köylerdeki gençlik : okumayan kesim, tarım ve hayvancılıkla uğraşan ailesine ait işlerde takılmaktadır. *gelecekle ilgili planları, evlenip yuva kurmak üzerinedir. bu konuda ailesinin maddi desteğine ihtiyacı vardır.
ailesinin tarım ve hayvancılıktan elde ettiği gelir geçinebilecekleri düzeyde olduğundan, büyük şehirlere gitmemiştir.
eğlence hayatında tv, kahvehane ve köy düğünleri büyük yer tutmaktadır.
gelişmiş yörelerdekiler cep telefonu ve internetle haşır neşir olmaya başlamıştır. tv kanallarının etkisi ile daha düzgün bir türkçe ile konuşabilmektedir.
daha az gelişmiş yörelerdekilerin bir kısmı, terör örgütleri profagandası ve zorlaması altında bulunmaktadır. bundan uzak kalabilenler ise, gelişmiş yörelerdekilere yakın bir hayat sürmektedir.
köylerde okuyabilen kesim ise; hedef olarak bir meslek sahibi olmayı seçmiş, daha önce çevreden, birkaç kişinin başarılı olduğu öğretmenlik, mühendislik, polislik gibi meslekler edinmeyi düşünmektedir.
sosyal olarak cevresinden daha farklı bakış açılarına sahip olmaya başlamıştır. fakat ailede bu bakış açısına sahip ilk kişi ise, ikilemler yaşayacak ve bakış acısını hayata geçirmek anlamında, ailesinin tarzı baskın cıkacaktır. yüksek öğrenime geçmeyi başarabilirse bu ikilemler dahada büyüyecektir.
bu kişiler geleceklerini bağladıkları eğitim konusunda aşırı çalışkan ve başarıya yakındır. çünkü bu yolla bir meslek sahibi olduğunda çevresinden büyük takdir görecek ve alabileceği 500-700 usd civarındaki bir maaş bulunduğu yörelerde oldukça iyi bir maaş olarak sayılacaktır.
şehirlerdeki gençlik: çalışan kesimi pek çoğu asgari ücretle orta ve küçük işletmelerdedir. sigortalı bir işte olmak avantajdır. sektör olarak büyük çoğunluk tekstildedir. bir kısmı da küçük atelyelerde ve esnaf yanında çalışmaktadırlar. pekçoğuna sigorta yapılmamaktadır. bu durumu ya girdiklerinde bilmektedirler. yada "bugün yaparız yarın yaparız" şeklinde oyalanmaktadırlar.ortam makara bir ortamsa çalışmaya devam etmekte, aksi halde bir taraftan iş aramaktadırlar.
cep telefonu ile ilgili her türlü aksiyona katılmaktadırlar. internetle bağlarıda oldukça kuvvetlenmektedir. iş ortamlarında sosyal ilişkileri oldukça aktiftir. karşı cinsle bir arada olabilmeleri, köydeki gençlerden daha kolay olduğundan, duygusal ilişkilere daha yakındırlar.
arkadaş ve yakın düğünleri, doğumgünü partileri şaşılacak derecede revaçta ve önemlidir. doğumgünü için salon kiralayanlar görülmüştür. *
evlilikleri daha çok ailesinin seçtiği kişilerle olacaktır. bu yüzden duygusal olarak birşeyler yaşadığı iş ortamındaki kişiyle, daha sonra kırgınlık yaşaması muhtemeldir. kesinlikle ailesinin sözünden cıkamadıklarından, romanlara konu olabilecek ilişkiler yaşamak zorunda kalanlara raslanır.
(uçuk bir örnek; ailesinin sectiği ve evlenmek için zorladığı kızla evlenip, iş ortamındaki arkadaşınında bunu kabullenmesi ile ilişkilerini devam ettirenler cıkabilmektedir. iki tarafında aile etkisini ne kadar kabul edip anlayışla karşıladığına işarettir.uçuk bir örnektir evet)
müzik alışkanlıkları açısından bakıldığında pop * ve arabesk * ön plandadır. hiphop,* anadolu rock *ise kendini farklı bir yerde hissetmeye çalışanlar arasında yaygındır sayıları küçümsenmeyecek derecede çoktur.
türk halk müziği de bir kesim tarafından tek tür olarak seçilmiş arzu, kıvırcık ali*,kızılırmak çok popülerdir. ayrıca türkü barlarda oldukça tanınmış underground pek çok sanatçıda dinledikleri arasındadır. bu türü dinleyen gençlerin bir kaç kez türkü barlara uğramışlığı vardır.
