namus gerekçesiyle öldürülen, sokakta, evde, işte tacize uğrayan, kadınlığını bastırıp anneliğini ön plana çıkarmak zorunda bırakılan, bakire olup olmadığı hala ona buna dert olan, üniversiteyi orospu olarak bitiren kız türünden başlıklara malzeme edilen, aşağılanan kadındır.
zayıfıyla şişmanıyla kendini ailesine adayan, gündüz tarlada akşam evinde hiç durmadan çalışan, fedakar, cesur, akıllı ve daha birçok mükemmel özelliğe sahip kadındır. bu kadın, yeri geldiğinde savaşlara cephane taşımış, yeri geldiğinde yağan yağmurda mermiler ıslanmasın diye bebeğinin üzerindeki battaniyeyi alıp mermilere sarmış, yeri geldiğinde de savaşmaktan geri kalmamıştır. böyle kahraman böyle yücedir türk kadını. ama yine de anlaşılmaz değeri, alaylara maruz kalır. dışlanır, küçümsenir. çünkü önemli olan 90 60 90 ölçülerinde güzel ve etiketli olmaktır kimileri için; güzel karakter, erdemli olmak bunlar hep arka planda kalır ne yazık ki.
Bir çoğu doğuştan frijit, cinselliği tiksindirici gören, çok gösterip hiç vermeyen, eğitim düzeyi arttıkça frijitliği artan, ihtiyaçlarını gidermekte aciz kaldığı için aldatılması nedeniyle eşi toplum tarafından aforoz edilen kadın.
türk kadını diğer kadın türlerinin daha örf ve adete önem veren ailesini herşeyden önce tutan, titiz ayrıca evi (babanın yönettiğini sanırsınız ama babayıda o yönetir) yöneten pek muhterem şahsiyettir.
kocasından dayak yediği zaman "olsun o benim kocam sever de döverde" diyen insandır.
kocası tarafından aldatıldığında bu olaya susup, çocukları için bu evliliği süren insandır.
ne yazık ki yüzde 30'u okuma yazma bilmeyen analarımız, kardeşlerimiz. Bilenler de çoğunlukla ilkokul veya ortaokula kadar okumuşlardır. "kızların okuması niye gine?" mantığı (ki bu, dinin de gelenek ve törenin de yanlış yerleşmesinin sonucudur) türkiye'nin yeterince gelişememiş olmasının çok önemli bir sebebidir. birleşmiş milletler'e göre, türk kadınının toplumdaki yeri itibarıyla ancak dört ülkeyi geride bırakabilmişizdir. Aynı yaşlardaki bulgar veya rumen kadınlar mimar, mühendis vb. olarak çalışırken; ülkemizde kadınların çoğu, günlük yaşantısını kuşum aydın izleyerek, en büyük etkinlik olarak da ramazan'da da türbelere akın edip, çaput bağlayarak sürdürmektedirler.
'' türk kadınlarının en büyük süsü türk oluşlarıdır. her türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır. her kadın para sahibi olabilir ve birçok elmas edinebilir. lakin elmasa revnak veren türk kadınını tabiat ancak türkiye de yaratır''
kaynak : lady montegue / 1949 / mehmed zeki paladin / tarih boyunca kadın erkek dedikoduları adlı eseri
Dünyada hiçbir milletin kadını "Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim." diyemez (M. K. Atatürk).
diğer tüm akdeniz kadınları gibi kalçası genişçe, kısa boylu, çoğunluk kara kaşlı kara gözlü kadındır. farklı olarak ise, anaçtır, hamarattır, namus namus diye cinsellik algısını yitirmiştir.*
