genelde toplumun ve ailesinin gerçek bir ilişki olarak evliliği kabul edeceği gerçeğinden kaynaklanan korkudur. zira türk ve müslüman olmayan popülasyonlarda böyle bir korku pek mevcut değildir, kadınlar 40 yaşına bile gelse istediği erkekle beraber olup istediğine tekmeyi basabilirler evlilik şartı koşulmadan.
Son yıllarda erkek nüfusunun git gide azalması kızlarda bu korkuyu artırmıştır. Eskiden erkekler evlenmek ister, kızlar naz yaparken şimdi işler değişti. Kızlar evlenelim diye baskı yapıyor, erkekler yanaşmıyor.
Ayrıca herhangi bir üniversitenin bahçesine, kantinine bakarsanız, kız sayısının çok daha fazla olduğunu gözlemleyebilirsiniz.
çalışmayan kızlar için korkunun da ötesinde gerçek bir kabus ve gelecek korkusudur. ama bir işi varsa, işler pozitif yönde tersine döner. çok gözde olurlar.
belli bir yaşa kadar, "amaaann, elimi sallasam ellisi !" modunda takılan kızlarımızın bir sabah ansızın içine düştükleri duygu durumu...
işin en sinir bozucu kısmı ise bu durumun bireyler arasında bulaşıcı olmasıdır.zira evde kalma korkusuna kapılan kızların çevresindeki diğer hem cinsleriyle diyalogları da "yahu şöyle doğru düzgün bir adam yok ki..." veya "şekerim bu yaştan sonra çolukla çocukla uğraşamam. bundan sonra hayatıma girecek adam kocam olabilecek vasıflara sahip olmalı..." başlıkları etrafında dönmeye başlar.
aynı dönemlerde erkeklerin ruhsal durumunda herhangi bir değişiklik görülmemektedir...