küçüklüğümüzden beri bize aşılanan şımarık olma,yüz göz olma gibi tavsiyelerin bünyeden çıkamayacak kadar içimize işlemesi durumunun büyüdüğümüzde de bizi bırakmaması.zamanla genlere bile sirayet etmiş seni seviyorum diyememe hadisesinin öyle kolay kolay düzelmesi mümkün görünmüyor...
yeterince sevgiyle yoğrulmamış insanların başına gelen durum. bir insan karşıdakini gerçekten seviyorsa neden diyemesin ki?
sevdiğini söyleyememek, duygularını göstermekten korkmaktır... gösterdiğinde zayıf göründüğünü düşünmektir... oysa ki yarına bile çıkıp çıkamayacağımızı bilmezken, hala vakit varken söylenmelidir...
sevdiğini söyleyememek acizliktir...
insanın boğazında yıllanan bir düğüm gibidir, bedeninde gün geçtikçe büyüyen bir ur gibi sanki... onca kelime çıkabilirken ağızdan bir bu durur kalır olduğu yerde... söylenmemiş kelimelerdir insanın canını deli gibi yakan, hele bir de çok sevilen kişiye söyleyememekse sevdiğini...
bazı kişilerde alkolün ağrı kesici etkisi gösterdiği bir hastalıktır.
belli promilden sonra seviyorum diyebilir, demeyebilir, diyemeyebilir de. "bennn senii * sevioğum" gibi bir şey de çıkabilir ağızdan.
(bkz: sarhoşken hep çok sahiciyim)
--spoiler--
telefonu kaparken karınıza onu çok sevdiğinizi söyleyin, kahvede arkadaşlarınız dalga geçsin, umursamayın onları. yarın öbür gün karınızı kaybettiğinizde ve artık seviyorum diyecek kimseniz kalmadığında duymak ve söylemek için can atacağınıza şimdiden doya doya söyleyin. insanın kendisine edebileceği en büyük kötülük duygularını kontrol altına almaktır. özgür bırakın duygularınızı ve ruhunuzu.
--spoiler--
yeni bir kitap çıkarıyor herhalde.
nasıl gaza geldim bir bilseniz.
yarın uyandığımda gördüğüm ilk kişiye seni seviyorum diyeceğim.