akşama kadar gözünü kadın götünden tercihine göre de göğsünden ayırmayıp ağzı yüzü salya içinde kalan milyonlarca erkeği düşündüğümüzde, tersine de olması muhtemel önermedir.
buna çok kültürlü olan türk erkekleri mi karar vericek yani.
- ne bakıyon lan.
+ sen ne bakıyon lan.
- sen benim kim olduğumu biliyon mu ?
+ sen benim kim olduğumu biliyon mu ?
iki kültürlü erkeğin kavga sebebi.
baskı uygulamak,neyi yapmaları gerektiği konusunda fikir yürütmek insan özgürlüğüne vurulan bir darbedir.demek ki onlar böyle mutlu,tek tip insan modeline hayır...
başlığı açan yazarımızın şikayet etmesini esefle kınadığımdurumdur. hearalde kendi de biraz kültürlü olsa oturup muhabbet edebileceği insanları düzgün seçerdi. neticede kendi gibileriyle karşılaşmış vesselam. fazlası bünyesine zarar.
yabancı herhangi bir hatunla saatlerce ingilizce olarak kültür sohbeti yapabilirsiniz ama gelin görün ki türk kızları aynı dili konuşmamıza rağmn "üff snane be slak" triplerinde.
* çok doğru ve türk erkekleri ile hemen hemen aynı bokun laciverti olan önerme. türk kızı dediğinin % 80 i üstüne düzgün kıyafet alıp, çatal bıçakla balık yediğinde çok kültürlü insan tribine girerler fakat 2 siyaset, bilim, felsefe falan konuşması başlayınca "uffff puffff" sesleri başlar, muhtemelen ilk sözleri "haydi kapatın bu konuları daha güzel şeyler konuşalım"dır(daha güzel konular kuvvetle muhtemel ivana sert ile kocasının boşanması, fatmagül e kayan elemanın akıbeti veya yan masadaki hatunun kıyafetidir, konu dediğin budur kardeşim. bilim ve felsefe boş işlerdir uğraşmaya değmez) bunların bazısı konuya da girer hatta sıkılmadan daha güzel konular önermeden de bizim boş konuşmalarımız olan siyaset, bilim, felsefe gibi konularımıza girebilirler, örneğin referandumla ilgili muhabbete girerler ve tırnaklarına oje sürerlerken söyleyecekleri ilk söz şu olacaktır: " evet diyen beni feysten silsin taammı" veya " hayır diyeceğim çünkü tesettüre bürünmek istemiyoruooomm" (referandumda hayır diyen birisi olarak yazıyorum bunu ki o çok övdüğünüz milletinizin halini görün o yüksek zekalı ilan edilen %40 ı görün) veya atatürk ten bahsedersin hemen dalar "atatürk süper adam yhaaaa hayranım ona" "atatürk yoktu düşman çoktu atatürk geldi düşmanı yendi bu güzel yurdu bizlere verdi" diyerek muhabbete yeni boyut kazandırır; biraz daha derine inince atatürk le ilgili bildiği en derin şeyin 1881 de selanik te doğması dışında, 7 yaşındayken dayısı ile birlikte sapanla karga avına çıkması olduğunu anlarsınız zaten. veya akp tayfasından bir kızsa bu neye neden inandığını bilmez altında dar kot bulunur, gider her boku yer ama kafasında türbanı var diye kendine henüz nasıl bir yer olduğunu veya olup olmadığını bile düşünmediği cennetten yer ayırtır cam kenarı kanat üstü olmayanından. diğerlerini ise kafir ilan ederek onlara cehennem den yer ayırtır.
gelelim yurdum hemcinslerinin % 80 ine. türk erkeklerinde de %80 lik kesimde durum farklı mıdır ? kesinlikle hayır. aynı bokun lacivertidir sadece. futbolu kendi oynamaz, futbol denince aklına sadece lig tv olan kahvelerden tuttuğu takımın maçını izlemek izlerken birsürü sigara içmek gelir aklına. futbolu bir oyun olarak göremez -zaten dedim ya kendisi oynamaz anca seyreder- kendisi bir hiç olduğu için 3 büyükleri tutar ve memleketi için ailesi, için yapmayacağı fedakarlıkları harcamaları kendisi için hiç bir şey yapmamış kendisine hiç birşey katmamış tuttuğu başını bile feda edeceği teneke için yapar(bu memlekette oynanan da ispanya daki ingiltere deki hollanda daki gibi futbol olsa içim yanmayacak) illa ki tuttuğu şehir takımı yanında bir de 3 büyüklerden birini tutar çünkü dedim ya kendisi hiçtir. güçlünün yanında durmadığı zaman kendini boş hisseder. kızlara magazinel konulardan konuştukları için laf sokar ama kendileri, hangi futbolcunun kaç paraya nereye transfer olduğunu transfer olduktan sonra neler söylediğini kendisiyle hangi takımların ilgilendiğini konuşur. sanki kendi işiymiş gibi zaten kendi işlerine gereken özen gösterilseydi bu memleket şimdi bu halde olmazdı. türk erkeklerinin 2. en önemli gündemi "am" dır. herşey bir şekilde gelir oraya bağlanır. para kazanmasındaki amaç güzel araba alıp güzel mekanlara gidip hatunları etkileyip hergün başka bir hatunla yatmak isteyişidir. adamın işi gücü paradır bu yüzden.(zaten millet olarak türk milletinin %90 ı üniversiteyi bir ilim irfan alma yeri olarak değil, ileride aylık 10 bin tl maaş alma garantileme yeri ve çocuklarına güzel hayat sunma yeri sanar. tabi kendini kurtardı ya doğmamış çocukları kaldı. kendisi çocuklarına güzel gelecek sağlar belki ama sonra aynı şeyi hala kendi çocuğundan ister o güzel geleceği sağladığı halde böyle de iq seviyesi yüksek millettir zaten kızıyla erkeğiyle bu millet ve gençliği) aslında şimdi düşününce türkiye nin %80 indeki kızlar erkeklerden daha kültürlü geldi. kızlar da, magazin, diziler, giyim kuşam, diyet menüleri, işteki okuldaki veya mahalledeki son dedikodular konuşulurken; erkeklerde am, magazinel futbol, "anlamadan bilmeden" konuşulan siyaset ve nadiren araba muhabbeti dışında hiçbir muhabbet olmaz.