15-19 arasi rap'çi olmaya özenirler. t-shirtler, 50 cent pantolonları v.s. * :)
sahtiyan abimizin dediği gibi; rap'te bir b.k yok oğlum sen oku da adam ol!!!
azizim, pek güzel söylemiş...**
kesimlere ayırırsak;ülke sorunlarından ve dünyadan bir haber olan kesimin fazlalaştığı,özenti olma seviyesinin arttığı:(( ama yinede umudum olan insanların bulunmasından da gurur duyduğum topluluk...
Uluslararası Politik ve Strateji Araştırmalar Merkezi (UPSAM)'ın, 17 ilde bin 850 lise 1, 2, 3. sınıf öğrencilerine ucu açık 38 soru yönelterek yaptığı anketin sonuçları dehşet verici;
- Yüzde 65'i en az bir kez uyuşturucu kullanmış.
- Alkol kullanma oranı yüzde 66'yı buluyor.
- Yüz gençten 72'si sigara kullanıyor, 24'ü tiryaki.
- Ankete katılanların yüzde 74'ü şiddet görmüş.
değişimlere çok açık bir gençlik olduğu bir kez daha görülmüştür. başlık açıldığı günlerdeki durumdan pekçok farklı görünümleri vardır. sonuçta 6 ay kadar olmuştur.
şansı ve olanağı varsa üniversiteye kapağı atanları da dahil edersek ,16 yıllık bir eğitiminden geçirilmiş olduğu halde, bir baltaya sap yapamayan sistemin kurbanı olan gençlik. en geneli bu, özel de ise durum daha da içler acısıdır.
ne musluman ne hristiyan , ne turk ne avrupali , ne inancli ne atesit , ne modern ne kiro , ne egitimli ne cahil , sozun ozu ne idugu belli olmayan gencliktir yani. yitik nesildir turk gencligi.. belki icinde biz de dahil..
normalde, ki normal kavramları da anormal bir şekilde kaydı, oynadı bu ülkede, nesiller arasındaki fark biyolojik farka paraleldir; 20 yıl kadardır, ancak son on yılda medya denen ilüzyonist fenomenin etkisi ile bu fark 6-7 yıla inmiş; bir nesil üçe bölünmüştür; bundan sonrası için durum vahimdir,ancak, ümitvar olmak lazımdır; tek avantaj ise; manevi değerlere bağlı, akıllı ve çalışkan gençlerin, ki azınlıktadır bunlar tabii olarak, çok daha iyi yerlere gelecek olması gibi bir fırsatın doğmuş olmasıdır, akranları geri zekalıca işlerle(!) iştigal ederken...
bir kısmının x, diğer bir kısmının y görüşünü benimsediği için birbirlerini düşman bildiği, geriye kalanların zaten dünyadan bihaber olduğu, üniversite'ye girmiş ama soru sormayı dahi becerememiş olan bedenlerin çoğunlukta olduğu, "saygı" denilen şeyin mumla arandığı gençliktir. düşünmeksizin herşeyi gördüğü gibi algılar. onlar için her uzun saçlı solcu, her siyah pardüseli ülkücüdür. genelleme yapmaya bayılır, nike yoksa en kötü ihtimal adidas giyilir. "mühim olan bilmemek değil, çaktırmamak" yegane felsefesidir. "allah islah etsin" denilesidir.
millet olarak suçu başkasına atmayı kusuru hep başkasında aramayı çok seviyoruz.her gün duyduğumuz laf bu gençlik nereye gidiyo? ne olacak bunların hali? işte bunlar şöyle bunlar böyle.hiç bilmezler bizi yetiştirenler bunları söyleyen insanlar ya da bunların kızları oğulları anamızın karnında öğrenmedik herhalde yaptıklarımızı bize ne öğretilirse onu yaptık 7/24 magazin programları kondu önümüze oturduk onları izledik hede hödünün sevgililerinin adlarını ezberledik.dayak yemediğimiz mi kalmadı küçük yaşta kaçırılıp suç işlemeyen mi ya da kolları bacakları kesilip dilenci yapılanlar mı? kim sahip çıktı bizlere herkes haberi izlerken üzüldü reklamlara girince gene unutuldu.hep unutulduk zaten hala unutuluyoruz.nedense hep bir yerde hatırlanıyoruz saygıda.sanki her şeyimiz tamda hayatımız o kadar mükemmel ki hayata o kadar güzel hazırlıyorsunuz ki bizden saygı bekliyorsunuz.peki saygıyı öğretiyor musunuz? yok ya kahrolsun bu gençlik!
