türk kültüründeki adres tarif klişeleri

entry16 galeri0
    1.
  1. en önemlisi sanırım sırtını camiye vermektir.

    bunun yanında, harita mühendisiymişcesine kendinden emin şekilde mesafeyi kilometre ya da metre üzerinden belirtmek gerekir.

    camiin yanında, büyük süpermarketler, kamu kurum ya da kuruluşları, trafik lambaları da önem arz eder.

    ve yine, sağ kol ya da sol ifadelerine mutlaka yer verilmelidir adres tarif ederken.

    ayrıca "x'i göreceksin" şeklinde tarif soslandırılmalıdır.

    tüm bunları aynı potada erittiğimizde, temsil misal,

    ağbi sırtını cebeci camiine veriyorsun. sonra 350 metre kadar düz ilerliyorsun. orada vergi dairesini göreceksin hemen sağa gir. karşına 3 tane trafik lambası gelecek, üçüncüden sola dönüyorsun. sağ koluna bakarak git zaten aradığın yeri görürsün."
    2 ...
  2. 2.
  3. metre hesaplarının şaşmaması. 225 metre sonra karşına bir kavşak cıkacak. dur ben arabanın kilometresini sıfırlayayım.
    0 ...
  4. 3.
  5. köşedeki bakkalı geçip, 100 metre ilerdeki camiden sola dönmek.
    1 ...
  6. 4.
  7. birinci ışıkları geç,ikinci ışıklardan sola dön.kime sorsan gösterir.
    0 ...
  8. 5.
  9. denizi soluna al, birinci değil, ikinci değil,üçüncü değil dördüncü ışıklardan sağa yukarı.

    bimin sokağı.
    1 ...
  10. 6.
  11. 200M iLERDEN SOLA DÖNÜNCE KiME SORSAN GÖSTERiR.
    0 ...
  12. 7.
  13. abi düz git, 100 metre sonra sola dön. Sonra orda yine birine sor. bakınız: "aktarmalı adres tarifi"
    1 ...
  14. 8.
  15. 9.
  16. 10.
  17. 11.
  18. -sağ kolunun üstünde derken o kolu kaldırıp şap diye üstüne vurmak, vücut uzuvlarını efektif kullanmak,

    -her mahallede lokasyonu , cami, bakkal, berber üçlüsüne endekslemek.

    -şahsı doğrudan adrese değil, oralarda ortalama bir alana yollayıp, illa ki başka birileri ile daha temas kurmasını sağlamak ve o hiç tanımadığı kişilere de kefil olmak(kime sorsan gösterir)
    3 ...
  19. 12.
  20. sorulan adresi bilmediği halde tarif etmek için çırpınmak, candan bezdirmek.
    1 ...
  21. 13.
  22. 100 metre git 4 kere sola dön sonra yanıma gel bidaha sor hadi aslanım.
    0 ...
  23. 14.
  24. iki yıl önce sıcak bir yaz günü başıma gelmiştir.
    iki ingiliz gelir ve necip bilgisayarı sorar. Kapıda duran bıçkın delikanlı turistlerin yanına gider.

    - leydizz luk et mi. ( bu esnada elini kaldırır sağa sallamaya başlar). go go go go törn rayt go go go törn left . sıtop. necip bilgisayar
    0 ...
  25. 15.
  26. -giderken sağda dönerken solda
    -sol kolunun üstü.
    0 ...
  27. 16.
  28. Üstünde ve altında kavramı sıklıkla yanlış kullanırız.

    Elin almanı “über” ingilizi “on” diye tarif ederken tarif ettiği şey gerçekten üstündedir. Über die a43 dediği zaman a43 üstü veya on the street dediği zaman caddededir.

    Gelgelelim mesela bize; caminin üstünde derler ya, aha işte orada kastedilen caminin bitişiği, karşısı, çaprazı hatta camiyle farklı bir sokak bile olabilir.

    “Altında” sözcüğü de yine aynı şekilde yanlış kullanılır. Burada altında derken kastedilen “yakınında” demektir. Nadiren de olsa birşeyin fiziki olarak daha aşağısında kalan bir yeri tarif için kullanılır. Hatta çoğu zaman altında dedikleri şey aşağıda da değildir. Su terazisiyle gösterseniz, ıspatlasanız dahi olsundur, burdan bakınca öyle görünüyordur!
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük