türk halkından bir cacık olmayacağı gerçeği

entry15 galeri0
    14.
  1. ayıp etmiş gerçek.
    arkadaş biz türkler ne yapsak yaranamıyoruz bırakın cacık olalım bari.
    en pahalı benzin, doğalgaz, ulaşım vs bizde sesimiz çıkmaz öderiz.
    asgari ücret açlık sınırının altındadır sesimiz çıkmaz yaşarız.
    siyasi, askeri, dini, toplumsal hertürlü tavizler verilir sesimiz çıkmaz
    daha ne yapalım arkadaş cacık olmak için.
    0 ...
  2. 13.
  3. ülkenin başbakanı halkını sevmiyor arkadaş,ülkenin vatandaşı başbakanını sevmiyor . Kimsede birlik beraberlik yok,herkes koyun sürüsü gibi en başta kendilerine lider belirledikleri bir insan ne derse onu yapıyor,o insanı ilah ediyor,o ne derse ne yaparsa doğru oluyor .Kimse düşünme zahmeti içinde değil , nereye gidiyor bu ülke ? Lan adamlar bizi içten içten kemiriyor insafsız herifler ,adamlar istese bizi yerle bir eder adam kılını kıpırdatmıyor,neden mi .Devir silahla ülke fethetme devri değil,herşey kafada bitiyor arkadaş . Sen yoldan geçen adama,karşı binada oturan polise,düşmanın gibi saldırdığın taktirde,kimse kılını kıpırdatmaz bu ülke için .Kendimizi yiyip bitiriyoruz be kardeşlerim . Biraz gözlerinizi açın,o at gözlüklerini atın üzerinizden,geçmişi silin bi kafanızdan , Düşünün .Bunları söyleyen lise çağındaki bir çocuk,ne kadar kâle alırsınız almazsınız bilemem ama biraz düşünün be abi.
    2 ...
  4. 13.
  5. aramızda bu kadar hıyar olduğu sürece bi yoğurda bakar.
    3 ...
  6. 12.
  7. Son 12 yıla bakılinca ve o yıllar içinde ki önemli olaylara .

    (bkz: görüyor ve artırıyorum)
    1 ...
  8. 11.
  9. Kendinden hareketle söylenen sözdür.
    (bkz: tümevarım)
    1 ...
  10. 10.
  11. şimdi bozkurtlar nick altıma dadancak hüloğğğ diye! biz yedi düvene meydan okuduk diye mesaj kutumu lüzumsuz doldurcaklar ama cokta fifi!!!.
    övündüğümüz 1500 yıllık türk tarihinde allah aşkına sorarım size dünya medeniyetine ne katkımız oldu? kahve ve yoğurt dışında kaldı ki yoğurt hala benimsenebilmiş değil.
    sonrada gelip türkler şöylede böyle yok abi biz bir halt değiliz pompalanmış şişirilmiş tarihimizdede bir halt yok övündüğünüz abdülmecid ingiliz elcisinden aldığı icazetle sadrazam atıyordu bu abdülmecid kim biliyonuz mu? Osmanlı padişahı ya! da ha valisine bile diş geciremeyen ikinci mahmudu kahraman yapanlar kavalalının oğlu ibrahim paşadan art arda yediği tokatıklar yüzünden bizim mahmud emminin felç geçirip öldüğünü bilmiyorlar olcak ki 2023 vizyonları yeni Osmanlı.
    bir de utanmadan ingiliz tarihini , Fransız reform hareketlerini kücümser olmayan tarih bilgisiyle, yaptığımız sikimsonik çıkarımlarla hasta adam osmanlıyı süperman yapmayada utanmayız. şimdi diceksin selcuklu vardı . yok abi selcuklunun bir numarası yoktu Moğollar geldi ayarı verdi şişman kadın cıktı perde kapandı.lafın özü ucuz laf ebelikleri dışında hi bir vizyonu,misyonu olmayan bu ukala insan güruhu şu biz ılgın tükler bıkmadık otuz bir çekmekten bir yorulmadık! ama türk insanı sıcak kanlıdır , misafirperverdir yalan abi oda yalan ! yılışıklıkla, patavatsızlıkla temel protokol kurallarını bilmemekle ilişkili bu durum .yani uzun lafın kısası kıssadan hisse ülke olarak bok çuvalı olmaktan bir türlü kurtulamadık.
    4 ...
  12. 9.
  13. türk halkından cacık olmaz zaten ama türk halkından cacık bir cacık olmaz diyenlerden çok güzel hava gazıyla tava sapı olur bundan eminim .

