türk halkının yılbaşı yavşaklığından utanıyorum

entry11 galeri0
    ?.
  1. yerinde ve haklı bir utanç duymadır.
    bizim kültürümüz ile alakası olmayan, tamamı ile tüketim israfına dayalı bir gecenin avrupada kutlanmasını anladık, anlarım da, bizim türklere ne oluyor?? bizim ile ne alakası var olm? her yerde kutlama hazırlıkları, marketlerde sepetler vs, saçma sapan etkinlikler, sosyete için gelecek sanatçı kırmaları, daha neyi kutladığını bilmeyen asimile edilmiş gençlik...

    "yeni yıl geldiiii!! yuppiii!!" diye elleri havada kutlama yapan gençler biliyorum. ne amaçla yapıyor? çözemedim..
    ne lan bu yeni yıl?
    5 ...
  2. ?.
  3. geçen gün okul kantinine gittim. ortalık standlardan geçilmiyordu. sonrasında gözüme standların yoğun olduğu bir bölüm gözüme çarptı. yılbaşı için program seferberliği içinde olan kurumlar birbirleriyle yarışıyorlardı adeta. birbirleriyle kıyasıya rekabet halindelerdi. ne yapsam da şu gençliği çekip asimile etsem düşüncesi taşıyordu adeta. türk toplumunun yapısında yılbaşı denilen şey son 5 yıl içerisinde girmişti. yavaş yavaş sessiz sessiz içimize sızdılar. ve bakıyorum ki toplum bundan gayet memnun. yazık ki güzel ülkem bunları haketmemekte ve bunun elemini çekmektedir. gariptir ki seneler öncesinde yadırgadığımız ve bu da yapılır mı diye baktığımız olayları kendi ellerimizle yapmaya başlamışız.
    2 ...
  4. ?.
  5. ne kadar batı özentisi olduğumuzun ispatıdır.
    1 ...
  6. ?.
  7. ?.
  8. kimileri için de olay şöyle cereyan etmektedir; kutladığı noel falan değildir. e zaten yılın başıyla ayın başının onun için hiçbir farkı da yoktur lakin, sıradan günler gibi olmuyordur işte bir şekilde. evde oturursun bütün tv yılbaşı saçmalığıyla doludur. film koyayım kendime dersin, birden bütün arkadaşlarının çılgınlar gibi eğlendiği gelir aklına, e ne diye evdeyim ben dersin. sadece eğlenceden uzak kalmak istememektir bazen, o utanılan yavşaklık.
    1 ...
  9. ?.
  10. yatın uyuyun ya işiniz mi yok ben hep öyle yapıyorum itin, uğursuzun, sarhoşun, hırsızın arasında ne yapıcaksınız.
    1 ...
  11. ?.
  12. en az bir gayrettepe veya kuruçeşmeye gidemesem bende utanırdım..
    0 ...
  13. ?.
  14. garip.

    hayat yılbaşı, doğum günü, ne bileyim 30 ağustos falan olmadan ne güzel olurdu değil mi? dini bayramlarımızı kutlar dururduk. şimdi elleri eksiye giden 3 5 zibidi için söyliyim de yine siz bildiğinizi okuyun, dini bayramları da severim, laf atmıyorum onlara.

    ama bi düşünün lan. hayat bu. sıkıcı, monoton, tabi çoğu insana göre de güzel. olaya şu yönden baksanız biyeriniz mi eksilir?

    yeni yıl geliyor, belki seneye güzel bir yıl olur mantığıyla birşeyler hazırlama, 12 olunca sevinme, sarılma, ne bileyim birşeylere tutunma hevesi. yani biz isa çam ağacındaki yıldıza konacak diye mi seviniyoruz? öyle olsa 1 hafta önceden başlardır kutlamaya. yani insan bazı şeyleri mutlu olmak için yapıyor bence, zaten boktan bir hayat * bari güzelleştirmek uğruna birşeyler katsak çok mu olur?

