kendisiyle konuşan her erkeğe şeftalü gibün amcümü sikecüler** mantığıyla yaklaşması. tabi yaşadıkları prenses sendromunun tek nedeni kendi kişilikleri midir? sanmam . hali hazırda erkek egemen , yaftalamaya hazır bir toplum anlayışımız ve bol miktarda mahalle baskımız varken bu kızlarda garip davranışlar görülmesi gayet olası.
kolaya kaçmak. Bunu çok sevdiklerinden kendilerine bakacak, maddi anlamda ihtiyaçlarını tatmin edecek birine ihtiyaçları var. Çünkü para kazanmak ve çalışmak zor geliyor.
Bakın her kör satıcının bir kör alıcısı vardır derler. Tamam çoğunuz güzelsiniz de,
Sizden güzel zilyon tane hatun var amına koyim. hepinizin ortak noktası mükemmeliyetçiliğinizdir. Siz, size göre en iyi hatunsunuz ve bu yüzden en iyi erkeği istiyosunuz.
Aga önce bi kendinizi idrak edin ya, lütfen. Bütün kızlar istisnasız bi özgüven patlaması yaşıyor kendi içinde.
Güzel değilsiniz arkadaşlar, çoğunuz sümüklü pis iticisiniz.
Hala kol kıllarını niye alıyoruz diye soran kızlar var amk ve bu kız beyaz atlı prens bekliyor.
Anlatabildim mi?
Tehlikenin farkında mısınız?
Hiç mi ne olacak bu memleketin hali diyen, ne bileyim ayşe nin ali nin şu derdi varmış ne yapsak diyen, ailesini önemseyen, geçim derdinde olan, insanları seven onları önemseyen. Kendi halinde, okulunda- işinde insanlar olmadı?
Kabul, bu zamanlarda biraz daha az rastlanıyor fakat durumun kadın olmakla ilgisi de yok. Erkekler de böyle. Kültürümüzden, özümüzden biraz daha uzağız. Her gelen kuşak biraz daha kötü.
Günümüz gençleri, duyarsız, gamsız, genelinin derdi sevgili, para, sosyal medya, moda falan.
Sözün özü abiler, kadın erkek ayrımı yapmaksızın; eş dostun çocuğunu, yiğenlerinizi ya da varsa kendi çocuklarınızı güzel büyütün. Tek tek anlatın, tane tane.
Otobüste büyüğüne yer verdirin, sahilde sizinle kedi-köpek-kuş beslemesine izin verin, çiçek koparıp annesine götürünce sevinmeyin, kızın. Parkta çiçek sulatın, dışarda yemek yemesine müsade etmeyin. Kıyafetlerin etiketlerinin bir önemi olmadığını anlatın.
ellerine tablet verip sadece susturarak büyümelerini beklerseniz, yol kenarına çam ağacı yetiştirmekten öteye gidemezsiniz.
öncelikle aşırı çıkarcı ve özenti olmalarıdır. Popüler olmak için ruhunu bile satabilecek durumdadırlar. kıyaslanma duyguları çok yüksek ve korkutucu. son dönemde zeka veya kişilik yerine düşük etik değerlerle bedeniyle bir şey elde etme peşindeler.
erkek gibi yaşama isteği nedeniyle erkeksi davranışlar gösteriyorlar erkeklerin icadı olan kadınsal şeylere hakaret içeren küfürleri kullanıyorlar. amına koyayım diyen kız mı olur ? oluyor işte. ironi inanılmaz.
kaşarlık ve cool olmak arasındaki farkı anlayamıyorlar.
elbette para konusu es geçilemez. onu zaten herkes biliyor. aşırı paraya düşkünlük erkeği sömürme isteği kadınları asil olmaktan çok uzak tutuyor.
ben herkese beyefendi veya hanımefendi denmesini doğru bulmayanlardanım. hanımefendilik hak edilen bir şey gözümde.
azla yetinmek.
babasının parası azsa onu hakir görsün, kocasının parası azsa götüne tekmeyi koysun ya da para hırsından gebersin demiyorum.
kendi sınırlarını başkalarının -aile, sevgili, koca vs.- çizmesine izin vermeden, kapasitesini elinden geldiğince zorlayarak en iyisini elde etmeye çalışmalı diyorum. Türkiye'de "yapabilirim" dediğinde "sen kadın kısmısın heheh" diye yavşakça gülen erkeklere/kadınlara elinden gelen işi göstermeden sinen kadınlar var. üstünden başkasının serdiği ölü toprağını atamayan, güçsüz ve beceriksiz göründüğünü sanan, ataerkil yapının altında ezile ezile kendi sıfatını unutmuş kadınlar var. dahasını yapacakken elindekiyle yetinip "fazlası da olmazdı zaten" diye bir şeylere kendini inandıran tonla kadın var.
en basiti; ilkokuldayken "kız öğrenci tabii, çalışır. yazısına bak inci gibi, dersleri de çok güzel" diye övülen kız çocukları üniversite zamanında "şunu/bunu okuyacağım" dediğinde kahkahalarla karşılanıyor. sanki seneler önce övülmüş iyi öğrenci o değilmiş gibi. kız çocukları büyürken ezilmeye başlayıp hayata atılacakken "dur sen yapamazsın" diye birilerinin 'dizinin dibine' oturtuluyor. sonra "eeeğğ zaten kadınlar şöyle böyle" diyorlar.
hadi len. eşit görüldük, fırsat verildi de kullanmadık sanki.
elbette içlerinde parazit olarak yaşayan ve bundan haz duyanlar kadınlar var, erkekler kadar. tercih ve karakter meselesidir bunlar. genel sorun değildir.
genel sorun herkesin başına en az bir kez gelmiş olan, çözülmeyen şeydir.
dikkatimi çekti. kendi çapında sorunları dile getiren arkadaşlar hep varoş kadınlara denk gelmiş sanırsam. bana kalırsa bu 'türk kızlarının' genel sorunu değil, sizin ortam bozukluğunuzdan kaynaklı. kafanı kaldırıp çabalayan kadınlara değil de safi yiyici kadınlara bakmaya devam edersen bütün kadınları aynı sanar, aynı kefeye koyarsın.
yapmayın. ayıp.
"türk kadını şöyle iğrenç böyle kötü" diyene kadar o hâle gelmemize sebep olan geçmişe bakalım bir de. kadınların 'yalancı' olmasına sebep olan baskıyı düşünelim en basiti ya da 'ancak cinselliğimle varolabilirim' diye düşünene kadar kadınlara yapılan o yakıştırmaları düşünelim. suçlu olan tek cinsiyet değil. hiçbir zaman olmadı. farkına varalım lütfen.
hem erkek üretti de kadın balta mı vurdu bu ülkede? erkek yaptı da kadın mı bozdu? iğneyi biraz da kendinize batırın.
not: milletime ve cinsiyetime 'tü kaka' denilince coştum biraz ayol.
tabii ki genci yaşlısı fark etmeden kötü özelliklerini gördüğüm kadınlar var. onları başka zaman yazıcam. şimdi "kadınım ben ulannn" diye sokaklarda bağırmaya gideceğim.