daha 3 yaşından beri bacağını açma, memelerini kalçalarını belli etme, bol giyin, dekolte verme, erkelerle konuşma, namusumuza hal getirme, saçını örtvs baskısıyla büyütüldüklerinden evlenince de aktif olmayan hayattır.
ee sen insana 20 küsür yıl erkek şöyle kötü böyle sapık diyip sonra al bu senin kocan artık herşey serbets,cilvelen gülezyüzlü ol bilmem ne dersen , kusura bakma çok beklersin...
türk kadını yatakta soğuk, beceriksiz, namus budalasıdır. karşısındakine de türk erkeği denir. tek başına seks yapmıyor ki bu kadın. gelgelelim yatakta fransız erkeği ya da yatakta ingiliz erkeği türk kadınını değiştiriyor zannımca. demek ki anasının karnından gelmiyor sevişme yeteneği. karşısındaki kavat adam olacak önce.
türkiye'de ne kadar olabiliyorsa, o kadar olandır. hareketli bir seks hayatı isteyen türk erkeği, etek giymiş, biraz dekoltesi olan her kıza yollu gözüyle bakar çünkü. kadın vücudunu ayıp bir şey olarak niteler, kapanması gerektiğini empoze etmeye çalışır. kendine ve vücuduna güvensiz büyüyen kadınlar yaratılır. toplum baskısının ne denli fazla olduğu ortada olan bir ülkede, kendi bilinçaltı asla kadına yatakta özgür olma şansı vermez. rus kızlarına bayılan erkeklerin babaları, oğullarının kesinlikle bakire bir kızla evleneceğini düşünür, bir kısmı öyle de olur. güvenir, sevişir, terk edilir. güvenir, sevişir, iğrenç sohbetlerde malzeme haline getirilir. kendisi tatmin olamasa da, erkeğin kendisini ve egosunu tatmin etmesine yaramıştır. eğer cahil cühela bir ortamdaysa, adı çıkması kaçınılmazdır. etrafında mantıklı erkekler varsa, kısmen daha rahattır fakat bu da ülkemizde çok rastlanan bir durum değil. kısaca erkek egemenliği altında yıllarca "ayıp" olarak nitelendirilen, ailelerin, televizyonun, mahallenin ve hatta devletin bile "ayıp" olarak empoze ettiği seks, sevişmek, yatmak vs. durumu kadınlar için erkekler kadar özgür olamamıştır, muhtemelen uzun yıllar da olamayacaktır. o çok değerli vajinası olduğunu iddia ettiğiniz kız, bu tavrı yalnızca bahane olarak sergiler. derinlerde bastırılmak zorunda olan bir şeyler yatıyordur ve o bu toplumda bastırmak zorundadır.
yıllarca bekaret kavramı altında ezilen,cinselliği bir suçmuş gibi ruhuna işleyen,masturbasyonun dahi günah olduğunu sanan türk kızlarını burda farklı milletlerdeki kadınlarla kıyaslamak haksızlık olur.ayrıca bu kıyaslamayı yapan abaza türk erkekleri evlencekleri kızların bakire olmasını isterler ancak nedense yatakta bu kızların ruslar ya da fransız kadınlar kadar ateşli olmasınıda isterler.bu ne perhiz bu ne lahana çorbası kardeşim.ayrıca (bkz: türk erkeleri gitsin italyan erkeleri gelsin)
Türk erkekleri bunu bir ihtiyaç değilde arkadaşlar arasında fors olarak kullanacağından, Türk kadınları da bu konuda biraz çekimserlerdir. Aşılacaktır efendim zamanla. **
konuyla alakalı mı bilinmez ama bir çağrışım yaptı. komik skeçlerin olduğu bir programda izdivaç vardı öğretmen bir kız katılıyordu, programdakilerden biri kız için ''kitap okuyacağına kitap olsun da adama kendini okutsun'' demişti.
-gız
+ay dur hilmi
-sevişelim mi
+ahh başım
-ne oldu?
+başıma birden bir ağrı girdi
-ulan sende sevişmek diyince başın ağrıyor. al şu ağru kesiciyi 1 saat sonra kendini hazırla çünkü o ilaç senin kanına karışıp ağrı felan kalmıayacak. kaçış yok ayşe kaçış yok!
acınacak durumdadır. türün devamı açısından olmazsa olmaz olan cinselliğin, ödülü olan orgazmdan mahrum olarak bir ömür geçiren kadınlardan söz ediyoruz. cinselliği bırakın yaşamayı düşünmeyi bile suç sayan ve bu konuda çok zaman hiçbir fikri olmayan bir kadının verebilecek neyi olabilir insan merak ediyor. cinsellik en hakiki en kapsamlı ve en insani paylaşım alanıyken bunun suç sayıldığı ve sürekli baskılandığı bir toplumda kadına iki seçenek kalır. ya asi olur ve bir isyan aracı olarak kadınlığını kullanır erkeklerin oyuncağı olarak orospu damgası yer. ya da kadın yanını o kadar çok bastırır ki bir daha o yanını göremeden ömrünü tamamlar. yani bir insan olarak kadın toplumda asla var olamamaktadır. erkekler için de durum pek farklı değildir. o da cinselliğini çeşitli sebeplerle o kadar çok baskılar ki türlü sapkınlıkların kucağına itilir. çünkü erkeğin cinsellik üzerinde kadın kadar kompleks denetim mekanizmaları yoktur. daha refleksif daha yalın yaşar cinselliğini ve her kadına potansiyel sevgili olarak yaklaşmak gibi sosyal hayatta yarım kalmasına sebebiyet verebilecek sıkıntılı hallerin içerisine düşer.
bu durum gelişmiş kapitalist kültür içerisinde daha feci bir hale bürünmüştür. kadının cinselliği bir tüketim malzemesine dönüştürülmüş ve parası olmayanların ona ulaşabilmesi neredeyse imkansız hale gelmiştir. kadın dergileri, reklamlar vs. sayesinde vitrinleri süsleyen bir metaya dönüşmüştür ve ona dair her şeyin bir ederi vardır. bu durum da özellikle avrupa'da ve amerika'da aseksüel erkek topluluklarını ve hızla artan eşcinsel nüfusu yaratmıştır. yani kadının cinselliği üzerinden kurulan iktidar alanları en çok insanlığın insan yanını vurmaktadır. hasılı mevzu her zaman söylediğim şeye gelmekte ''akıl en kötü insan keşfidir''.
"yat aşağı, ses çıkarma çocuklar/kaynana duymasın, istediğin zaman kocana söyleyeme, o istediği zaman itiraz edeme, evlenmeden önce bir şey yaşayama, kendini keşfedemeden bir başkasının yatağına gir..." şeklinde özetlenebilecek hayattır. ülkenizin kadınları bu haldeyken siz daha ne bekliyorsunuz ki? ha bunun suçlusunun kim olduğu da açıktır.
renksizdir, çapsızdır, zevksizdir, kapalıdır, tabular ve olmazlarla doludur. ancak bu kadının suçu değildir. feodal yapı ve ataerkil anlayış onun cinselliği ile arasına mesafe koymasına sebep olmuştur. hasılı erkek kendi ürettiği kadın tipinden hoşlanmamaktadır. andropoza kadar yolu var pirim o zamana kadar içer polonya'lı hatunlardan bahsederiz.