hep sorarım kendime, acaba Türkiye'deki köy ve kent birleşmesinin Batı'daki kadar olmamasında giyim tarzı nedenlerden biri midir ? muhakkak ki Almanya'da veya Fransa'da da kentte ve kırsal kesimde yaşayan insanlar arasında da fark vardır ama Türkiye'de ? Bu fark en başta giyimden başlar. acaba giyim şekli olarak köylü ve kentli arasında bir fark kalmasa, aradaki kültürel farklar da ortadan kalkar mı diye düşünmeden edemiyor insan.
Türk halkı romantiktir, kadınlarımızın o çiçekli basma şalvarlarından ve renkleri sevişinden bellidir. O basma kumaşlardan şimdilerde tulumlar , elbiseler dikiliyor sosyeteye.[http://www. fantastikresimler. net/wp-content/uploads/2010/12/koylu-kizi. jpg ]
giden goren bir kisi olarak hic bir farki olmayandir. zira fransa'nin guney koylerinde essekle gezen fransiz koylusu, efendi turk koylusunden hicbir farki yoktur ve hatta bizim koylumuzden de daha amele giyinirler.
yoksul, giyim kuşamdan bi haber, eğitim seviyesi düşük insanlara batıda köylü denmez. köylü üretendir ve üreten insanlar kent kültüründen kopuk değildir. parasını kazanır eğlencesini ihmal etmez sosyaldir ve kent kültürü onu dışlamaz. batının köylüsü kendine güvenir.
bizde köylülük yoksullutur. köylü siyasetçi tarafından hep ezilmiştir, köylüyü hor görenler yüzünden köylülüğün ve köylerin bir cazibesi kalmamıştır, binaenaleyh köylerde köylü kalmamıştır. biraz geriye dönersek doksanlı yıllara kadar köyler hep canlılığını korumuştur. her köyde en az iki kahvehane iki üç köy bakkalı, demirci tamirci vb. yaşayıp giden aileler vardır. ancak ne olduysa 90'dan sonra köylerden göç inanılmaz derecede hızlanmıştır. devlet de bu durumu fişeklemiş, köylüye en büyük darbelerinden birini vurarak köylerdeki okulları taşımalı sistemle kapatarak köyün dış dünyayla bağlantısını da koparmıştır. sonuç olarak köyde kalmak zorunda olanlar kente göç edemeyen aşırı yoksul aileler ya da yaşlı amcalar ve teyzelerdir. köylüyü dağda tepede aramayalım lakin köylü asıl kentlerdedir.