en önem verdiği 3 şey sırayla;
1) para
2) güç
3) tip'tir.
üm*tcan uyg*n gibi tiplere parası ve çıkarı için aşık olurlar genel olarak istisnalar haricinde.
şekilci hareket etmeleri. instagramda sık sık görüyorum. muhtemelen yeni sevgili yapmış çocuğun mavi gözünü yapyakından çekip atmış. bu ne lan. böyle de itici bir şey olamaz. her şey tip mi yahu. şekle önem veriyorlar. en fazla 1-2 ay sevgili olacağı sonrada yarak kürek ayrılacağı birisini ne böyle milletin gözünün içine sokuyorsunuz. neden böyle hareket ediyorsunuz. sırf parası var diye ya da sırf tipi var diye piç erkeklerin peşinden koşmayın. sonra üzülüyorsunuz bak. o erkek sizi sevmiyor ki sizin vücudunuzu kullanıyor. sizi bir et parçası olarak görüyor. cinsel obje olarak faydalanıp sonra ya sizi aldatıyor ya da kötü davranıyor. kendinizi toparlayın bak tc kızları. kendinizi de gereksiz yere pohpohlamayın. egonuzu da bir kenara bırakın. instagramda bir fotoğrafınıza 300 erkek sulanıyo diye türkiye de sadece tek kız sizmişsiniz gibi hareket etmeyin. kendinize çeki düzen verin.
Bir çift konuşan gözlere sahip olmaları fakat bu konuşmalarda hep benzer şeyleri haykırmaları,
Kadında aranan şey, kendi adıma konuşacak olursam, çok çok yüksek bir fiziki güzellik deģildir. Çünkü bu türden bir güzellik hiçbir zaman için yeterli gelmeyecektir onu gitgide artan bir sevgiyle sevmek isteyen birine. En güzel kadın, güzel olmayı bilendir. Bu da zeka ile mümkün olabilir. Onu diğerlerinden ayırt etmemize hizmet eden bir zekası yoksa eğer onun taklitçilik hastalığına yakalanmış olduğunu düşünmemiz gerekir. Zira kadınların en taklitçileri de dahil esasen aptal değillerdir. Sadece bazı şeyleri yanlış öğrenmiş olabilirler. onları kendi tabiatlarına özgü yabani çiçekleri ve renkleri keşfetmekten alıkoyan, hatta bu renklerin ve çiçeklerin onlarda büyüyerek zenginleşmesine izin vermeyen basma kalıp inançlar, kadına özgü davranışlar olarak kendilerine yakıştırdıkları bir takım saçma yapmacıklar, yalnızca kendilerine ait olabilecek eşsiz özgünlükteki güzelliklerden mahrum bırakır.
Yani kısa ve net bir ifadeyle,
Onlar altında açabilecekleri gün ışığından mahrum kalmış nadide çiçekler gibidirler. Zayıf, cılız ışıklar altında biçimlemdikleri için hiçbir zaman hayal ettikleri ölçüde kıymet göremeyeceklerine inanarak umutsuzluğa kapılabilirler.
O zaman onlara önemli bir iş düşüyor, En önce kendilerine ışık olabilmeyi öğrenmekle işe koyulsunlar.
Bir ışık kaynağı beklentisi altında özlemler büyütmek yerine kendilerine ışık olmayı ve bu ışık kaynağının altında açmayı öğrensinler.
Bütün umudum kendimde diyebilmeli insan.
Belki şuan saatlerce yazasım var ama burda kesmek yerinde olacak sanırım.
Ilgi nerdeyse bir anda oraya yöneliyor kizlarimiz ve sevgililerini aldatmaya meyillidirler, sadik kalma problemleri var özellikle askerdeyken catir catir aldatan kizlar var. objektif olalim kizlar bunlar gercekler.
icgüdüsel mi sonradan kazanılmış bir şey mi tam bilemiyorum fakat ortada bir hata var. Bir engel veyahut.
ilgi oburluğu.
Bu tabiri açmak faydalı olur ama kimsenin okuyacağını sanmıyorum.
Kısaca kendini merkeze alan bir yaşantısı var onların. Bir bakıma onların kendilerine tutsak olduğu söylenebilir. Kendilerinden öteye geçmeleri gerekiyor. Kendilerini aşmaları.
Hep söylerim. Hayatta Kendileri kadar ilgilendikleri, emek ve çaba gösterdikleri bir başka şey daha yoktur. ilgileniyor gibi görünseler de yine dönüp dolaşıp o ilgileri mutlaka bir yolla kendilerine hizmet ediyordur.
