--spoiler--
Şevket: hiç ilgilenmedi benimle... Çay içmeye davet ettim, oraya da gelmedi.
Kedi: E, çaydan.
Şevket: Ne çayı, ne alakası var?
Kedi: Çaydan, çaydan... Bu durumlarda kahve her zaman daha çok işe yarar. Bak, çayda kadınları rahatsız eden bir şey, böyle "yerel bir tını" var.
Şevket: Yerel mi? Ne alâkası var. Çay yerel, kahve değil mi?
Kedi: Bak, "Benimle kahve içer misin?" sorusu, bütün kadınlarda, hepsinde aynı rahatlatıcı çağrışımı yapar. Böyle beyaz, fincan, porselen, şık, mayhoş aroma kokusu, hele Latin ezgiler heheey nelerr nelerr... Ama çay... Çay böyle "başarısız erkek" gibi bir şey demek çay...
Şevket : -Bence artık Heidegger okuma, kafan iyice Naziler gibi çalışmaya başladı.
--spoiler--
çay da bize ingilizlerden gelen bir kültürdür. üstelik kahve osm'de var olan ama çay olmayan bir içecektir. yani kahve daha köklüdür kültürümüzde. bilip bilmeden konuşmayın.
demlenmiş çay candır. özellikle ince belli bardakta. hangimiz evinde hissetmez ki kendini o bardakla çay içince. hıı kahve de sevilir sınav gecelerinin can simididir ama bir çay değildir olamaz.
çay yapmanın daha zor ve ustalık istediğinin darkında olan kızdır. rezil olmamak için bir fincana bir kaşık kahve atıp sıcak su eklemeyi daha kolay görmektedir. nefret edilsi kız tipidir. uzak durmak ve uzak tutmak lazımdır.