    şekeri elinden alınmış çocuklar gibi zırlayanlarla doldu bu sözlük aids virüsü gibi sarmışlar sözlüğü yaw .

    sandıklardan ümidi kesilen sözlüklerdemi stresini atıyor anlamıyorum ki .
    0 ...
  14. 8.
  15. içlerindeki hıyarların az olmasından kaynaklanır. (bkz: ironi yaptım yer misin?)
    1 ...
  16. 7.
  17. aslında başlık altı yorum herkesin normalde anlayacağı türden, herkesin kendinden bir parça bulabileceği türden, tam "bu ne biçim yazmış ne biçim fikir lan bu" diyecek oluyorsunuz ki birden sonraki cümle sizin sarfettiklerinizden farksız oluyor. meselenin en basit haliyle özeti bu, fakat anlam kargaşasına değinmeden herkesin de kabullenmesi gereken esas konu şudur, ve herkes atlamaktadır. bugün temsili demokrasi gereği sokaktaki insanın bebesinden en yaşlısına meşru temsilcisi vekildir, fakat bizdeki demokrasi 2. sınıf bile olmadığından ezel ebet olan sadece şu olmuştur, iktidar (koalisyonlar dahil) ne derse o olur. veya çıkacak herhangi bir kanun, khk meclisin çoğunluğuna göre şekillenir. burada adama sorarlar işte sen şehit aileleriyle ilgili bir yasa görüşülürken kaç şehit ailesinin fikrini yansıtıyorsun, sen bir öğrenciyi (18 yaşın altı dahil) ilgilendirecek kılık kıyafet, eğitim, burs vs. ile ilgili yasa hazırlarken yaş ortalaması 45in üzerinde olan mecliste hangi kafayla bu metinleri hazırlıyorsun. birilerinin demokrasiye , zıt fikrin zenginlik olduğunu anlamaya, ve iktidar yanlısı kim olursa olsun diğer gruba karşı yapılan her işi körü körüne savunma hakkı vermemelidir. dün başörtüsü zulmü ne kadar yanlış ise bugün bir kürtaj meselesi, bir 4+4+4 , alkol meselesi o denli yanlıştır.
    1 ...
  18. 6.
  19. bazı vatansever safların anlayamayacağı gerçektir. her zaman siyasetçiler suçludur... be vicdansız, siyasetçiler mars'tan mı geliyor bu ülkeye? siyasetçilerin yetiştirildiği özel bir fanus mu var? siyasetçiler zaman makinesiyle mi dolaşıyor?

    siyasetçiler de bu ülkede doğup bu ülkenin öğretileriyle büyümüş insanlardır. bugün sövdüğün tayyip'ten daha farklı olmazsın onun koltuğundayken. dolayısıyla asıl sorgulanması gereken siyasetçiler değil ülkenin gidişatıdır, toplum değerleridir, çürük öğretilerdir, eğitimdir.

    bunların sorgulandığı anda bir şeylerin değişeceğine inanıyorum. yoksa tayyip'i indirirsin yerine gelen daha kötü olur ve yaptığın eylemlerin hiçbir anlamı kalmaz. hükümetleri indirmek o kadar da zor bir olay değil, kafa yapısını değiştirmek yani insanları değiştirmek zor. bunu başarmak hedef olmalı.

