Türkiyede artık 2 farklı kültür vardır. Ve bu farklar artık, siyasetin de körüklemesiyle kesin çizgilerle birbirinden ayrılmakta ve uzaklaşmaktadır.
1- Türkiye Cumhuriyeti Kültürü;
a)
dinini kurumsallaştırmadan, kendi özgürlüğü çerçevesinde, kimseyi zorlamadan, kimseye gösteriş yapmadan, isterse evinde isterse de herhangi bir ibadethane de yapmak isteyen, oraya buraya bulaşmayan, hadi cumaya diye itilmekten hoşlanmayan, merhaba nasılsın demeyi tercih eden, türkiye cumhuriyetinin ilanından beri dini kendince yaşayan ve bundan mutlu olan, özgür bir vatandaş.
b-
Giyiminde batılı giyimini benimsemiş, açıklık ve özgürlük anlamında, cinselliği yalnızca özel mekanlarında arayan, sapıklığın başkasının giydiğiyle değil de beyninin içinde başlayıp orda bittiğini bilen, içkisini evinde veya istediği mekanda özgürce içen, sarhoş olsa da 2 ayak üstünde kalıp evinin yolunu ona buna sataşmadan bulabilen, bunun reklamını yapmaya ihtiyacı olmayan, iradeli, namuslu, dürüst vatandaş,
Türkiye Cumhuriyeti Kültürü budur !
2- Vatandaş olamamış, gerici zihniyet !
1 ve 2 nin tersidir.
Sorun şudur;
sen mi bana doğru geleceksin, yoksa ben mi ?
inanıyorum ki maalesef, Türkiye Cumhuriyeti Kültürü özgürlüğe kavuştuktan sonra asla ve asla, senin tarafına geçmeyecektir.
işte bu nedenle aramızda istemediğimiz şeyler oluşabilir..
Çünkü,
Türkiye Cumhuriyeti Kültürü sahip olanlar, bilirler ki,
özgürlüğü kıstlanmaya çalışılmadıkça, farklı düşüncede olanlara saldırmaz fakat, karşı düşüncede olanlar ne yazık ki, bugüne kadar siyasal islamın desteğiyle, kendilerini maalesef " çoğunluk " sanmaktadırlar.
Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Kültürüne sahip insanların üstüne gitmekten kendilerini alamayacaklardır. o zaman sınırlar çizilmeye başlanacaktır.
Hiç kimse kafadan hukuk uydurup yazmıyor. Herkes yine başka milletlerden esinlendiğini geliştirip ortaya daha iyisini koyuyor ve zamanla güncelliyor. Yani sistemini aldığımız milletlere de bunlar gökten inmedi.
Töre ancak toplumun bir kısmını bağlar. Bir toplumun tamamı aynı düşünecek, aynı kültürü paylaşacak değil.
Bundan dolayı da hukuk daha kapsayıcı olmak zorunda. Töresine uymadığı için insanlık dışı bir şeyi isteyene " kes sesini " demek zorunda.
Hiç kimse isviçre medeni kanununa göre evlendiği için mağdur olmuyor. Hatta bunu evlenirken hissetmiyor.
Bu kanun yalnızca karşılıklı hakların korunması için ancak boşanma durumlarında taraflar buna ihtiyaç duyuyor.
Türk halkında türk kültürü zaten pek az yaşanıyordu. bırakın kültürü Türk halkının çoğu türk olduğunun bile bilincinde olmadan, devlete vergi vermek, asker olmak ve karın doyurmak üzere yaşıyordu.
Türk kültürü ta islamla birlikte değişti. Anadolu'ya gelindiğinde değişti. Selçuklu'da , Osmanlı'da değişti.
Modern dünyaya gelindiğinde değişti. iki türk boyu arasında bile kültürel farklar var.
Kültür denen şey taş parçası değil ki on bin sene aynı kalsın. o da gelişiyor, değişiyor, uyum sağlıyor.
Buna bu kadar takılmamak lazım.
insanlığın çeşitli dönemlerinde ön plana çıkan yerler olmuştur ve diğer yerleri de kendine çekmiştir.
Mısır, Yunan daha sonra islam medeniyetini düşünmek yeterli. bugün de batı diğer kültürlerden aldıkları deneyimi ve bilgiyi harmanlayıp bir şeyler ortaya koyduğunda "hayır bu sizin biz almayız " denmesi saçmadır. Zaten o evrenseldir zira onlar da daha öncesinde başkalarından bir şeyler öğrenmişlerdir.