bir kısmı için için geçerli olan durum. türk kızlarının hepsi diye genelleme yapmak yanlıştır.
bir örnek vermek gerekirse;
sekreter
ben
s: ya bana şöyle edebi bir roman verebilir misin?
b: türk yazar mı olsun yabancı mı?
s: türklerin hepsini okudum ya yabancı olsun.
b: peki... (masamda kafka' nın bir romanı durmaktadır ve onu uzatırım). tavsiye ederim, dili biraz ağır gelebilir ama seveceksin.
s: tamam.
3 gün sonra kız elinde kitapla geri gelir.
s: ya think bunu hiç sevmedim ben, cümleleri felan* çok basit.
b: kafka basit mi geldi sana?
s: evet ya. bana bir şey katmaz ki bu. elif şafak romanları daha iyi valla.
b: peki oldu o zaman.
ve hemen hemen hepsi kendini kültürlü sanar. neden çünkü gitmişler imdb listesinde ki ilk 20 filmi izlemişler, ne bileyim cnbc-e den 3-4 dizi falan bitirmişler. ve tüm bunlara ilave olarak facebookda yılmaz özdilin yazısını "anlayana * " diyerek paylaşmışlarsa mevzu halloldu onlar için. congratulations artık sizde kültürlüsünüz. çoğu döl israfı yemin ediyorum. gerçi onlar olmasa döl israf ederdik* ama neyse.
kültür denilen mefhum eğer adından müştak ürünleri içselleştirmek, bulunulan toplumun ilerici dinamiklerini yaşam tarzına devşirmek ise; öncelikle bizim olmayan ve bazı mihrakların oryantasyonu ile bize benimsetilen olguları bireysel kabulumuzde bırakıp, genelleme yapmamalıyız. kültür çoğu zaman değişken olabilir misal; bir karadeniz düğününde horon oynanırken, bir ankara düğününde misket oynanır. en basitinden, müslüman diye yaftalanmış ülkemizde rakı içme kültürü diye bi' şey var.
yok eğer kültürden kasıt; sinema, edebiyat, tiyatro, müzik gibi sanat dalları ise; her bireyin bu konulara hakim olmasını beklemek acımasızlıktır.
charles Dickens romanlarında , 19. Yüzyıl'ın ne kadar "büyük" ve "zor" bir yüzyıl olduğunu her fırsatta anlatır. Bu zaman, zamanlar arasında bir "zor zamandır" ve "büyük beklentiler" doğurmuştur. tarihçi Hobsbawn'ın da işâret etmiş olduğu gibi, 19. Yüzyıl sadece 100 adet yıldan ibaret değildir. bir kere en azından 1789'da Fransız ihtilâli ile başlamıştır. Sonlandığı tarih ise 1945 yani II.Dünya Savaşı'nın sona erdiği tarihtir. sayısal olarak bu 156 seneye karşılık gelir. yüzyıllar kronolojik rutinler değildir. zaten yüzyılları, zaman sayacı olmaktan çıkarıp tarih yapan sürprizli sapmalarıdır. Bu sapma en çarpıcı olarak 20. yüzyıl'da görülebilir. ona yüzyıl demeye bile en az bin şahit lazımdır. 1945, yani II.Genel Savaş'ın bittiği yerde başlayıp; 1989, yani Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla biten, cüce bir yüzyıldır 20. Yüzyıl. epi topu, 44 senelik bir ömrü vardır. 21.Yüzyıl ise bazılarının sandığı gibi 2000 senesinde değil, erken bir doğumla berlin Duvarı'nın yıkıldığı 1989'da başlamış; el'an devam etmektedir.
