuyor. keçi sütü değil de, light pastörize süt içerek modern olunmuyor ama neticede modern yaşamın bize bu tarz bazı dayatmaları var. ve bu dayatmalara alışan bir vatandaş da doğal olarak, "aman canım, dağda bayırda gezerek hayat mı sürülür, çok ilkel" diyebiliyor. tamam, o yaşam tarzının çok da kolay olmadığı ortada. ama ideal bir toplumda bu insanlara çok ihtiyaç var. nişantaşındaki hayvansever, eline aldığı 25 santimlik finosuyla istiklal caddesinde eylem yaparken; bu insanlar ayılarla, domuzlarla, kurtlarla iç içe yaşamasını öğreniyorlar. onlara saygı duymasını, onlara zarar vermeden birlikte temiz bir çevrede yaşamayı öğreniyorlar. ve hepsinden önemlisi, bu insanlar insanoğluna bahşedilmiş en büyük nimetin doğa olduğunu biliyorlar. sen istanbulda, izmitte, ankarada, bursada iki kuruş daha fazla kazanmak için havayı, suyu, toprağı kirleten şirketlere üç kuruş maaş karşılığı köpeklik yaparken, bu insanlar doğanın onlara sunduklarıyla yetinmesini öğreniyorlar. şimdi hangisi daha ilkel bir yaşam biçimi, orasını size bırakıyorum.

    bu bahsettiğim şey sadece göçebe türk medeniyetiyle ilgili falan da değil. kızılderililere de aynı sebepten ötürü saygı duyarım. kazak, moğol göçebelerine,altay türklerine de saygı duyarım. afrikalı yerel kabilelere de. o ilkel dediğimiz adamlar asırlarca afrikanın dağlarında, küçük gruplar halinde yaşadılar. modern(!) avrupalılar o toprakları işgal edince bunları da köle yapıp dere kenarlarına inmeye zorladılar. modern yaşam onu gerektiriyordu çünkü. bu insanların dere kenarlarına, düz ovalara, okyanus kenarlarına yerleşmeleri gerekiyordu ki o dönemde medeniyetin en temel ihtiyaçları olan demiryoluna, limanlara vs ulaşımları sağlanabilsin. modern dünyanın gerektirdiği gibi alış veriş yapabilsinler, avrupalılara da bu sayede para kazandırabilsinler! ama o ilkel insanların bilip de avrupalıların bilmediği bir şey vardı: sıtma. bugün afrikanın en büyük sorunu olan bu hastalık ve onun gibi daha niceleri, avrupalılar buraya ayak basana kadar o kadar cana mal olmuyordu.

    o yüzden diyorum ya. bizler, bilimle yetişip büyüyen bir nesiliz. her şeyi bilimle çözebileceğimizi düşünüyoruz. haklı olup olmadığımızı zaman gösterecek. ancak ilkel dediğimiz bu insanlar binlerce yıldır doğanın dilini öğrenen, onun dilini konuşan insanlar. bu insanları ilkel görüp onları da bizden birisi yapmaya uğraşmak yerine, bu adamlardan bir şeyler öğrenmeyi denemeliyiz. çünkü bazı konularda onlardan hala bile çok şey öğrenebiliriz.
    0 ...
  11. 5.
  12. anadoludaki son kalıntıları da bugün türkler tarafından yok edilmektedir. ben milliyetçi bir insan değilim. bununla beraber her kültürün mümkün olduğunca yaşatılması gerektiğine inanan, bunu da insan haklarının gereği olarak gören birisiyim. bugün türk medeniyeti dediğiniz zaman türkü, kürdü, lazı, çerkezi, komünisti, milliyetçisi, alevisi, sünnisi kısacası herkesin ortak bir payda bulabileceği, çok önemli bir mevzudur. ve türk medeniyeti, göçebe kültüre dayalı bir medeniyettir.

    bugün bile sayıları oldukça az olmakla birlikte göçebe yaşamı devam ettirmeye çalışan yörükler var. bu insanlara devlet yardım elini uzatacağı yerde, onları türklüğün bu en önemli geleneğini devam ettirdikleri için onlara destek vereceği yerde tam tersine bu insanlara evler, topraklar vaat ederek, kimi zaman da desteğini esirgeyerek onları yerleşik düzene geçmeye zorluyor. üstelik bu şu anki hükümetle sınırlı olan bir tutum da değil maalesef.

    turancılık deyince mangalda kül bırakmayanlar, kızıl elma kızıl elma diye etrafta caka satanlar, bunun üzerinden prim yapmaya kalkanlar bile söz dönüp dolaşıp anadoludaki türk medeniyeti kalıntılarının temsilcileri olan yörüklere ya da alevilere gelince sus pus oluyorlar. sebebi de gayet açık. birincisi, yerleşik toplumda konar göçer yaşam tarzının devlete ciddi bir külfeti oluyor. bu insanların denetlenmesi, mali işlerinin devlet tarafından kontrol altına alınması zor. ikincisi de bu insanların bir kısmı inançları dolayısıyla, bir kısmı da yaşam tarzı dolayısıyla sahipsiz durumda. çünkü bugün memlekette kendisini türk medeniyetinin koruyucusu(!) ilan etmiş kimseler, türk-islam sentezi adını verdikleri bir doktrine göre hareket ediyorlar. ve bu doktrinde, yaşam tarzı sünni islamla çok fazla uyuşmayan bu insanlara pek fazla yer yok maalesef.
    0 ...
  13. 3.
  14. göçebelik ve savaşçılıkla başlayıp türlü medeniyetlerden etkilenerek çağdaş haller almıştır.
    0 ...
  15. 6.
  16. soyut kavram. türk medeniyetsizliği denmelidir.

    edit: 5 parmağın 5i bir değildir fakat medeni türkler azınlıktır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük