türk kadını, küçük göğüslü, koca kıçlı, bol selülitli kadın...
alışmışız tabi beğenmemeye, küçümsemeye. aynı toprakta yaşadığımız, aynı havayı soluduğumuz kadınları aşağılamaya. o zaman söyleyelim beyler; hanginiz hayatınızda bir defa bir türk kadınına aşık olmadınız? hanginiz en az bir türk kadınına 'oha lan bu ne güzellik!' tarzı tepkiler vermediniz? küçümserken ne kadar dürüstüz, onu sorgulayalım önce. türk kadını, merhametlidir, sevecendir, dost canlısıdır, beceriklidir, anadır hem de gerçek ana. oğlu/kızı kaç yaşında olursa olsun, onun çocuğudur. güzeldir de, kendine bakamamasına, buna vakit ya da zaman bulamamasına rağmen güzeldir. bakabilen de bakar zaten kendisine. türk kadını doğaldır. evini ve kocasını sever. istisnaları var derseniz, dışarıda da çok istisna vardır ama kaideyi bozmazlar.
olsun koca kıçlı, selülitli falan ya s.ktir et merhameti falan onun olsun... öyle değil mi?
fark 1- fiziksel olarak türk kızları yere daha yakındır. yabancı kızlar değildir.
fark 2- türk kızları daha mücadelecidir. namusuna düşkündür. yabancı ülkelerde bu böyle değildir.
fark 3- türk kızları biraz güzelse havalanır. yabancılarda bu böyle değildir.
fark 4- türk kızlar birine bağlanırsa tam bağlanır. yabancı kızlar tam olarak bunu beceremez.
fark 5- türk kızları kıskanır. yabancılar o kadar kıskanmaz.
fark 6- damarlarında ne olursa olsun türk kanı dolaşmaktadır ve o bir kahramandır. yabancılar böyle değildir.
tatile bile gitse içindeki sorumluluk duygusundan asla kurtulamamış olması. türk kadını tatilde bile kendisine belli başlı görevler belirler ama elin kadını öyle mi devirir götü şezlonga ohhh...
