harika olduğunu zanneden, türk kadınlarını eleştirip rus kadınlarına tapan ve ibadetini 'parası neyse vererek' gerçekleştiren, ileriki yaşlarda kel ve göbekli olması kaçınılmaz olan türk erkeğine tahammül edebilmektir şüphesiz ki.
bence alkışı hakediyorlar.
bonus olarak da; zeytinyağlı yaprak sarması. ama bitti yani o, biz yedik hepsini kızlarla günde.
hiç bir şeydir. annelik duygusunun türklükle alakası yoktur. dünya üzerindeki tüm kadınlarda var olan içgüdüdür annelik. asıl şaşırılması gereken, türk kadınının "annelik" içgüdüsünü hala bozamamasıdır. zira türk kadını elini attığı her şeyi bok edebilme yeteneği ile nam salmıştır. zoruna gitmesin feminist! türk kadını yaşar, büyür ve ölür. hepsi bu.
dip not: sevdiği için her şeyi yapan ya da bunun için elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışan türk kadınını tenzih ederim. sözüm yeni nesil embesilleredir.
edit: yeni nesil embesiller rahatsız olabiliyor demek ki. eleştiriyi algılıyorlar lan. bu bir devrim!
*facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde bilmem kaç tane albüm yapıp, yetinmeyip ilk önce kendi beğenip, altına bir de "çok güzel çıkmışızzz" diye salakça yorum yapmak.
*evlenip heleki çocuk doğuduktan sora salmak, aldatılınca ya da boşanınca kuaförlerde soluk alıp,asıl aynadaki malzemeye bakmadan,parasıyla palyaçoya dönmek.tabi bu zaman zarfında kuaförle kanka olmak.*
eli öpülesice insanlardır her şeyi iyi yaptığını zannederler. dizilerdeki en can alıcı noktaları kaçırmazlar ama yemek konusu en iyi oldukları konudur.