nice öğretmenler heder oldu. hep görmedik mi ilkokullarda, ortaokullarda, liselerde...
hayatta görmedik mi hayatta! nice hayat öğretmenleri heder oldu.
neden peki?
yaşlılık, kanser, aids, sarılık, tifo, grip, arı sokması değildi bu öğretmenlerimizi solduran, hayata küstüren, öldüren.
daha başka bir şeydi. tarifi nâmümkündü bu şeyin. işte, "şey" diyerek ifade ettiğimiz bu şey türk kızından başka bir şey değildi. öğretmenlerimiz yeşil tahtanın önünde, türk kızlarımıza bir bölü ikiyi öğretene kadar çatlamadılar mı? saçlarını dökmediler mi tebeşir yerlerine?
teneffüslerde örgülü saçlarıyla pusuya yatıp, tatlı yaramazlıklar yapan zavallı bizleri yani yağız türk erkeklerini hemen öğretmene ispiyonlayanlar türk kızları değil miydi? bunu yaparken ciddi bir haz duyanlar da onlar değil miydi?
bir bölü ikiyi öğrenmek için yorması gereken aklını, böylesine garip işlere yoranlar türk kızları değil miydi?
kerrat cetveline bakarken henüz harekete başlamamış bir sperm edasıyla duran türk kızlarımız daha ortaokulda başlamıyorlar mı oğlan dikizlemeye?
peki bu, akıl kıtlığı değil de nedir?
onlar değil mi lisede, öğretmene ayar verdiğini zannederek kibirlenen? onlar değil mi üniversitede, her yere sıçarım bana kimse karışamaz felsefesini benimseyen?
rica ederim, insafa geliniz, buna akıl kıtlığı demeyenin aklında şüphe ediniz.