bugün

bu gün itibarı ile takip etmeyeceğim yazıklar olsun göz göre göre milleti enayi yerine koyuyorlar.
itrafçıların itraf ettikleri biz yaptık bu şikeyi demelerine biri ne zaman açıklık getirecek.
görsel
görsel
Galatasaray, Fenerbahçe ve artık hakem hataları yüzünden şikayetleri sıkmış Beşiktaş için bile hatalı hakem kararlarının çoğalmasıyla kararan futbol. Futboldan çok hakemi konuşur olduk.
avrupa ligi çeyrek final maçına ramak kalan takımın yer aldığı futboldur.

umutlarımız çok fazla..
işine bakmayıp ağlayanlarımızda.

umarız bu yıl göreceğiz o finali.
türk futbolunun geri kalmasında futboldan anlamayan federasyon yöneticileri birinci derecede suçludur. bozuk zeminde futbol oynanmasına izin veren, taraftarın aldığı biletten bile rant sağlayan federasyon suçludur.
hataları sürekli hakeme kesen yöneticiler, oyuncuları koruyan yönetici ve teknik direktörler suçludur. nice genç yetenekler varken halen zamanı geçmiş oyuncuları oynatan teknik direktörler suçludur.
işine saygı duymayan, aldığı parayı haketmeyen, çalışmayan futbolcular suçludur.
ama en çok futbolu tarafsız olarak değerlendiremeyen taraf tutmayı abartan holigan taraftarlar suçludur.

bugünkü galatasaray trabzonspor maçından sonra trabzonlu oyuncuların riyakarlıklarıyla gelişen hakemin hatalarını galatasaray'a yıkan taraftar guruhu olduktan sonra sürekli geri kalacağına inandığım oluşum olmuştur. galatasaray bugünkü maçta en suçsuz olan taraftır. hakeme göğüs atan cavanda'nın kırmızını bile sanki penaltı yaptırmış da kırmızı yemiş gibi lanse eden taraftarları gördükten sonra geri kalacağını anladım türk futbolunun. bugün galatasaray utanılacak birşey yapmamıştır. diğer aklı başında olmayan yorumcuları geçtim, güntekin onay'ın beşiktaş lehine hatalardan sonra böylesine sert çıkıştığını görmemişken, tescilli şikecilerin utanması gereken yerde galatasaray'ı kirli gösterenleri gördükten sonra
türk futbolundan tam nefret ettim.

bir; şampiyonluk ümidi olunca sağa sola saldıran, her olayda mağduriyet çıkaran (bkz: beşiktaşlı ağlaklığı)
iki; tescilli şikeci olması rağmen başkasını yaftalayan (bkz: fenerli küstahlığı)

temizlenmesi gereken iki şeydir.
git gide kötüye gitmektedir galatasaray ve fenerbahçe üzerinden dönen ve bunların kulisteki adamları tarafından yönetiliyor malesef.
memleketin her birimindeki kokuşma, yozlaşma ve başıbozukluk burda da fazlasıyla mevcuttur.
adam pas veremiyor ama 5 milyon dolar alıyor.
bu kadar, fazlası değil. süper kazma lig.
görsel
Bitmiş haldedir.
Siyasetin esiraldığı yasal terorizm.
passolig, kötü stadyumlar, kötü zeminler, şaibeli mhk ve onların şaibeli hakemleri, takımların arasında büyük balık-küçük balık düşüncesinden oluşan sadece puan almak veya kazanmak için oyunun her türlü çirkinleştirilmesi ve olmayan kültürü ile oynanan zavallı oluşum. ingilizler futbolu bulduğunda yeniliğe açık olduğunu biliyorlardı işte o futbol günümüzde milyon euro'ların döndüğü ticari oyuna dönüştü bir çok kurallar bir çok değişim geçirdi ama bizim ülkemizde oynanan resmen hala yeni nesil ayak topu. hiçbir zaman gelişim olarak pik yapamayacağını düşünüyorum. çünkü için de bulunan çoğu insan sabit fikirli, yeniliğe açık değil. yeni gelenlerde eskilerden farkı olmayıp, düzene ayak uyduruyorlar. misal büyük kulüp başkanı, yöneticileri geldikleri gibi yıldız topçu almaya, sadece taraftarlarını uyutmak için klasik söylemler yapmaya, geleceğe yatırım yapmak, geleceği güvence altına almak yerine günü birlik basit işlerle uğraşıyor. mircea lucescu'nun bir demeci vardı ; 'türkiye'de başkanlar genç isimler yerine yaşlı yıldız isimleri getirmek istiyorlar' diye işte kulüpler böyle yönetilince taraftarın beynine de aynı düşünceler empoze ediliyor. mesela x bir genç topçu küçük bir hatasında direk tribünler tarafından aforoz ediliyor, hor görülüyor. geleceği olmayan bir zamanların efsane veteran topçularıda bulunmaz hint kumaşı muamelisi görüyor.