    tüketimse tüketim. bütün senemiz boktan geçiyorsa, mutlu olabilmek adına yılbaşı da kutlarız, doğum günü de kutlarız. kalan 362 gün nasıl olsa boktan geçecek.

    götümüzden 15 tane daha dini bayram çıkartsak onlara sesiniz çıkmaz ama, tabi kim neyle mutlu oluyor bilinmez.

    sonuç olarak sizi tınlayan insanlar yok, tüketim de yaparız, kapitalist de oluruz, mutlu olmak lazım, hayat kısa, öyle herkese hede hödö demeyle olmuyor bunlar.

    sikine takma seviyesi
    min <ııı[]ııııııııııııııııııııııııı> max
    3 ...
  15. ?.
  16. Utanılmaması lazım gelen bir davranıştır.

    Türk halkının eğlenceye ayırdığı zaman çok kısıtlıdır. Zaten garibimin geçim derdinden, ağır hayat şartlarından eğlenceye ayıracak ne parası ve nede zamanı vardır. yılda elle tutulacak iki bayramı vardır. onlarda eğlenilecek değil, dinlenilecek bayramlardır.

    Diğerleri milli bayramlar olup, hiçbir eğlence aktivitesi yoktur. Asık suratlı devlet ciddiyeti ile devletin katmanlarını işgal eden zatlar tarafından resepsiyonlarda kutlanır. Halka yine eğlence diye birşey düşmez...

    Halkımız düğünlerde bile eğlenmesini beceremeyen bir yapıya sahiptir, hatta eğlenmeyi çoğu kez kafası gözü kırılana kadar dayak yemek olarak algılayan bir görüş açısı vardır... Pazar pikniklerindede çizgili pijamasını giyer, suyun başında oturur. Yok top kaçtı, yok kıza baktın, yok karıya baktın bahanesiyle pazar dayağını yemektende pek kaçınmaz..

    hal böyleyken yurdum insanının yılda bir kerecik 250 gr. çekirdek, 2 kg. portakal alıp evinde pijamalarını çekip, tv nin karşısına kurularak, kanalların hazırladıkları unutulmaz yılbaşı eğlence proğramlarını huşu içinde seyretmesini, seyrederken çekirdek çitleyip, portakal yemesini utanarak değil, takdir hisleriyle karşılamak lazımdır.

    Hatta böyle fırsatları değerlendirip, bu kadar içten eğlenmesi karşısında insanın kafasına neden yılda bir tanecik yılbaşı var diye takılmıyor değil. Kenan Evren paşa başta olsaydı kendisinden rica edilerek yılbaşılarını 2 ye, 3 e, ve hatta 5 e çıkarmak olasıydı, amma maalesef kendileri, kendilerini emekli edip önce Marmarisi mekan tutmuşlar, sonra bakmışlardırki, Marmaris kesmiyor, o da daha sonra Bodruma hicret etmiştir. onun için şimdilik bir yılbaşıyla idare etmek durumunda kalmışızdır,

    Ya biz buraya nereden geldik sevgili patagonyalılar, onun için sevgili yurdum insanına bir yılbaşını çok görmemek lazımdır.

    Yılbaşını açıyorum. Tüm insanlarımıza Hayırlı vede uğurlu olsun...
    2 ...
  17. ?.
  18. yozlaşmanın en temel belirtilerinden biridir,artık hayatımızın en çok sabırsızlıkla ya da düşlenilesi olmuş eglence dönemidir. tek geceyle sınırlıdır ama mantık aramadıgımdan sadece vah vah diyebildigim , anlık türküz ama avrupavşak mı olduk diye içlendigim zamandır.
    2 ...
  19. ?.
  20. avrupa özentisi canıım memleketimi dolduran insanların gerçekleştirdiği eylemdir. bu tarz insanlardan nefret ediyorum. sizin kültürünüzde yılbaşı diye bişey mi var ? kendi bayramınıza bu kadar sahip çıkmıyosunuz be... oruç tutanları aşağılıyosunuz sonrada kalkıp yılbaşı kutluyosunuz. işte türkiyenin çoğu bu şekilde.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük