alternatifi "dünyada evrensel dil olarak kabul gören ingilizceyi konuşma çabası"dır. mizah açısından türk dilinden daha iyisinin olmadığı unutulmamalıdır. *
herkeste aynı durum yaşanmasa da ciddi bir çoğunluğun ingilizceyi katletmesiyle sonuçlanan eylemdir. hatta bazen türkçe ve ingilizce kelimelerin sentezlenmesiyle oluşan saçmalıklar da gözlenmektedir.
ingilizce konuşma merakı değilde ingiliz kültürüne özenti demek daha doğru olur..
neden 'arkadas kafe' değilde 'arkadash cafe' bu örneğin uzunca düşünülmesi gerekiyor
hadi bu merakı anladık, ona sesimiz yok. iyi de arkadaş, ingilizce yi bir ingiliz/amerikalı gibi konuşmak zorunda mısın ey kardeşim. ağzın, yüzün o garip hallere bürünmek zorunda mı ki?
meraktan değildir o, olsa olsa mecburiyettendir. lan ne kaldı koca ülkede türkçe adı olan bir şey. en basitinden kaç türk markası var mesela. benim ortaokul öğretmenimin anlattığı hikaye de tam bu konuyla alakalı bak dinle şimdi.
hocam bi seyahatte sıkıntıdan araba camından yoldaki büfelerin isimlerine bakarken, hemen hepsinin ingilizce olduğunu farketmiş, bildiğin lokantalar, bakkallar, fırınlar vs hepsinin adı ingilizce. sonra camel'ın yeri diye bir şey okumuş ama tam emin değil ne okuduğundan. ingilizce ingilizce göre göre tabi cemal'i camel diye okumuş. sonra saatlerce düşünmüş adam acaba kendine neden deve demiş, niye devenin yeri koymuş dükkanının adını. tabi saatler sonra çakmış olayı.
yani elimiz mahkum olmuş arkadaş. biz değil sistem orospu. do you understand?