şimdi hiç kendimizi kandırmayalım. kapıkule'nin ötesinde sadece et yığını olarak görülecek; kara cahil, dünyadan bihaber, ortalama 160 cm boyunda, kolları kıllı, bıyıklı dişi cinslerimizin (kadın diyemiyorum sözlük) ipini koparmış olan orman kaçkını ama paralı hanzolara kuyruk sallaması içime oturuyor sözlük.
biz ki, kültürlü bireyler olarak d&r-yky-işkültür-inkılap'ı yolgeçen hanı olarak kullanıyoruz. Hemingway'den girip proust'tan çıkıyoruz ama elime ne kalıyor?
kadınlar paraya tapmaz. günümüzde parayı severler. aslında kadınlar parayı değil gücü severler, bugünün gücü para demek olduğu için ve kadınlar da bunun farkında olduğu için fıtrat olarak gücü seviyorlar işte. taş devrinde de mi parayı seviyorlardı? o zaman da güçlü olan dövüşü kazanır ve kadını saçından sürükleyerek götürürdü. kadınlar gücü sever. Devrin gücü neyse onu severler.
kızların değil türk insanının paraya tapmasıdır. türkiye'de son yıllarda para kazan da nasıl kazanırsan kazan.
parası olan adam başarılıdır.
para her ayıbı kapatır.
ve benzeri para ve para sahibi olmayı öven sözlerle paranın dünyadaki en önemli şey olduğu empoze edildi ve bu bize ahlaki yıkım olarak geri döndü.