anadolu kulüpleride kümede kalma uğruna bir nevi 40 takla atıyor, stadyumlarındaki zeminleri top oynanmaz hala getiriyorlar, büyük takım taraftarlarına fahiş bilet fiyatları diretiyorlar. afrika'dan yaş küçülten ve az çok yetenekli siyahi topçuları getirip kendi çapında bir şey başardıklarını sanıyorlar. anadolu takımlarının teknik adamlarıda takımlarına sistem kazandırmak yerine sığ düşünerek sadece futbolun içine çomak sokuyor. türkiye'de set halinde 10 kişi savunma yapmak sistem zannediliyor. oysa bana göre anadolu takımları ne kontra atak oyunu oynuyor, ne de merkezi hücum oyununu oynuyor. sadece oyunu kitleyip kaos futbolu, doğaçlama futbol oynuyorlar. bu kadar yalnışın olduğu bir lig'de doğal olarak seyir zevki denen şey kalmıyor. kendi tuttuğum takım şampiyon olsa da olmasa da inanın ben maç seyrederken artık keyif almıyorum. sürekli oyunun kesilmesi, ikili mücadelelerde güçlü olan topçunun değil de güçsüz olan topçunun kendini yere atarak faul alması, deyim yerindeyse hırsızlık yapması, hakemlerin otorite kuramayıp verdikleri kararların etkisi altında kalmalarından oluşan oyun için saçmalaması derken sahada futbol oynanmıyor. herkes kibirli, herkes en iyi, herkes egoist, herkes kazanmalı, herkes oynanan oyunu değil de kişisel hırslarını, rant uğruna bu mantaliteyi düşünmeli. bundan 20-40 yıl sonra da bu düzen böyle devam ederse bu ükede oynanan futbol, futbol dışında her türlü şeye benzer. kaldı ki kimse de bir epl ya da bir la liga olsun istemiyor. futbolseverler sadece futbol görmek istiyor.
2 milyon bjkli için,80 milyonun futboldan sogutuldugu futboldur...

ulan tüpçü mahvettin futbolu, amk un bjksi için ziktin güzelim ligi..
bugün oynanan türkiye-hırvatistan maçından sonra yoğun eleştiri altında olan bi milli takım ve oyuncular var ancak bugünki kötü oyuna şaşırmak çok saçma geliyo türk futbolunda bana göre çok temel bazı hastalıklar var bunların en başında fizik gücümüzün çok yetersiz olması türk futbol tarihine baktığımız zaman gerek milli takım gerek kulüp takımı bugün ki hırvat maçı gibi fizik olarak ezildiğimiz yüzlerce maç var bu maçlara 2008'de ki maçlarda dahildir (almanya maçı hariç) bazı başarılarımzın gerçekten tesadüf ve şanslı kurra olduğunu düşünüyorum bunun 4 istisnası vardır 1-2000'de uefa kupasını alan galatasaray, 2-2002 dünya kupası milli takımı, 3-2008'de çeyrek finale çıkan fenerbahçe, 4-lucescunun çeyrek finalde real madride elenen galatasarayı. bunların dışındaki tüm başarılarımız tesadüf ve kura şansıdır bugünki hırvat maçı gibi kulüp düzeyinde ve milli takım düzeyinde tonlarca maç var mesela galatasarayın shalke maçları juventus maçları tamamen tesadüftür, 2008 hırvat maçıda aynen bugünki maç gibi olmuştur 1000 yılda bir olacak bi olayla beraberliği bulduk, gerçekleri görmemiz lazım bu turnuvadan herhangi bi başarı beklememek lazım gerçek hedef 2002 deki takım gibi çok sağlam bi kadro kurup 2018 dünya kupasına katılmak olmalı.
Cahiliz, geriyiz baska bir aciklamasi yok. Bir de kibirliyiz, kustahiz. Bu da cehaletten kaynakli. Bizim kadrodaki oyuncularin kazandigi paralarla 100 tane takim kurulur, 100u de dogru duzgun top oynar, keyif verir. Bu kadar parayi da carcur ediyoruz bu cehaletle.

Yabanci hoca getiriyoruz, iki ay ya ugrasiyo ya ugrasmiyo, bakiyo kimsenin degismeye, gelismeye niyeti yok, siktiret diyo al parayi bak dalgana. Giren yine bize giriyo, diyoruz ki bize kendi insanimizdan fayda var. Nah var. Once su rezilligimizi bi kabul etmeliyiz.

Kisa pantolonlar, sacma sapan sovlar, gaz gaz reklamlar, sacilan milyonlarca lira ve elde turnuvanin en kepaze futbolu. Lan millet stancularla, grosickilerle cayir cayir top oynuyor biz ardanin sicip batirmasini izliyoruz. Bir tane organize atak olmuyor, takim dikine pas yapmiyor.