    türk halkının klasik yapısı ise, önce birinin götünü kaldırana kadar desteklemek sonra o adam bunun sarhoşluğuyla saçma işlere giriştiğinde ne olduğunu anlamasına bile fırsat vermeden birden onu düşürmek. bu sadece acımasızlıktır. bu davranış toplumu asla iyi insanlar statüsüne sokmaz.
    2 ...
  20. 5.
  21. er yada geç, kim bilir 2030, 40, 50 de muhakkak türk insanı doğru olan sosyalizmi görecektir. sadece türkiye değil, tüm dünya. o zaman gerçekten insanlar insan gibi yaşayacaktır. zulüm sefalet gibi kelimeler lûgatımızdan kalkacaktır.
    edit:ütopya.
    2 ...
  22. 4.
  23. Doğrudur. Halkı da geçelim, türk gençleri birlik olduğunda ortaya çıkacak güçten habersiz.
    1 ...
  24. 3.
  25. faşizme karşı beklenmedik bir anda büyük tepki göstererek demokrasi ve özgürlükler mücadelesine katılan milyonlarca insanımızı gördükten sonra asla katılmadığımız tespittir. karşılamaya gidenler marjinaldirler ve türk halkını temsil etmemektedirler.
    2 ...
  26. 2.
  27. türk halkının "hıyar" oldugu fakat maalesef ki cacık olması için gereken yogurdun henüz bulunamadıgını anlatmaya çalışan düşünce ürünüdür.

    evet cacık çıkmadı ortaya yoğurt eksik.
    2 ...
  28. 1.
  29. Sinir sistemimi sekteye uğratan dün ki karşılama seremonisinden sonra vardıgım gerçek. ne politigim ne de apolitigim. terazi olsa tartamaz o derece.. siyasetle uzaktan yakından işim olmaz. ben sadece hakkın ve adaletin vuku buldugu yerlerde yaşamak ve yaşatmak isteyen herhangi bir kimseden sadece biriyim. gerçeklerin ortaya dökülmesi gerektigi gercegini, yanlışların düzeltilerek dogrulara dönüştürülmesinin gerekliliğini dile getiren çok hücreli bir canlıyım. kim bilir belki hatadır bu yaklaşımım. kimilerine göre her insanın siyasi bir görüşü olmalı, inandıgı degerlere ve görüşlere sahip cıkmalıdır. eger konu sahip cıkmaksa bende düşüncelerime sahip cıktıgıma sonuna kadar inanıyorum. demek ki bir lokma da olsa siyasi bir kimlige sahibim. ya da degilim. işte siyaset anlatmaya calısıtıgım kadar ironik ve karmaşık bir durum. o yüzden hep bir adım gerisinde durmak gerektigine inananlardanım. gelelim konumuza;

    son günlerde çıkan olaylardan yola cıkarak vardıgım kişisel saptamalarıma göre, türk insanı hangi etnik kimliğe mensup olursa olsun, hangi inanca dahil olursa olsun, hangi kültür ile gelişmiş ve yetişmiş olursa olsun, daima sınıfta kalacak gibi. siyah ile beyazın zıtlıgından dogan çekilicigi dahi anlayamayan, tahin ile pekmezin yalnız başlarına lezzetten uzak oldugunu farkedemeyen, dün ile bugün kavramlarını irdeleyemeyen, tüm bu saydıklarımı mevzu bahis aldıgımızda türk insanının ortak bir çatı altında toplandıgı vakit gerçekten güclü, ileriyi gören, merhametli yapısını anlayamayan bir topluma dönüştük, ya da dönüştürüldük. yazının basında dediğim gibi adaletin oldugu, demokrasi kavramının sözlükteki anlamı gibi tam anlamıyla dogru kullanıldıgı, barışın, kardeşliğin, kültür buluşmalarının, türk ünden, kürdüne, lazından, çerkezine kadar her görüşten insanın ortak paydada buluştugu bir devlet altında yaşamak isterdim, isterdik. siyasilerin oy-rey derdine düşmedikleri, tüm enerjilerini ve bilgi birikimlerini halk ının ferahına, huzuruna, toplumunu daha da ileri seviyelere taşımaya calıstıkları bir sistem içinde yaşamak isterdim, isterdik. dinin araç olarak kullanılmadıgı, inancların sorgulanmadıgı, özgürlüklerin kısıtlanmadıgı, düşüncelerin baltalanmadıgı bir medeniyette bulunmak isterdim, isterdik. bu gibi istek belirten cümleleri yaz yaz bitmez vesselam. isterdim, isterdik! demek ki gerçekleşmeyen yıgınla hengamenin altında kalan tabiri caizse enkaza dönen ruhlarımız, yaşamak için çabalarken aşınan bedenlerimiz bir yerde bir şeylere dur deme ihtiyacı güdüyor. ben şahsen yoruldum. hem de çok yoruldum. benligimi anladıgım, kendimi tanıdıgım, içinde yaşadıgım toplumu ögrendigim günden bugüne fazlasıyla yoruldum. zihnimi mesgul eden yıgınla gereksiz bilgi, tonlarca safsata yüzünden yoruldum. siyasetcisinden, gazetecisine, ögretmeninden, ögrencisine, medyasından, askerine, özel kurumlarından, şirketlerine, sokakta ki vatandaşından, dagdaki gece bekçisine kadar rant peşinde koşan, kendi ceplerini doldurmaktan başka bir şey düşünmeyen ülke insanlarını tanımaktan da, görmekten de çok yoruldum. diyebilirsin bundan banane? e pek tabi bu da senin görüşün. lakin bir yerde tak diyor bir şeyler, hani gece fazla kaçırıp sabahında kusup rahatlamak gibi bir şey bu benimkisi. yazıcam ve bitecek hepsi bu kadar. rahatlayacak mısın? belki..
    ben gereksiz yıgınlıklardan da sıkıldım fazlasıyla. neyi, niçin savunduklarını bilmeyen ülke insanından da sıkıldım mesela. ne istedigini bilmeyen, içinde yaşadıgı toplumun gereksinimlerini kavrayamayan, kendine layık görülen beyni kullanmasını bir nebze dahi bilmeyen insanlardan da sıkıldım.

