gazete tirajlarına bakılırsa anlaşılır. hoş bizde medya da ayrı bir olay ama neyse bakalım.
en baba tiraj 350-500 bin arasında olduğuna göre kitabı kim alacak.
insanımızın en büyük sorunu. bir ülkede hala kan davası, töre, tecavüz, gibi olaylar varsa ya o ülkede işsizlik vardır ya da cahil okumayan bir toplum vardır.
herhangi bir kitabın 20-25 tl den 4-5 tl ye düşmesi durumunda olacak şeydir. "yiyecek ekmek bulamayan halk kitaba 20 tl nasıl versin?" sorusunun çözümlenmesi bu konunun oluşumuna ışık tutacaktır.
asıl sebebi küçükken kazanılmayan alışkanlıktır, bu kadar basit. yoksa isteyen istediği kitabı 5 liraya da bulmasını biliyor. tamamen aileden kaynaklanan bir sebep olduğunu düşünüyorum. tamamen parasal durumdan kaynaklandığını düşünenler için de; altında son model arabası olup 'hiç kitap okumadım ki ben eki eki' diye övünen kişiyi gördüğüm an fikrimi değiştirdim.
türk toplumunda kitap okumak her zaman 2. sınıfta kalmıştır. hatta ilber ortaylı, matbaanın osmanlıya geç gelmesinin sebebini de türklerde ki okuma alışkanlığının olmamasına bağlar. türk toplumunda kitap okuyanlar, "alim mi olacaksın" tarzı cümlelerle aşağılanırlar. yani, kitap okumamamızın nedeni, kitapların pahalılığı falan değil; kitap "okuma alışkanlığı"mızın olmamasıdır.
karı, kız fotoğraflarıyla dolu gazetelerin, 500-600 bin satması, bu olaya örnek teşkil edebilir. biz milletçe okumaya konsantre olamıyoruz, illa uygulamalı anlatılacak.
kitap okumanın zor kazanılan bir alışkanlık olduğunu düşünürsek, türk insanının daha çok film sever olduğunu düşünürsek bizi pek de hayretlere düşürmeyen durum. kötü durum.
okumayı zaman kaybı ve beyni bulandıran bir alışkanlık olarak görmelerindendir. bunun yerine cep telefonunu kurcalama, boş yerli dizilere boş boş bakma gibi çok daha eğlenceli ve anlamlı buldukları etkinliklere yönelirler.
maddi durum ile alakası yoktur bir çok kırtasiyenin önünde bir liraya bile ikinci el kitap satılırken bizim milletimiz dönüp bakmaz bile ama bir sigaraya günde 7.5 lirayı hiç acımadan verir.
tv ve sinemaları kahvehaneleri kapatın bakın nasıl okuyorlar. gerçekten acınacak haldeyiz ortalam bir türk ancak hapishaneye düştüğü zaman düzenli kitap okuyor...
aslında zannedildiği kadar büyük bir sorun veya eksiklik değildir. hatta türk insanı zamanını etkin kullanır ve gereksiz şeylere de çok fazla kafa yormaz bu sebeple de kitap okumaz denebilir. türk insanı gerek olursa okur. örneğin hiç beklemediğiniz bir insan mesleki bir kitaba gömülebilir veya hakkında dava açılan türk dötü sıkışır sıkışmaz bir gecede ticaret hukuku kitabını hatim edebilir. bunun dışında kalan yok romandır yok alacakaranlık serisidir vb. kimseye bir fayda sağlamayan gereksiz entel kitapları okumakla zaman kaybetmez. benim vatandaşım ne okuyacağını bilir.
bu okumama olayını maddi durumla ilişkilendiren sığırlara , doğudaki kardeşlerimizin adisyonu bile okumaya can attıklarını hatırlatmak isterim , bunun maddi durumla alakası yoktur bu bir tercihtir , aslında tercihten ziyade içten gelen bir duygudur belki de . insan okumayı bir zorunluluk , getirisi olan bir durum olarak görmediği zaman okuduğu şeyden zevk alır . yoksa okumak için illa paraya ihtiyaç yoktur , sokakta her yer yazılarla afişlerle , değiş tokuş kitapçılarla dolu . yeter ki istensin .
kitap okumayi gereksiz goren bir kesim var malesef bu cok net.sosyal medyanin yayginlasip yasam alanimizin tam ortasinda durdugu surece kitap okumak yerine facebookta unlu yazarlarin sozleri paylasilmaya devam edilecek.bunun aksi cok mumkun dilerim ileride kitap okumaktan yoksun bir toplum olmayiz.ayrica maddi olanaklar sebebiyle alinamayacak kitaplarda pek yok artik 5 liraya cok guzel kitaplar var ayrica cok guzel kutuphanelerde var cuzi miktarlara uyelik soz konusu.