hep hocalar yüzünden. yeni bir şey keşfetmeye kalkıyosun, lan böyle bişey olacaksa senden önce başkaları bulurdu deyip hevesimizi kırıyorlar. işte bunlar hep ; (bkz: sistemin bozukluğu)
ne yapmak istesen.. ohoo o daha önce yapılmıştır... kimse yapamamış sen mi yapıcaksın.. eski köye yeni adet getirme.. icat çıkarma... zor bizde... kültürümüzü update etmemiz lazım yani güncellememiz gerekiyor...
Ne öğretiliyor ki bize tam anlamıyla üretecek duruma geleceğiz ? dediğim durumdur.
Yatkın olduğu mesleği edinmesi için çocuk en az 17 sene okuyacak, o da bu süreçte meslekle alakasız o kadar ders öğreteceksin ki kafası karma karışık hale gelecek. Yetmemiş gibi bunlardan bir de sınav edeceksin sen onu, çocuk daha oraya kadar soğuyor zaten.
Ha bir de aile ve çevre meselesi var, yok sen mühendis ol yok sen doktor ol yok dişci ol iyi para kazanırsın. Nereye bakıyorsam zoraki mesleklerini yerine getiren insanlarla dolu. Klasik işini yapıyor gidiyor evine, kimsenin ekstra bir şey katmaya çalıştığı yok çünkü mesleklerini sevmiyorlar.
Sevip bir şekilde mesleğini elde eden de bu saçma sistemde arkalarda kalıp harcanıyor. Daha yeni yeni bir şeyler çıkmaya başladı ama çok gerideyiz çok.
Sacmalik sadece öğrenciden veya sistemden değil. Sistem diyo proje ödevi ama hoca kitap verip çözdüruyor öğrenci de akıllı hani (bkz: ben) kitabı geçiriyor. Sinava dayalı bir sistemle bu iş olmaz.
yanlıştır, üretiyorlar. her gün farklı kelimelerden küfürler türetip, çeşitli hayaller kurarak yeni 31 malzemesi üretip, bol bol peçete tüketiyorlar. ve bu üç şeyi aynı anda yapabiliyorlar, bu tür üretim konusunda tekiz.
Türkiye'deki eğitim sistemi malum. insanlar, hayatlarının en parlak dönemi olan gençlik dönemlerinde yeteneklerini geliştirecek bir eğitim almak yerine kendini daha da geriletecek eğitim almak zorunda bırakılıyor. Eğitim sistemimiz insanları adeta robot görerek hazırlanmış gibi. Bir öğrenciye matematikten edebiyata ,edebiyattan tarihe, tarihten coğrafyaya kadar geniş bir bilgi yığını öğretilmeye çalışılıyor. Bu şartlarda verilen derslerin herhangi birinde başarısız olan öğrenci aile tarafından baskı görmesi sonucu kendini başarısız biri olarak görüp devamlı sorguluyor ve hal böyle olunca gencimiz içine kapanıyor ,özgüvenini kaybediyor, üreten sınıftan çok tüketen sınıfa mensup oluyor ve son aşamada da yaratıcılığını da ister istemez kaybediyor. Uzun lafın kısası bazı şeyler hatalı görülüp değiştirilmediği sürece Gençlik fazla üretemez, ama pekala tüketir.
Siktiğimin ülkesinde üretimi teşvik eden bir faaliyet olmamasının yanında memleketimin mal gençlerinin de üretimden hışımla kaçmasından, üretmekten üşenmelerinden kaynaklı durumdur.
Bozulan eşyasının yenisini almaktan başka Bi bok bilmeyen, mühendislik okuyup oğrendiği bilginin gerçek hayattaki karşılığını merak etmeyen boş beleş insanlardan üretim beklemek de ayrı bir saçmalık zaten ç