taraftarların maçı futbolcular ile beraber oynaması.ingiltere deki gibi garip sesler çıkarması.aynı nakaratı 40 ayrı takımın maçın 80 dakikasında tekrarlamaması.
belirli bir sistem dahilinde ve ilerde ekol olabilecek bir futbol anlayışı olmasını umduğum göstergelerdir. kanımca türk futbolundaki şimdiye kadar ki sıçrama, bireysel başarılar neticesinde gerçekleşmiştir.
nesi gelismis anlamasi güc ifade. 2000 yilnda alinan uefa kupasi ve 2002 dünya kupasi ücüncülügünden sonra türk futbolu düsüse gecmistir, gercek bu iste.
kasımpaşa spor
2002-2003 sezonunda Türkiye 3.Lig 5 Gr.
2003-2004 sezonunda Türkiye 3.Lig 3.Gr.
2004-2005 sezonunda Türkiye 3.Lig 3.Gr.
2005-2006 sezonunda Türkiye 2.Lig B Ktg.Yükselme Grubu
2006-2007 sezonunda Türkiye Türk Telekom Lig A
2007-2008 sezonunda Türkcell Süper Lig'e ciktigini görünce basbakanlik tarafindan yogun takviyeler sonucunda turk futbolunun gelismislik gostergeleri acik bir sekilde belirmektedir.
ne tasadüftür ki sayin rte de 14 Mart 2003 tarihinde Başbakan olarak 59. Cumhuriyet Hükümetini kurdu.
adnan polat gibi kaliteli mi kaliteli (!)*, avrupa standarlarındaki bir gizli başkan, maçın bitmesine 20 saniye kala sahaya dalan holigan topluluğu, susuzluk sorunu çektiğimiz şu günlerde ali sami yen'in çimlerini şişe suyuyla 90 dakika boyunca bıkmadan usanmadan önce yıkayan sonra da yakan bir taraftar kitlesi, yıldırım demirören gibi kutsal ittifakların yegane patronu bir kulüp başkanı, haluk ulusoy gibi bir kulüp başkanının kuru tehditlerine boyun eğmiş ve ülkesini fifa'ya şikayet etmiş süper zekalı bir federasyon başkanına sahip olduğumuz göz önüne alındığında, hiç de küçümsenmeyecek gelişmişliktir, çok gelişmişiz var ya çooook !
pierluigi collina "dünyada sadece türk futbolunda geri pasların iki direk arasına atıldığını gördüm" diye bir sözü vardı. umarım doğru hatırlıyorum. bu söz göz önüne alınacak olursa oyun olarak gelişmiş olduğumuzu ancak mentalite olarak çok ileride olmadığımızı söyleyebiliriz.
her yıl yurtdışında oynayan oyuncularımızın sayısının artması.
türk futbolu değil de türkiye ile karşılaştırılması kesinlikle yanlış olan durumdur. arkadaş belki avrupa ya çıkarken anamızın kütüğüne kadar sorguluyorlar belki ne kişi başına düşen milli gelirimiz adam gibi ne de eğitimi olan bir toplumuz her yönden falsomuz var bol bol lakin futbol dedin mi bilir herkes türk'ün gücünü. bir tarkan iki futboldur bu memlekette.
ha öyledir ama unutmayın ki gelişmişlik tanımı da çok göreceli, esnek bir kavram. ben brezilya furbolu gibi bit gelişmişlik gösterdiğimize inanıyorum. ingiltere gibi değil. iyi mi kötü mü muhakemesi size kalmış.
futol topunun nanoteknolojiyle donatılmasıdır. şöyle ki , top düşünce gücüyle kaleye atılır, takım arkadaşına atılır, karşı takımdan biri için kötü düşünceler faul olur gibi...
(bkz: never say never) *
