son domates zamlarından sonra karar verdiğim olaydır.artık insanlarımız hiçbir şeye tepki vermez oldu.birisi de sokağa çıkıp yahu arkadaş bu domates fiyatları niye böyle demesini beklerdim.her şey güllük gülüstanlık(!)*
sakarya üniversitesinde sürekli yaşanan olaydır. zamlar gelir, yemekler kötüleşir ama kimseden ses çıkmaz. sadece facebookta grup kurar onunla protesto ederler.
tepki verenlerin azınlıkta olduğu ya da tepki verse bile''bir tek ben düşünüyorum başkaları düşünmüyor '' gibi yanılgılara düşüp iyice tepkisizleşen kişilerdir.
Yok millet eski millet değil. Biz kendimizden yardım sever, misafir perver diye söz ederdik bi aralar. Şimdi ise durum şu; Vay efendim pakistana biz niye yardım ediyoruz ya sanki biz iyi durumdayız. Vay efendim filistinden şundan bundan bize ne safsatalartı var herkesin dilinde. Daha dün yaşadığım canlı bi olay millete zerre güven bırakmadı bende. Arkadaş kendimi pek iyi hissetmiyorum diye kendini hastaneye götürmemi istedi hastane yakın olduğu ve durumu pek fena olmadığı için taksi çağırmadık. Malum bi de öğrencilik var hesapta. Ağır ağır giderken hastaneye 100m kala filan düştü bayıldı ben bunu ayıltmaya kaldırmaya çalışırken yanımızdan iki kişi geçti dönüp bakmadılar hatta sormadılar bile. ilerde köşede duran ekip arabasını çağırdım hastane hemen şurada 100m bari araba ile bırakın bizi dedim olmaz deyip 10dk ambulans beklediler. Lan adam ölecek diye bağırdım araba da ölür filan başımıza iş alamayız dedi adamlar ya. Yol da ölse ne olacak dedim adamlarda ses yok. Eminim iç sesleri o senin problemin demişlerdir.
türk insanını malesef yavaş yavaş sindirdiler. kaderci zihniyeti yerleştirdiler bünyelerimize.
maden ocaklarında onlarca insan ölür "kader bu yapcak bir şey yok" derler.
hakkımız yeniliyor diye greve gidersin. polis copuyla karşılaşırsın. sen ne kadar da bağırsan; sesini duyan olmaz, duymazdan gelirler.
12 eylül referandumunda oylanan maddeler hakkında bir tane üniversite açıklama yapmaz. halkı yönlendirmeye çalışmaz. halbuki üniversite olgusu bilimin yuvası olan merkezler. siz duydunuz mu 1 tanesi referandumla ilgili bir yorum yaptığını.
halkı göz göre göre sindirdiler. olaylara tepki vermesi istenilmeyen, her yapılana razı olması beklenen, koyun misali bir toplum yarattılar. şimdi ise sesi çıkan insanların seslerini kesmekle meşguller.
bir fıkra vardı, o aklıma geldi başlığı okuyunca. şöyle ki,
zamanın birinde, bir padişah ülkesinde bütçe açığı çıkınca ne yapsam ne yapsam diye düşünmüş, sadrazamına danışmış. sonunda şöyle bir karar vermişler. köprünün başına bir adam dikelim, her geçenden 1 lira para alsın. akıllarına yatmış, uygulamaya koymuşlar. sonra tabi bakmışlar millet tıkır tıkır ödüyor paraları, hiç itiraz yok, e demişler 2 lira yapalım.yine aynı şekilde. zamanla 3 lira, 4 lira 5 lira bu böyle böyle gitmiş. en sonunda artık padişah şaşırmaya başlamış. allah allah demiş bu insanlar niye hiç tepki vermiyorlar diye merak etmiş. ve halka sorayım bunu demiş. toplamış halkı sarayın önüne, sormuş "ey ahali, köprü uygulamamızla ilgili bir şikayetiniz var mı?" ,kimseden ses yok. bir daha sormuş yine kimseden ses yok, tekrar sormuş, arkalardan birisi el kaldırmış,
"benim bir şikayetim var" demiş
padişah şaşırmış,
"evet dinliyorum" demiş
" padişahımız, iş çıkışı köprüde çok sıra oluyor. evlerimize geç kalıyoruz. bir kişi yetişemiyor. siz en iyisi köprüye bir kaç kişi koyun" demiş...
kapitalizm yüzünden sırıtan ve boşluk içinde kalan türk devrimlerinin etkisi ile türk insanlarının her şeye tepkisiz kalma durumu.Çözüm sosyalizm herkesin verebileceği 'eşit'tepkiler.
dünyadaki her insanın hemen her gün gördüğü, yaşadığı olaylar karşısında adrenalin salgısı üretememesi durumudur. türk milletiyle alakası yoktur, insani bir duygudur. acıdır fakat gerçektir. sen her gün bir adama küfür edersen, o adam bir süre sonra seni takmayacaktır. ya da takıp o küfürleri sana bir bir yedirecek ve seni öldürecektir. bu devirde de bir küfür için hapse girilmeye değmez ki be dostum, boşveeeeeeeer! anlatabildim mi bilemiyorum ama özetle olay budur. kendimden biliyorum.
Kafaları o kadar saçma şeylerle dolduruluyor ki düşünemiyorlar ya da hayatta kalma çabaları yüzünden neden nasıl sorgulamasına zaman ve takat bulamıyorlar, bulamıyoruz.
Korku dünyasında yaşadığımız için bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın zihniyetinde sürükleniyoruz.
herkes halinden memnun değil!
hak arayan yok, ses çıkaran yok, zaten insanların çoğu bildigin mal dersek cümle tam olacaktır.
sen yanmazsan, ben yanmazsam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa!
zorunlu edit: ama hakediyoruz herşeyi! deveye diken türke s.ken yarar!
camideki imamdan tut televizyondaki haber kanallarına dair herkesin herseyi pohpohlanması sonucu herseyin mukemmel bir sekilde yolunda oldugunun telkini ile olusan durumdur.Bazen düşünüyorum bunlar nereyi anlatıyor.Ben patagonyada mı yasıyorum da haberim yok.