ab ye girme yolunda belki de üzerine en çok görev düşecek olan fakat bu görevlerini yerine getirmesi pek de kolay olmayan, türkiye nüfusunun çoğunluğunu teşkil eden topluluk. gözlemlediğim kadarıyla özellikle okumayan, düşünmeyen, silkinip kendine gelmek istemeyen mi yoksa silkinmemeyi mi tercih eden, pozitif düşünemeyen, ileriyi göremeyen mecburen doğmuş tesadüfen yaşayan insanlar topluluğu. bir türk genci olarak maalesef durum pek parlak değil.
hayatı sınavlar içinde geçmiş, lüzumsuz binlerce bilgiyi ezberlemiş * , arafta dolaşan, kafası karışık, kültür emperyalizminin tokadını yemiş, düşmüş, kalkamamış, çoğu zaman b.k atılan; ister özal çocukları densin ister kayıp kuşak , dünyanın hem en güzel hem de en zor ülkelerinden birinde nefes alan ve birçok olumsuzluğa rağmen umudunu kaybetmemiş güzel çocuklardır.. olumsuz özellikleri yok mu? sayfalarca yazılır.. olumsuza vurgu boş nefes..
benliğini kaybetmiş topluluk. kimi araba farsa, kimi frenke anglosaksona özenir.
oysa türk olun demek komedidir, aptallıktır, saçmalıktır onun için. kimi bilmişe göre ise aşırı milliyetçiliktir.
kendinize gelin. kendimize gelelim.
artık mtv izleyip onlar gibi giyinen onlar gibi dans etmeye çalışan ya da babasının cebine koyduğu parayla ortalarda dolanıp ona buna hava atan ya da gazeteyi sadece bulmaca çözmek için alan ya da kitap okumaktansa nette takılmayı tercih eden ya da zehir gibi * beynini amerikan eline teslim eden ya da öyle veya böyle bir üniversite bitirip hayatını kurtarmak için debelenen savrula savrula savrulmuş bir gençliktir. hala aradığı kudretin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunu farkedememiş yazık bir gençliktir.
"türk genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir. bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır demeyecektir. hemen müdahale edecektir. elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. genç; polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir; diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. mahkeme onu mahkum edecektir. yine düşünecek: ;demek adliyeyi de islah etmek, rejime göre düzenlemek lazım!; onu hapse atacaklar. kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana, ismet paşa'ya, meclis'e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, ;ben inan ve kanaatimin icabını yaptım. müdahale ve hareketimde haklıyım. eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir; iste benim anladığım türk genci ve türk gençliği!"