-şahsı doğrudan adrese değil, oralarda ortalama bir alana yollayıp, illa ki başka birileri ile daha temas kurmasını sağlamak ve o hiç tanımadığı kişilere de kefil olmak(kime sorsan gösterir)
iki yıl önce sıcak bir yaz günü başıma gelmiştir.
iki ingiliz gelir ve necip bilgisayarı sorar. Kapıda duran bıçkın delikanlı turistlerin yanına gider.
- leydizz luk et mi. ( bu esnada elini kaldırır sağa sallamaya başlar). go go go go törn rayt go go go törn left . sıtop. necip bilgisayar
Üstünde ve altında kavramı sıklıkla yanlış kullanırız.
Elin almanı “über” ingilizi “on” diye tarif ederken tarif ettiği şey gerçekten üstündedir. Über die a43 dediği zaman a43 üstü veya on the street dediği zaman caddededir.
Gelgelelim mesela bize; caminin üstünde derler ya, aha işte orada kastedilen caminin bitişiği, karşısı, çaprazı hatta camiyle farklı bir sokak bile olabilir.
“Altında” sözcüğü de yine aynı şekilde yanlış kullanılır. Burada altında derken kastedilen “yakınında” demektir. Nadiren de olsa birşeyin fiziki olarak daha aşağısında kalan bir yeri tarif için kullanılır. Hatta çoğu zaman altında dedikleri şey aşağıda da değildir. Su terazisiyle gösterseniz, ıspatlasanız dahi olsundur, burdan bakınca öyle görünüyordur!