üç günlük yazıp çizdiklerimden sonra vardığım bir dizi kanaatten mürekkep tezlerdir efendim.
bunları sıralamak gerekirse:
1) türk kızı bizim sahip olduğumuz duygulara sahip değildir. hele hele sevmek eylemi ile uzak yakın alakası yoktur.
2) türk kızı, kendini bildiği andan itibaren vajinal zeka ile hareket etmektedir. buradan hareketle sadece birleşme dürtüsü ile hareket etmektedir.
3) türk kızı yetiştirilirken, tüm erkekleri vajinası için potansiyel tehlike ve aynı zamanda kendisine cinsel özgürlüğü sağlayacak bir araç olarak görmektedir.
4) bu ikili düşünce sistemi kendisinde aşılmaz önyargılar oluşturmakta ve tüm erkekleri bu önyargılara göre değerlendirmektedir.
5) türk kızı, erkeğe sadece beğeni hissi ile yaklaşmaktadır. beğeni hissini uyandıran da cinsel dürtüleridir.
6) beğeni hissi özellikle dişilerde büyük oynaklık gösterdiğinden türk kızı ya ilk anda ya da ilk ilşkiden sonra bu hissi kaybedebilmekte ve beğendiği kişiye karşı ilgisiz kalabilmektedir.
7) bu durumda çekip giden tür kızı hiç bir acı hissetmez zira sevmemiştir, sevmek eylemi ile ilgisi yoktur.
8) derhal birleşmek için başka birini beğenmeye çalışan türk kızı birleştiği erkeğin çocuğunu dünyaya getirirse onu sevecek ve sevgi ile tanışacaktır.
9) ancak seviştiği erkeği sevmesi mümkün değildir.
10) bu yüzden gidenleri ve gelenleri onların kendi hallerine göre değerlendirmek biz erkeklerin yararına olacaktır. onları sevgi üzerinden yargılarsak acı çekmeye devam ederiz.