ne oldu bu insanlara böyle? özellikle namus kavramının bu kadar ucuzlaması, herkesin eteğinin altına bakılması nasıl bir özgürlüktür.
bırakın kapalıyı, açığı, iffeti, arı...
asıl namussuzluk, ahlaksızlık kapalıya bile ahlaksızmış, edepsizmiş gibi bakmak değil midir?
ya da hayatta tek kızı olan ailelerin üç günlük dünya da kızlarının istediği gibi yaşamasına izin verirken, elalemin dedikoduları, etkilemesi, yargılaması...
hele ki bekaret denen bir lütfun allah'ın gücüne gidecek şekilde bunu kaybetmiş, ya da kaybetmek istemiş kuluna allah bile doğru yolu sunmuş ve senden iyi bir duruma getirmişken, a be adam, sapık adam, sapık kadın, ahlaksız kadın...
sana ne? sana ne be?
80 lerde ve 90 larda doğmuş olarak, bunca yıl yaşanan çileleri, kadına davranılan ve edilen zulmü görmüş ve onlara üzülmüşken, onca kişinin yok yere idam edildiğini duymuş, okumuş adaletsizliğe bin kez küfür edip, bin dua eden yine biz iken söyleyin bana onun bunun yatağından bunlara ne?
o dönemlerden bu yana kendi ailemizi bile okuyup bizler eğitmedik mi? mahalle de kavga ettikleri kişilerden bizden uzak tutmadık mı? aynı mahalle de yaşayan kavgalı ailelerin çocukları oynayarak ailelerin aklını başına getirmedi mi?
kaç yıldır sessiz sedasız gıkımız çıkmadan yaşıyoruz. her gece sakince zararsızca, sabah işe gidip akşam eve gelen babalarımız gibi biz de aynı şekilde usluca sisteme ayak uyduruyoruz.
peki az biraz dışarı çıkma hakkımız yok mu bizim?
sevme - sevilme - terk etme- terk edilme- hakkımız yok mu?
canına tak edip intihar etmeye kalkan, her dediği yapılan bir çocuk mu olalım?
illa canımızı öne koyup heveslerimizi öyle mi yaşamalıyız?
gözümüzün içine sokulan zenginliğin, gözümüzün içine sokulan şehvetin, hayatımızın içine eden sistemin kurbanı değil miyiz biz?
ben toprağı sabah işe gitmeden koklamak istiyorum. belki beni allah bir ağacın altında oturup dinlenmem, bir nehirden su içmem, kenarında hayvanlarla dertleşmem için gönderdi?
hadi bunlar hayali, kul kulu kandıramaz mı? allah'ın kuluyuz hata yapamaz mıyız? delirip bir parkta kendi kendine konuşan kadınlara mı dönsün namussuzlukla suçlanan kadınlarımız?
ve bu yoksunluktan doğarak herkesin üstüne mi atlasın sapıklarımız? bunun gibi birçok şeyler doğacak çocuklarımız için iyi bir zemin hazırladık mı? bu kafaları yok ettikçe hazırlarız!
insanları yok eden bu toplumsal baskıya bir dur demeliyiz.
yanımızda, etrafımızda haksızlığa uğrayanı desteklemeli, susmamalı, birinin hayatına karışanı susturmalıyız.
ancak öyle özgürlüğümüzü meşalelerle göğe taşırız. bağımsız bir birey olarak atarız adımlarımızı.
boş yere üzmeyiz yakınlarımızı, tanıdıklarımızı, tanıyacaklarımızı.