herkesi annesiyle karıştırıp ortaya mal mal kelimeler turetip bunu soyleyerekten kendini havalı falan sanan malların yaptığı ucuz ve gereksiz bir eylemdir.
osmanlıda bu ismin kullanılış şekli ve aslı "ked Banu" dur. değerli kadın demektir, anlamı: Okunduğunda veya üzerinde taşındığında Allahü teâlânın muhâfazasına (korumasına) kavuşmaya vesîle (sebeb) olan âyet-i kerîmeler. bir başka anlamı ki esas kastedilen mana bu: Bir daireyi (evi) idare eden kahya kadın. ev sahibesi. evin hanımefendisi. kelime kökeni aslı farsçadan gelir. bugün bizde ise zamanla bozularak sonradan kullanılan şekliyle söylenen arapça Kezziban, burdaki Z şeddeli peltek ze olur ki, arapçada 3 tane Z harfi vardır, kelimeye, değiştirip olumsuz anlam verir. yalancı demektir. görünürde benzer telaffuzlar gibi olsa da kelime kökeni değişir. halbuki ilk kezbanu yada kedbanu daki d/t/Z telaffuzundaki olan Z kalın [keskin Z de değil] Z harfidir. anlamı değiştirir. bu defa karaktere de yansır bu istemeden de olsa bazılarında bir miktar. aslını söylemek uygun ama maalesef unutuldu. aslı, kedbanu..
ilgi dedikleri de kendilerini ...... isteyen ciğeri beş para etmez abazan sürüsünün a2 seviye türkçe ile yazdıkları mesajlar. O ilgiden memnun olan bir kadın çok zavallıdır ya hu. Kezban az bile.
Hepsine değil ama bazılarına dendiği doğrudur ve maalesef sonuna kadar da hak ediyorlar.
Bazılarına ve özellikle ağzı bozuk mahalle teyzesi çirkefliğindekilere kezo denmesi, çok kibar bir tariftir. Durumu anlatan başka tabir bulunursa da, herkesin seve seve kullanacağın eminim. Bir birimize bir şekilde giydirmeye çok hazırız sonuçta.
isim olarak iyi bir anlamı olan lakin günümüzde bir aşağılama olarak kullanılan kelime. Kezbanın günümüzdeki kullanımı 1972 yılında istanbul sanat akademisi üyesi doç. Dr. Emrullah emiroğlugil tarafından yazılan bir oyundaki karakterdir. O kadar sevilip benimsenmiştir ki o günden sonra özellikle sanat camiası daha sonra halkın her kesiminde kullanımına başlamıştır.
kezbanlık tanımı ırk-kimlik bazında yapılmaz. aynı zamanda din, ideoloji, kültür, giyim tarzı, konuşma-dil, sosyal statü, eğitim, çevre, satın alma gücü vb. için de yapılmaz.
kezbanlık tanımı davranışa göre yapılır.
unutmadan...
kezbanlığı ırk-kimlik, din, dil, ideoloji, kültür, sosyal statü, eğitim, çevre, satın alma gücüne göre yapanlara da aptal tanımı yapılır.
kezbanlık dış görünüş veya güzellikle alakalı değildir. kezbanlık tamamen hal ve hareketlerle alakalıdır. yani tüm kadınların bize kezban diyollar diye celallenmesine gerek yok.
misal bir ilişkide her şey yolunda giderken hala afra tafra yapan hala nazlanan surat yapan kadına kezban denir. adam zaten ne istersen yapıyor hala neden kapris yapıyorsun be kızım yaşa işte ilişkiyi doyasıya. veya ilişkiyi geçtim kendi arkadaş çevresinde kibir yapan kendisinin üstün bir özelliği olmadığı halde kendi arkadaşlarına bile atar gider yapana kezban denir. nasıl ki biz erkeklerde kekolar varsa kadınlarda da kezbanlar var bu inkar edilecek veya çemkirilecek bir şey değil.
Çok acımasız bir olaydır. Bunu diyen tipler de kekolar yani ilginç bir çelişki.. Gerçi bu söylemde kim bulunursa bulunsun Avrupalı kadınlardan daha çirkin olmayı onlar seçmedi. O yüzden yüklenmeniz manasız.
Yani bu ırk, ana-baba aile seçememek gibi bir şey.
