bu ülkede bütün erkekleri bıktıran bezdiren budur. tek bildiği hep bir beklenti yükünü durmadan erkeğe hissettirmektir. ee senin de 2 gözün kulağın beynin var amk. bekleyeceğine git yap bul. durmadan bir şeyler ister durmadan mızmızlanırlar. işin komiği bu beklentileri en fazla dile getiren kesimde aileden aç varoş ve fakir olanlarda. erkekler uyandı bunlar artık gidecek kapı bulamıyor. kimse artık enayi koca rolüne girmek istemiyor.
türkiyenin sosyolojisi malesef budur. aileler türkiyede genelde köy kökenli insanların şehre gelişleri ve çıktıkları yere bir tiksinti utanç ve ağır kompleks duymalarından dolayı zannedersem anneler kızlarını büyütürken hayat özürlü ve hayata karşı hiç bir sorumluluğu olmayacak tuhaf bir ortamda büyütüyorlar. anneleri eşşek gibi çalışır çamaşır yemek kıza bakarsın ne yemek yapmayı bilir ne çamaşır ne bir şey ama evliliğe hevesli ve bir sürü beklenti listesi lan bu ne bu rezillik kepazelik ne.
köylere gidin bir sürü toprak zengini aileden çiftçi hayvancının evlenme çağına gelmiş erkek çocuğuna gelin alacak köylü kadınlar kızları için illa şehirde ev orada yaşamak istiyor katiyen köyde yaşamayı kabul etmiyor. zavallı mal erkekler bu varoş süprüntülerin leş isteklerine uyuyorlar. köylerin boş olmasının en büyük sebebi türkiyede budur. bir genç kadın köyde kocasıyla çalışıp bir şeylerle uğraşmak istemiyor illa berbat daha fakir yoksul sırf kompleksten bombok bir güya şehir yaşantısı bütün bu ağır akıl hastalığı yüklü durumların analiz edilmesi şart.
Hep bir beklentisi olur. Erkek zengin olsun, güçlü olsun, arabası olsun, evi olsun, çevresi geniş olsun vesaire. Beklentiler hep bu yöndedir. Peki bizim erkeklerin kadınlardan beklentisi ne ? A* olsun yeter kafası.
yüzde 40 kadarı biz erkekler, yüzde 40 kadarı ailesi yüzünden meydana gelen beklentilerdir. yüzde 20 si de kendi içlerindeki şeyler.
sen bir erkek olarak oturup 15 dakika muhabbet edemediğin bir kadına sırf sevişebilmek için buckingham sarayından geliyormuş gibi davranırsan o da bunu paraya pula mala mülke çevirmeye çalışır illa ki. aileler zaten küçüklükten beri kafalarına "zengin adam bul onunla evlen sıkıntı çekme" fikrini aşılıyor. üstüne sende oturup konuşamadığın birisine bu kadar imtiyaz verirsen olacağı bu. senin derdin bir an önce sevişmek karşı tarafta bunun farkında tabi. mevzu oraya gelene kadar seni zaten hakimiyeti altına alıyor. sende beyninle değil hormonların ile hareket ettiğin için isteklerin taleplerin ardı arkası gelmiyor.
velhasılı kimse kimseye çemkirmesin ülkedeki erkek zihniyeti belli kadın zihniyeti belli. aşk sevmek sevilmek sevgi saygı falan bizde 3. hatta 4. planda. lan son 20 senedir evlenen tüm çiftlerde daha düğün salonuna gidip imzalar atılmadan "takılar kimde kalacak" kavgası yaşanıyor birbirlerini vuruyor erkek tarafı ile kadın tarafı. ne bekliyorsun ki bu kafalardan her şey maddiyat her şey fiziki şeyler.