Hep denir ya, niye kadınlar içinden gerçek manada filozof çıkmamıştır. Neden felsefe tarihine bir tarafıyla da olsa yön veren, yeni tartışmalar, fikirler döğmasına katkı sunacak düşünceler, kısacası değişim ve gelişime katkı sağlayacak bir şeyler çıkmamıştır.
işte kadının tutsaklığının eseri olsa gerek bu. Ve bu öyle bir bela ki, Bütünüyle bunlardan siyrılabilmiş bir kadın bile milyonlarca yıllık evrimsel süreçte kendini akıl yönünden sekteye uğratan bu kötü mirasının mağduru olarak bir şeyler yapma gayretini gösterebilmektedir.
Bu noktada hemen herkesçe de bu tip kadınların kadınlıklarını unuttuğu söylenir.
Kadının üst insanı (düşünsel olarak kendini gerçekleştirmiş, potansiyelini zorlamış insanı) yakalaması sistematik bir çalışma ile ve en iyimser bakış açısıyla binlerce yıllık bir çalışma ile gerçekleşebilir diye bir öngörü ortaya atılabilir. Fakat bunun gerçekleştirilebilirliği kadın tarafının da bunda gonüllü olmasını gerektireceğinden akla pek yatkın gelmemektedir.
Ortadoğu'da kızlara ailesinin yaptığı legal kötülüğü kimse yapmıyor. Legal diyorum, tecavüz vs. Yüz kızartıcı suçlar dışında yani.
Allah kızlarınızı narin yaratırken ve onların size emanet olduğunu söylerken siz onları hep ikinci plana atıyorsunuz.
Aslında kadının tutumluluğu olmasa erkek para biriktiremez.
Aslında kadın pişirmezse erkek kazandığı parayı götüne soksun karnını doyuramaz. Her g0n dışarıdan yiyebilir evet ama hiçbiri eve girdiğinde gelen yemek kokusunun ve anaçlığın huzurunu vermez.
Buna rağmen erkek egemendir.
Erkek çocuk hep ön plandadır. Mal mülk paylaşımında da böyledir bu ama emin olun kız çocuğunuz sizin mal mülkünüzü ona layık görmemenizden çok bunun sebebine üzülür. Erkek çocuk kadar "sizin çocuğunuz" değildir ya hani buna üzülür. Evlenip gidecek ya artık o kız bizim olmayacak diye düşünülür ama ne hikmetse o evlendikten sonra bile o kız sonuna kadar kullanılır. bütün bunları din adı altında yapan da var bir bahane uydurma zorunluluğu hissetmeyen de.
Bu senaryo ne kadar abartı gelse de hala evet hala bu şekilde olan aileler var. ben sadece gördüğüm kadarını söyleyeyim: Karadeniz'de kimi ailelerde kaç çocuğunuz var sorusuna cevap verirken kızları saymazlar. Babam bunu şok olarak anlattı.
Doğu anadolu'da ise bu kadar uç bir örneğe rastlamasam da hala bir kısım aileler kızlarını hiçbir şey olarak görüyor.
Gelelim diğer konuya. Namus sadece kadın için yaratılan bir kavrammış gibi davranılıyor. Öte yandan "namussuz" dedikleri yabancı kadınlara rağbet oldukça fazla. Hem toplum tarafından açığı da kapalısı da cinayet işlemişçesine suçlanıyor.
Şimdi türk kızlarının asıl sorunu sizce ne? Bu lanet coğrafyada doğmuş olmaları ve ikinci sınıf insan muamelesi görmeleri olabilir mi? Veya kendisi dışında herkesin onun giyimine yürüyüşüne kadar karışması? Kapandıysa mutlaka baskıdan, açıldıysa mutlaka kaşarlıktan diye düşünülmesi?
cesur olamamaları ve fazlasıyla gururlu olmaları. ah bir farkına varsanız kankalarım şu erkeklerden hiç bir eksiğiniz yok. devirde bizden yana. okuyun, çalışın, gezin tozun. güçlüyüz, hatta bir çok erkekden. ancak kadınsı duygularınızı asla unutmadan.
Şunu bir açayım yalnız.
Bu başlıkta bir tek gerçekçi problem göremedim. Bunun için hepsini özetleyen bu problemi yazdım. ama aklımdaki ergenuslarınki gibi gönül ilişkileri değil sosyal haklar, kariyer, politika vs gibi konularda önümüze çıkarılan engellerin sorumlusunun erkekler olması.
örneğin aynı emeği harcadığı işte bir kadının aynı pozisyon ve kıdemdeki bir erkekten daha az ücret alması gibi.