kanının saflığını korumuş çoğu türk'te bulunan, kafatasının arkasındaki çıkıntı. tıp dilinde tuberculum turcum diye geçer. bazen safkan bir türk'te bulanmaz ancak kanına bir miktar türk kanı karışmış bir gayrıtürk'te bulunabilir.
sarı olur. sararmış.
çanakke de avusturalyalılar kendi askerlerinin kemiklerini bu sayede şehit kemiklerinden ayırmışlardır. zira çanakkale de savaşan türk askeri şehit olacağını bilir. aldığı emir savaşmak değil, ölmektir. koruduğu yer vatan toprağıdır ve tertemiz alınlarından vurulup yatana kadar o toprakları bırakmayacaklardır. bu yüzden önce abdest alırlar, sonra kendi cenaze namazlarını kılar ve çatışmaya giderler. abdestleri bozulmasın diye idrrlarını tutarlar. o kadar fazla tutarlar ki, kemikleri bile sararır. bu durumu farkeden anzaklar, kendi kemiklerini rahatça ayırabilirler. işte o kemikler, türk kemiğidir.
--spoiler--
son yarım yüzyıl içinde yapılan antropolojik incelemeler Türkler'in beyaz ırktan olduğunu göstermiştir. Türkler, dört büyük beyaz ırk gurubundan biri olan Europid gurubunun Turanid kolundandırlar.
Koyu renk saç, buğday rengi ten (hafif esmere çalan beyaz ten), brakisefal kafa, orta boy, değirmi yüz, badem göz (mongoloid özellik taşımayan ama avrupa ırklarındaki gibi de büyük ve yayvan olmayan hafif çekiğimsi göz),Türklerin ortak yapısıdır.
Günümüz Oguz Türkleri (Anadolu, Ön Asya ve Türkmenistan Türkleri), Andronovo insanı'nın tüm antropolojik özelliklerini üzerlerinde taşırlar.
Bugünkü Anadolu Türkleri'nin ruhî davranışları ataları Oğuz Türkleri'ninkinden farksızdır. Anadolu Türkleri sâkin görünüşlü, serin kanlı, duygularını pek belli etmeyen insanlardır; asık suratlı olmayıp güler yüzlü ve tatlı bakışlıdırlar; çabuk kızmazlar ve birden parlayıp sönmezler. Halkın tabiri ile Anadolu Türkü'nün kolayca "damarı tutmaz" yani derhal sinirlenmez fakat "ayranı kabardı" mı kasırga gibi eser, önünde durulmaz. Tıpkı Oğuz yiğidinin "acığı tuttuğunda katı taşı kül eylediği" gibi... Gerçekçi insanlardır, yani akılları hislerine hâkim olabilir; öğünme duygularında da aşırılık görülmez. Anadolu Türkleri rûhen infiratçı değil cemiyetçidir; toplu yani bir arada yaşamaktan hoşlanırlar; milletlerine bağlı ve yurtsever oldukları da gerçek bir vâkıadır.
Yüz şekli ve beden yapılarına gelince, onlar umumiyetle düz saçlı, ala gözlü, yuvarlak yüzlü, düz burunlu insanlardır; aralarında mavi gözlü olanları az ve nadirdir; bu gibilere çok defa bu vasıfları bir sıfat olarak verilir (Gök Mehmed=mavi gözlü Mehmed; Gök Kız=mavi gözlü kız); pek çoğunun cildleri beyazdır; yüz ve ellerindeki esmerlik, güneş yakması ile ilgilidir. Boyları ortadan uzun olup, gövde kısmı alt tarafa nazaran kısa değildir.
Sonuç olarak: Burun düz ya da kartal burundur (iri olan gaga burun değil). Deri buğday rengindedir. Elmacık kemikleri gelişkindir ama mongoloid ırktaki gibi aşırı fırlak değildir. Kafatası yapısı brakisefaldir. Kemikler kalın, kaslar gelişkindir. Boy orta ya da ortadan uzuncadır.
--spoiler--
edit: son öğrendiğime göre türkler'de yanak bölgesinde köselik olurmuş, sadece çene bölgesinde sakal bulunurmuş.
babaannem arnavut, dedem boşnak, anneannem çerkez, diğer dedem anadolulu ama bende de var bundan, ensenin 4 parmak üzerinde. elektrikli makineyle traş olurken makineye takılmaktan başka bir işe yaramaz.
türklere özgü bir kemik değildir. sadece türklerin ata iyi binmelerinden kaynaklanan bir esinti ile verilmiş addır. iyi ki bir türk lafı geçiyor *mk. herkes kafasını kurcalamaya başlamıştır bile.
yıllarca dedemin, babamın, eniştemin 'ehe ehe türk bu bak aslan aslan' diyerek göstere göstere aşınan kemiğim. Üniversiteye gelince sadece isminde türk geçtiğini, bize has olmadığını öğrenmemle 'boşuna mıydı lan o kadar akraba sevindirme?' diye çemkirmeme sebep olmuştur.
Bütün ailemde bulunan ama Türkükle bir alakası olmadığını düşündüğüm kemik. O kemiğin Türk olmayanlarda da olabileceğini bilmek için 7. ve 10.sınıfta öğrenilen biyoloji-genler ünitesini işlemiş olmak yeterlidir.