    yıllardır askerine sıkılan kurşunlara sessiz kalan, cumhurriyet in kurucusu olan atasına, yapılmadık hakaret edilmedik küfür kalmadıgı anda elleriyle yüzünü kapatan, türkiye nin mihenk taşlarının özelleştirildiği, kapitalist rejme peşkeş cekildigi vakit odasından ya da kendi kabugunun icinden cıkmayan, kesilecek olan 5-10 ağac icin kendi gövdelerini siper eder, direnişimiz agaclar degil bunlar sadece vesile diyen ve buna aslında kendi dahi inanmayan, dini görüşlerini bir insan bedeniyle ayyuka çıkartan, attıgı her adımın allah ugruna dini ugruna oldugu martavalını anlatan, başını baglayınca hayır işlemişcesine böbürlenip, görüşüne karşı cıkan insanlara karşı duygu sömürüsü yapan insanlardan da sıkıldım. kardeşi kardeşe şikayet eden, hainlere peşkeş cekip ülkeyi sömüren, ejdadını, atasını, topragını koruyamayan insancıklardan da çok ama çok sıkıldım.
    şakşakçılardan, boşa nara atanlardan, astıgım astık kestigim kestik diyenlerden, başımıza getirilenlerden, başımıza geçeceklerden ve geleceklerden de çok sıkıldım.
    içim dolu, kafam fazlasıyla karışık. ne yazmak istediklerimi yazabiliyorum ne de düşüncelerime somut bir kalıp hazırlayabiliyorum. yapamıyorum. ellerim ile zihnim birbirlerinden ayrı hareket ederken senkron tutturmakta zorlanıyorum. ne savaştan yanayım ne de devrimden. fazlasıyla klişe olabilir lakin her dünya insanının rahat nefes aldıgı, karınlarına yemek girdigi, huzurlu bir sabaha uyandıgı, düzgün yaşayıp hakettigi şekilde ecelleriyle öldügü bir dünya istiyorum. insanın insana saygı duydugu, arsızlıkların, ugursuzlukların, şiddetin, yolsuzlukların, acıların olmadıgı bir evren hayal ediyorum. biliyorum fazla traşlı süslü cümleler. lakin, her düşüncenin çıktıgı kapı işte bu yalın kelimelerde saklı.

    ''Bu maskenın altında etten daha fazlası var. Bu maskenın altında bir fikir var . Ve fikirler kurşun geçirmez.'' V for Vendetta.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük