türk futbolu

    436.
  1. passolig, kötü stadyumlar, kötü zeminler, şaibeli mhk ve onların şaibeli hakemleri, takımların arasında büyük balık-küçük balık düşüncesinden oluşan sadece puan almak veya kazanmak için oyunun her türlü çirkinleştirilmesi ve olmayan kültürü ile oynanan zavallı oluşum. ingilizler futbolu bulduğunda yeniliğe açık olduğunu biliyorlardı işte o futbol günümüzde milyon euro'ların döndüğü ticari oyuna dönüştü bir çok kurallar bir çok değişim geçirdi ama bizim ülkemizde oynanan resmen hala yeni nesil ayak topu. hiçbir zaman gelişim olarak pik yapamayacağını düşünüyorum. çünkü için de bulunan çoğu insan sabit fikirli, yeniliğe açık değil. yeni gelenlerde eskilerden farkı olmayıp, düzene ayak uyduruyorlar. misal büyük kulüp başkanı, yöneticileri geldikleri gibi yıldız topçu almaya, sadece taraftarlarını uyutmak için klasik söylemler yapmaya, geleceğe yatırım yapmak, geleceği güvence altına almak yerine günü birlik basit işlerle uğraşıyor. mircea lucescu'nun bir demeci vardı ; 'türkiye'de başkanlar genç isimler yerine yaşlı yıldız isimleri getirmek istiyorlar' diye işte kulüpler böyle yönetilince taraftarın beynine de aynı düşünceler empoze ediliyor. mesela x bir genç topçu küçük bir hatasında direk tribünler tarafından aforoz ediliyor, hor görülüyor. geleceği olmayan bir zamanların efsane veteran topçularıda bulunmaz hint kumaşı muamelisi görüyor.

    anadolu kulüpleride kümede kalma uğruna bir nevi 40 takla atıyor, stadyumlarındaki zeminleri top oynanmaz hala getiriyorlar, büyük takım taraftarlarına fahiş bilet fiyatları diretiyorlar. afrika'dan yaş küçülten ve az çok yetenekli siyahi topçuları getirip kendi çapında bir şey başardıklarını sanıyorlar. anadolu takımlarının teknik adamlarıda takımlarına sistem kazandırmak yerine sığ düşünerek sadece futbolun içine çomak sokuyor. türkiye'de set halinde 10 kişi savunma yapmak sistem zannediliyor. oysa bana göre anadolu takımları ne kontra atak oyunu oynuyor, ne de merkezi hücum oyununu oynuyor. sadece oyunu kitleyip kaos futbolu, doğaçlama futbol oynuyorlar. bu kadar yalnışın olduğu bir lig'de doğal olarak seyir zevki denen şey kalmıyor. kendi tuttuğum takım şampiyon olsa da olmasa da inanın ben maç seyrederken artık keyif almıyorum. sürekli oyunun kesilmesi, ikili mücadelelerde güçlü olan topçunun değil de güçsüz olan topçunun kendini yere atarak faul alması, deyim yerindeyse hırsızlık yapması, hakemlerin otorite kuramayıp verdikleri kararların etkisi altında kalmalarından oluşan oyun için saçmalaması derken sahada futbol oynanmıyor. herkes kibirli, herkes en iyi, herkes egoist, herkes kazanmalı, herkes oynanan oyunu değil de kişisel hırslarını, rant uğruna bu mantaliteyi düşünmeli. bundan 20-40 yıl sonra da bu düzen böyle devam ederse bu ükede oynanan futbol, futbol dışında her türlü şeye benzer. kaldı ki kimse de bir epl ya da bir la liga olsun istemiyor. futbolseverler sadece futbol görmek istiyor.
    8 ...
  2. 148.
  3. rant için günümüzün ve geleceği mafedenlerin elinde malzeme olmuştur. ağır yaralı diyeceğim ama çok öldü gibi gözüküyor. türk futbolu, futbol harici her şeyin olduğu bir durum içerinde devam etmektedir. allah sonunu hayır eylesin. ülkenin nesi düzgün ki futbolu düzgün olsun.
    7 ...
  4. 55.
  5. sadece oynanan oyunla değil, yapılan yorumlar ve tartışmalarla da mide bulandıran futboldur...

    her sezon mutlaka en az bir takımın hakkı yenir...

    şampiyon olan takım hakemlerin çoğunu satın almıştır...

    hemen hemen her maçta zokardinyo düşürülünce düdük çalınmazken yalardinyo düşürülünce düdük çalınır ve ayrımcılık yapılır... bilinmez ki hakem her maçta bilmem kaç tane düdük çalmaktadır ve ne yazık ki her pozisyonu "hd" kalitesiyle tekrardan izlememektedir...

    gelen her yabancı oyuncu havaalanında çiçekler ve atkılar ile karşılanır ama genellikle giden hiçbir oyuncu çiçekler ve sevgi cümleleriyle uğurlanmaz...

    her şampiyonluktan sonra yapılan magandalık ve öküzlükler "şampiyonluk kutlamaları" olarak tanımlanır... en son bjk taraftarı olduğunu iddia eden bazı öküzler yoldan geçen araçların önünü keserek , geçen her aracı durdurup sallayarak mutluluklarını araçlarla paylaşmışlardır...

    "olaysız bir sezon dikensiz bir güle benzer" mantığından dolayı her sezon mutlaka en az bir olaylı müsabaka bizi beklemiştir. işin ilginç yanı ise bu olayları gerçekleştirenlerin kahraman olmasıdır ve "ahh keşke ben de orda olsaydım" diye söylenip adrenalin kaynağı olarak değerlendirilmesidir...

    14-15 yıldır takımım olan trabzonsporun çoğu taraftarı fenerbahçeye düşmandır. güya fenerbahçe yüzünden trabzonspor 96 yılında şampiyon olamamıştır.* 1 yılın hatası gelecek 13 yıla mazeret olmuştur. ulen diyelim ki o yıl hakkın yendi sonraki 13 yıl nerdeydin, kalbin mi kırıldı, incindiğin için mi şampiyonluk yaşayamadın. popon kalksın ve van'dan puan kaybet sonra fener bilmem ne...

    sayın galatasaray, 2000 yılında müthiş bir başarı kazanmış ve tarih yazmıştır ama 9 yıldır diğer türk takımlarıyla sidik yarışına girmektedir. bilmemektedirler ki o başarıdan sonra 9 takım daha o kupayı kazanmıştır. hayır anlamadığım kısım o kupayı bir kez alınca etkisi ömür boyu mu sürüyor ya da bundan sonra avrupada alınabilecek tüm kupalardan feragat etmiş mi olunuyor? ben bunu şu şekilde açıklıyorum: görmemişin oğlu olmuş çekmiş koparmış...

    sayın fenerbahçe, ellerinde olsa 11 yabancı ile sahaya çıkacak, şampiyonluğu ise parayla satın almaya çalışacaklar. "kıroyum ama para bende", " bastım parayı aldım şampiyonluğu", "batistutayı mezardan kaldırdık transfer ettik ama 70 küsür milyonluk ülkeden bir tane kaliteli oyuncu çıkaramadık" gibi söylemler yakışırrrr...

    sayın beşiktaş, her sampiyon olunmayan sene tüm türkiye birleşip "beşiktaş şampiyon olmasın" diye planlar yapıyormuş gibi davranmaktan vazgeçin artık. keşke her sene beşiktaş şampiyon olsa da bu söylentiler ortaya çıkmasa. lakin avrupa maçlarında o popo kalkmasın.barcelona'ya 3 atar, çarşı çoşar barça barambarça olur, gider 5 yer hazım için gerekli süre beklenir. -13 averaj alınır rekor üstüne rekorlar kırılır. bitti mi? bitmedi. liverp...

    futbolun bir spor olduğu unutulmamalıdır. güzel futbol ve alınan başarılardır insana o hazzı tattıran, bir de taraftarı olunan takım başarılıysa oh ne ala. ağır olacak biraz ama düşüncemi belirtmek isterim, gerisi hayvanlıktır...

    objektif olabildimse ne mutlu bana. şampiyonluk önemli değil sana bir şey olmasın...
    5 ...
  6. 416.
  7. 460.
  8. türk futbolu sadece çocuklukta güzeldir. çocukken yaptığımız maçlar gerçek futboldur. şimdilerde türkiye futbol ligi diye izlediğimiz saçmalığın adı futbol bile değildir.

    kimsenin kimseye saygısı yok ki; en başta futbolcuların diğer futbolculara saygısı olması gerekir. ne bileyim çalım yediğinde çat diye ayağına geçirmemesi gerekir.

    futboldan keyif almak ve seyircilere de keyif vermek geri plana atıldığından beridir bu böyle. önemli olanın; ne pahasına olursa olsun, ister yerde sakat numarası yaparak, ister önüne gelen topu şişirerek, ister adam sakatlayarak puan almak olduğu fikrini benimsedi herkes.

    taraftarlara bakıyorsun hakem hatasıyla maç kazandığı bariz bile olsa rakip takım taraftarına kudurun diyebiliyor; çünkü her yol mübahtır bu yolda düşüncesi hakim. zaten takımların taraftarları da yönetimleri de birbirine düşman. öyle iğrenç bir futbol ortamı var. rekabeti bile beceremiyoruz.

    sporcusuna bakıyorsun milyonları cebine indiriyor ama isteksiz, koşmuyor. keyif çatmayı ihmal etmiyorlar ama o götlerini kaldırmak arada sırada akıllarına geliyor. sporcunun kendi işine saygısı yok.

    futbolu yorumlayanlara bakıyorsun, allah belalarını vermiş. bu ahmet çakar'ın değil futbol ile insanlıkla uzaktan yakından bir alakası yok ki... futbolun dışındaki etkenler bitti mi peki, hayır. hükümetin beşiktaş'ı desteklemesi, fetö'nün galatasaray'ı desteklemesi, fenerin şike yapması iddiaları. yalan ya da gerçek. trabzon'un hakemi alıkoyması, çomarspor'un sahaya çakı fırlatması,maç bitmeden sahaya girmesi... say say bitmez bunlar.

    bizimkiler de kalkmış hala galatasaray vs beşiktaş diye başlık açmışlar. ikisi de takım değil. ikisi de futbol takımı değil kardeşim neylerini kıyaslıyorsun?? kalitesiz, çapsız, vizyonsuz, misyonsuz öylesine varlığını sürdüren, bizim gibi mallar sayesinde de zenginliklerine zenginlik katmaya devam eden insanların sürdürdüğü bir masal.

    bakın türkler futbolu sever, türk futbolu diye bir şey vardır ama eskide kalmıştır o. kapitalizmin futbolu da egemenliği altına alması en çok bizim futbolumuza yaramamıştır. avrupa futbolunda rekabet de kalite de artarken biz de gerilemiştir.

    dün gece brezilya ligi maçını izledim yahu yok böyle güzel, keyifli bir maç. adamların hepsi oynuyor. güzel paslaşmalar, şık dokunuşlar, koşuyor hepsi koşuyor, vuruyor... bizim ligimizin gerçekten beş para etmez olduğunu çok iyi anladım. colin kazım oynuyor yahu bizim yıllar önceki kazım kazım. mis gibi de oynuyor corinthians'ta. bunun bitmiş olması lazımdı halbuki. dirk kuyt'un da bitmiş olması lazımdı mesela ama hollanda liginde akıyor maşallah.

    demem o ki şu aptal fanatikliğimizi artık bir kenara bırakalım, takımların her maçını o gün ve ertesi gün boyu gündeme oturtup, boş laflar etmeyi bir kenara bırakalım. biri kalkıp tinerci diyor beriki kalkıp vardar bir hayır diyor. aptal aptal kin besliyorsunuz birbirinize. bundan sonra kendi takımımı da savunmayı bırakacağım hepsinin canı cehenneme.
    5 ...
  9. 423.
  10. bu akşam oynanan astana galatasaray maçıyla bir kez daha dipte olduğumuzu kanıtladı ülke futbolumuz. herkesin kendine pay çıkarması lazım bundan. milli takımın hali de ortada. ülke olarak futbolda bildiğin sıçıştayız. ülke puanı dediğimiz her maç elimizde patlıyor olacak iş değil.

    yahu galatasaray astana'yı, fenerbahçe molde'yi yenemiyorsa herkesin oturup şapkasını önüne koyması lazım. bu arada "ohhh molde ne iyi çaktı", "ohhh astana nasıl yasladı" falan demekle olmaz beyler, bayanlar bokunu çıkarmayın arkadaşlar...

    avrupa maçları bunlar. ülke içinde yine yiyelim birbirimizi. ama işin özünde birbirimize küfredip duracağımıza "yahu fener molde'yi nasıl yenemez" demeli galatasaray taraftarları ya da fenerbahçe taraftarları demeli ki "atın ulan bir gol atın da yenin şunları astana kim yahu?" bunları demekten aciziz. sorsan hepimiz 10 numara 5 yıldız taraftarız kendimizce... geçelim bunları arkadaşlar çok ucuz çok bayağı şeyler bunlar.

    yarın kazanabileceğimiz bir potansiyel 6 puan var. 3 takımımızın da şansları sürüyor avrupa maçlarında. destekleyelim 3 takımımızı da. alacağımız her puan fayda. hakikaten önemli yahu ciddi bir şey bu.

    bugün sokağa çıkıp sorsak herkes yahudi'leri ezer, söver ama gizliden de hayranlık "duyar ulan adamlar ticareti bile önce birbirleriyle yapıyor" diye "birbirlerini ne çok tutuyorlar" diye.

    meselenin aslı bu işte. ah şunu bir kavrayabilsek. fenerbahçe'liler bugün astana'lı, galatasaray'lılar geçen molde'li, yarın celtic'li, beşiktaş'lılar keza öyle. yiyelim birbirimizi ete para vermeyelim millet olarak ne güzel, böyle böyle birbirimizi sikeriz göte de para vermeyiz, üstüne üstlük bir de molde gibi, astana gibi takımlar tokmaklar oh miss. hep beraber doyduk maşallah.

    hadi bakalım.
    4 ...
  11. 115.
  12. selçuk şahin'in dahi 1.5 milyon avro aldığı bu lig, afedersiniz ama yarrağı yemiştir.
    5 ...
  13. 604.
  14. dünyada kimsenin siklemediği ve izlemediği dandik ligtir. her sene 3 takımdan birisi şampiyon oluyor bunA seviniyorlar avrupa ya gidince en vasat takım bile elimize veriyor. türk futbolu çöptür mide bulandırır.
    4 ...
  15. 562.
  16. 152.
  17. Tam yıldızı parlarken, geçmişteki seks kasetleri ortaya çıkan sanatçı gibidir.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük