aptalca bir özgüven mi, iyiliğin suistimale varan ihmalliği mi, adına ne derseniz; yüce gönüllülük gibi fazla tevazu hastalığı ve sonucunda her seferinde arkadan hançerlenmek. dönün bir bakın kimleri kucaklamış, korumuş, bağrımıza basmışız da en küçüğü kan kırmızı çıktı, çemkirir durur. her çemkirişinde de kan döker.
***dikkat buyurunuz efendim; türklerin alman, fransız, ermeni, arap gibi millet, ya da etnik grup olan kürt vırt düşmanlıkları yoktur. hatta daha da ileri gidelim, devlet adamları ve halkın içinde hayran olanları bile vardır. bazılarını düşmanlık zannetiği şey, kardeşliği, sukuneti, huzuru dağıtan bozgunculuğa, asayişsizliğe, hatta sıtımızdaki hançerden mütevellit ihanete duyulan tepkidir. karıştırmayınız. saçmalamayınız. birisi tam tersi bi şey yazsa ırkçı olur.
çok ekmek yemesi,kilolarımla mutluyum demesi,abazalığın diz boyu olması,büyüklerin yanında bacak bacak üstüne atılmaz deyip karşılıklı baba oğulun rakı içmesi,boş mezar bulsalar ölüncek kadar beleşci olması ve en son yemekteyiz programından yola çıkarak misafirperverliğe çok önem vermeleri.
kredi kartı limiti, markette red verince, küçük bir gösteri yapması, daha yeni yatırdım nasıl olur demesi. inatla kasiyerin
duyacağı yerden bankayı araması.