takım tam pres yer. diğer kanattaki adam boş şekilde ellerini kaldırır ama özgüveni ve yeteri becerisi olmayan futbolcu topu en sağlam olacak şekilde kaleciye gönderir ve böylece oyunu açtıgını zanneder. diğer liglerdeki gibi kanattan kanada paslar,adamları çalımlayıp bos adamına göndermeler nadir rastlanır türk futbolunda. kalecilerin libero gibi kullanılması sıkısıldıgında kaleciye topu atıp onun -kaba tabirle- ileri şişirmesi beklenir. ve oyun basırılı bir şekilde açılmış olur.
türk futbolunda kaleciye dönmekten ibarettir. aslında sıkışan oyunun açılması için topun kaleciye dönmesi gerekmez. markaj altındaki futbolcular kısa koşular yaparak markajdan kurtulup pas alışverişine katkı sağlarsa oyun açılmış olur.* türk futbolunda ise kaleciye dönmekte ki 1. ana neden en geriden oyunu daha iyi görebilmesidir fakat türkiye liglerinde topu oyuna oscar cordoba gibi çabuk ve isabetli pas atarak oyuna sokan bir kaleci olmadığı gibi topu oyuna kazandıracak defans oyuncuları da bulunmamaktadır. türk futbolundaki defans ve kalecilerin acilen topu oyuna kazandırma idmanları yaptırılmalı ve amatör küme futbolcuları gibi topu havaya dikeyim kime gelirse gelsin mantığından vazgeçilmelidir. frank rijkaardın galatasaraya geldiği ilk gün takıma aşılamak istediği ilk şey defansın ve kalecinin topu olumlu biçimde oyuna sokması olmuştur.