çok büyük bir kısmı için doğru olan önermedir. birkaç istisna vardır fakat, orta hllicesi de yoktur ayrıca, ya hit popilist şarkılardan başka bişey bilmezler, ya da 1. dünya savaşından önce ingiliz istihbaratının arap yarımadasındaki yaptığı çalışmalardan, istihbari faaliyetlerden bahsederler.
kız kısmı çok konuşmaz
kız kısmı herşeye karışmaz
kız kısmı çok okumaz
kız kısmı çok haber izlemez
ve kız kısmının çok düşünmesine gerek yoktur
gibi düşüncelere sahip ataerkil bir toplumun kızlarının tüm bu olumsuz etkenlere rağmen kendilerini geliştirmek istemelerini beklemek biraz garip.
evet bu ülkede her kadın için söylenmiyor bu cümleler ama çoğunluğu bu şekilde yetiştiriliyor. ufak yaşta soru soran meraklı kız çocuğuna "aa sus kızlar çok soru sormaz öyle" denir, ergenlik döneminde "sen büyüklerin işine karışma kızlar böyle işlere karışmaz" cümlesiyle fikir üretmesinin önüne set çekilir çünkü o kız düşünse de bunun kimse için öneminin olduğuna ikna olmuştur, daha ileriki yaşlarda kendi hayatı ile alakalı karar almak istediğinde "babana, abina, kocana danıştın mı?" cümlesiyle kararlarını sorgulaması gerektiği hatırlatılır ve bir kez daha hayatına minik bir set daha çekilir. hal böyle olunca da "ne diye kendimi yoracağım, öğreneceğim, bileceğim, düşüneceğim" der kadın ve başında bulunan erkeğe bırakır hayatını.
çünkü, annesi türk kadınıdır. bir türk kadını tarafından yetiştirilimiştir. türk kadını kimdir biliyor musun?
türk kadını ilk okulu bitirince kocaya verilen kadındır.
türk kadını okumak istediğinde, eline bir kutu iğne iplik ıvızır zıvır verilip, çeyiz yapacaksın denilen kadındır.
türk kadını her seçim öncesi kocasının istediği partiye oy vermeye zorlanan kadındır.
türk kadını yıllarca doğurma makinesi gibi görülen insandır.
türk kadını doğurup, büyüttüğü yiğitleri binlerce övgü alırken, nice askerler, nice ilim insanları yetiştirirken hep kim olduğu unutulandır.
türk kadını, kocası içip içip eve geldiğinde çocuklara uyuma numarası yaptırıp tüm dayağı kendi yiyendir.
türk kadını, akşam altıdan sonra sokağa çıkınca orospu olandır.
türk kadını, senelerce maaşlı bir işte çalışamamış, çalışınca da kocasının ego tatmininden mahrum kalması sonucu ezilmiş ya da terk edilmiş insandır.
türk kadını onu yılda bir kez annesini ziyarete yollayan kocasının anne babasına senelerce bakandır.
türk kadını ülkesindeki tüm önyargılardan şu içinde bulunduğumuz son 20 sene içinde kurtulmaya çalışmış kadındır.
türk kadını senin anandır, benim anamdır. türk kadını bizi biz yapandır.
şimdi sen tutup da onun doğurduğu evlat, annesinin çizdiği yoldan yürüyüp cehaletle büyütüldü diye o kıza aşırı kültürsüz diyorsan, git o kapısını aşındırdığın kerhanelerdeki kadınlara bir sor bakalım. nasıl bir hayat yaşayıp da o hale düşmüşler. belki zamanında birileri de başka önyargılarla yürüdü onların üzerine aynı senin gibi.
şükürler olsun ki benim ailem benim okumam için çok emek verdi. okumaktan kastım liseyi bitirmek değil, akşamları yatmadan önce adam gibi bir kitap okumak, sadece öğretilenle yetinmemek, yenisini öğrenmeye çalışmak. çok da gurur duyuyorum bu yüzden ailemle. babam bana pişti oynamayı da öğretti, aktif pasif ofsaytı da. aynı zamanda eğik yazı yazmayı ve toplum içinde nasıl konuşulacağını da öğretti. bir genç kızın nasıl davranması gerektiği konusunda annem ne kadar tavsiye verdiyse, babam iki katını verdi. o sayede ben 16 yaşında beri araba kullanıyorum. bir kez olsun ezdirmedim kendimi şu ülkede kızım diye. ama ben inanıyorum, gelecekte artacak sayımız. her gün cebine parası konup, geceleri alemlere gönderilen sonra da türk kızına laf eden erkek evlatlara inat, bizler başımız dik, alnımız ak gururla bakıyor olacağız yarınlara.
çevresindeki kültürsüz, magazinel, aptal sarılışın deermişim kızları görüp de türkiyedeki tüm kızların orada olduğunu sanan şahsın halka arz olunmuş saçmalaması
-yorma sen o güzel kafanı,
-kadının safı makbul,
-entellektüel kızlar bıyıklıdır vb. söylemler içerisinde bulunan türk erkeklerine münasip kızlardır. tartışma esnasında sırf kafası basıp mantıklı bir cevap veremediği için kendisinden daha kültürlü olanlara belden aşağı yanıtlar veren türk erkeğine münasip kızlardır. kültürsüz değillerdir, kültürsüzü oynarlar çünkü çoğu erkek kendisine cevap verecek değil soru soracak kadın arar.