üç ahpap çavuşlar mantığı ile yönetilmekte olan dev endüstri. şimdi bir ülke var yaklaşık 35 milyon erkek nüfusunun 30 milyonu kafadan futbol manyağı,bir ülke var her yıl transfere avrupanın kalbürüstü takımları kadar para harcamakta futbol takımları. ammaa.. bu ülkede oynan futbol sıfıroğlu sıfır, estetik yok, görsellik yok, heyecan yok, ülkenin başbakanının semt takımı bir kaç sene içinde inanılmaz bir gelişme ile süper lige çıkıyor, ülkenin maliye bakanının ''bana oy verin sizi süper lige çıkartayım'' dediği takım bir anda canlanıp iyi sonuçlar almaya başlıyor,17 18 yaşında süper futbolcular çıkıyor amma bu adamlar 27 28 yaşlarına geldiklerinde kendilerini bir adım geliştirememiş oluyorlar, spor programı denen garabet yerlerde kıcının kılları pişmaniye olmuş nice yiğitler birbirlerine fener iyi değil bu sene çünkü zico kötü, arda şımardı hacı geyikleri ile ceplerini dolduruyor,ve bu ülkede hala birileri bir gün avrupa şampiyonlar ligi kupasını almaktan bahsedebiliyor ben de onlara burdan diyorum ki; uyanın da açık kıçınızı örtün beyler.
asıl gerçek yabancı sorunu değildir gelen yabancıların kalitesinin yetersiz oluşu ve türk futbolcusunun önünü kesmesidir.
ayrıca futbolumuz halen profesyonel değildir. altyapılarda eğitim çok düşüktür. gençlerimize futbolcu olmaktan başka şans tanınmamaktadır, bu onların psikolojisini etkilemektedir, 18-19 yaşından sonra türk gençlerinde performans düşüşü yaşanmaktadır.
yabanci soylu futbolcularin sahalari istila etmesi sebebiyle dususe gecmis olandir. dikkat edilirse turk futbolu'nun tavan yaptigi senelerde yani ornegin galatasaray'in uefa kupasi'ni aldigi sezon yabanci oyuncu sayisi sadece 3' tu. Dunya kupasi'nda 3. luk elde ettigimiz donemde de bu kadar ecnebi top oynamiyordu turkiye liglerinde. Nolduysa ecnebi oyuncularin turkiye'ye ususmelerinden sonra oldu. Turkiye'de sadece futbolu degil tum spor dallarini turk soylu turk genclerine yaptirmadiktan sonra bu sorun iflah olmaz.
keyif vermeyen futbol. şimdi biraz da haklı olarak diyeceksiniz ki, "kardeşim gavur bu işe kaç kat para yatırıyor". evet yatırıyor ama olay parayla bitmiyor. bi a sınıf takımdaki aynı adamı yaşlanınca alıyorsun eyvallah bunu anlarım ama adamların(gavuroğlunun) ligi kaliteli bilader. şimdi bi fulham gelsin türk milli takımını zorlar. çünkü futbol zihniyeti farklı. orta sıraların bir premier lig takımının harcadığı para emin olun bir trabzonspor kadar yok. ama adamların maçını izliyorsun, mantık farklı. top ayakta kalmıyor bile, çat çat dönüyor sağdan sola.
yaşanan başarısızlıklarda yöneticilerin, kendilerini arka planda tutarak teknik direktör harcadığı alan. ama ne yazık ki bu çirkin yöneticiler, kupa kazanınca teknik direktörden daha ön planda olmaya bayılırlar. böyledir işte türk futbolu. zengin hanzoların, stres topu. bir halttan anlamasalar da paraları var diye güzelim sporu mahvederler.
yöneticilerin her gördükleri mikrofona kin kusmalar, absurt açıklamalarda bulunmalar, kendi ya da karşı takıp taraftarını şiddete teşvik edici açıklamar yapmaları ve nedense her kulup yönetiminin basın sözcüsü olduğu halde onun hariinde başkan da dahil tüm yöneticilerin konuşması...
teknik direktörlerin, yapmaları gerek için takımı yönetmek olduğu halde yenildikleri zaman sayesinde para kazandıkları futbolcularını suçladı, yenince başarıyı kendilerine yükledikleri, yönetimlerle, basınla polemik içinde oldukları...
taraftarların artık tepkinin dozunu iyice kaçırdığı, dünyada eğlence olarak izlenen futbolun bizim ülkemizde, bir nevi boşalma, kan dökme, polisle çatışma, adam öldürmeye dahi varan boyutlarda yaşamaları...
futbol basınının gereksiz manşetleri yüzünden, önemi yüksek maçları daha maça günler kala ortamı germesi, tv ve köşelerinde futbolu bildiklerini sanan futbol sömürücülerinin tarafları şiddet olmasın diye uyarırken verdiği ince mesajlarla kişileri doldurması...
federasyonun külhanbeyi havasındaki başkanı ve yöneticileri sadece işi milli takımların doğu bloğu ülkelerine içi para dolu bavul götürmek sanan, kupayı kazanan rakibe vermek sanan, devletin görevli bakanı ile sürtüşmeye girmek, büyük takımların başkanları ile kanlı bıçaklı olmaktan başka hiçbir icraatı bulunmayan yöneticileri...
iddaa ve benzeri kumar oyunları ile devletin kendi eli ile futbola şike sokması...
yüzünden türk futbolu artık ne izlenebilir ne de keyif alınabilir hale gelmiştir... yazıktır dehşet rakamların döndüğü ve ülkeleri dış dünya'ya belkide en iyi şekilde tanıtacak bir sektörün kendi elleriyle kendini boğması üzücüdür...
aileler maça gelmiyor diye dert yanan yönetici bozuntularının teşviki ile stadlarını yakıp yıkan taraftarı gördükten sonra aileler çocuklarının takım dahi tutmasından endişe etmektedir...
türk futbolu bir keyif olmaktan çıkıp belli kişilerin rantını yükselten bir yer haline gelmiştir...
galatasaray ve bununla beraber milli takımın kazandığı başarılardan sonra hızlı bir ivmeyle düşüşe geçen, hiç bir ekolu olmayan, son derece istikrarsız bir futboldur. avrupa'da artık başarı gelmemektedir. şampiyonlar ligi'nde 1 puan aldıktan sonra, uefa'da ilk turda elendikten sonra neydim ben türkiye şampiyonluğunu...