Buyuk paralar futboldan cekilmeli. Futbol cikar kapisi olmaktan kurtarilmali. Meslek ahlaki olan, dunya capinda egitimi olan sporcu insanlar bu islerin basina gecmeli. Yoksa bi bok olacagi yok. Millete de yazik, paraya da.
Cahil cesareti taşıyan futbolcu.
Yeteneksizlikten değil, sırf kibirleri yüzünden maça 1-0 yenik başlıyoruz.
Maç başlayınca birşeyleri fark edip panikliyorlar oluyor 2-0, sonrası malum.

Ekleme: başlığı futbolcu olarak okuduğum için alakasız bir entry olmuş, ama alakasız da sayılmaz, sonuçta türk futbolunun şeklini veren futbolcuların mantelitesidir,

Cimboma fatih terimden sonra gelen her teknik adam için fatih terim in mirasını yediği söyleniyor, ne mirasmış arkadaş, hala bitmedi mi? Adam avrupa kupası aldı eyvallah da yıllar geçti aradan, hala avrupanın en iyisi gözüyle bakıp milyonları döküyoruz, ben şahsım adına hakkımı helal etmiyorum. 2 senede 1 yapılan turnuvalara katılmak için 7 milyon veren federasyona da, başarı elde edemeyen teknik direktöre de hakkımı helal etmiyorum.
Taraftar yonetici futbolcu ucgeni tamamen sorun ulkemizde. Taraftar sabirsiz hirsli kufurbaz. Yoneticiler parayla herseyi satin alacaklari dusuncesinde. Futbolcular parayi vurup yiyip icip yatma derdinde..
(bkz: sokak futbolu)
(bkz: 3 korner 1 penaltı)
(bkz: 10 da devre 20 de biter)
birkaç kulüp dışında altyapımız yok, stadlar boş, hakemler kötü, taraftar kötü, paso bir hır gür var, başarı yok. bence kulüp başarısı salınıp, milli takım başarısına odaklanılmalı. nasıl olacak derseniz, yıldız takımdan başlayıp gurbetçi bebelerle anadolu bebelerinden yetenekli olanları ile karmalar yapıp, düzenli kamplara alarak, bu çocukları beraber büyütüp a milli seviyeye getirerek. bu bir alternatif. belçika, hollanda benzeri bir sistem diyelim buna. ikincisi ise almanyanın başardığı, çinin ve amerikanın başarma yolunda ilerlediği bir şekilde, devlet eliyle, uzman hocalarla, teknolojinin yardımıyla,, ligin dünyaya pazarlanmasıyla, takımlara yatırımcı bulunmasıyla alt yapıdan yeni jenerasyonlar çıkartılması, oyuncuların devşirilmesi vs. bu ikisi de olmazsa hırsımızı iddiamızı kenara bırakalım. kulüp bazında hedefleri direk siktir ettim dikkatinizi çekerim. çünkü hem bir şey beceremeyeceğimiz belli hem de ben böyle kulüpler istemiyorum. dediğim koşullarda başarı gelmezse, liglerde küçülmeye gidilsin, bütçeler onda birine insin, sırf top sektirebiliyo diye binlerce yetim hakkı yiyen adamlar ortadan kalksın, eskisi gibi kendi içimizde oynadığımız, dolu stadlarda, güzel takımlarla götürdüğümüz liglerimiz gelsin.
acınası haldedir. böyle turnuvalarda kabak gibi belli oluyor. senin takımında vasat futboluyla yere göğe koyamadığın futbolcu çıkıyor euro 2016'da uluslararası bir maça ne bok olduğu da ortaya çıkıyor. ne de olsa kendi takımında pohpohlandığı için kendini de geliştirmiyor. hepsi ama hepsi tekdüze oynuyor ya rezalet ötesi. ligin kalitesini artıran acı ama gerçek yabancı futbolcular. iş milli takıma gelince kalite kalmıyor tabi ortada.

arda turan; nerdeyse 10 senedir arda'yı izliyoruz. düşünüyorum hala benim göremediğim neyi gördü bu insanlar da star yarattı. her maçı izlediğimde bu mu lan star bunun aynısını olcan adın yapıyor diyorum ama adamı barcelona alıyor. barcelona'nın scout ekibinden iyi futbol bildiğimi iddia etmiyorum sadece merak ediyorum. bu adam oynadığı takımlarda ne yaptı allah aşkına özel mesajla falan biri gelsin şunu şunu yaptı desin.

oğuzhan özyakup; oyun görüşü sıfır, ayağına hakim değil, uzun paslar rezalet, geriye pasları çok güzel allah için. maalesef beşiktaşlıların yarattığı balon. kötü demiyorum ancak milli takım futbolcusu olamaz.

hakan balta; mehmet topal mevkisi gereği stoper oynayabilir iyi de kıvırabilir ama hakan sol stoperde çok sırıtıyor hiç güven vermiyor. galatasaray'da bunu yedirebilirsin arkanda muslera var ama milli takımda yemez. boyu uzun hava topu alır kafa atar bir şeyler yapar diyorsun onu da yapamıyor. 10 maçta bir çizgiden top çıkaracak da kahraman olacak. yok babam yok.

volkan babacan; milli takımda en sırıtan arkadaş bu sanırım. yetenek zaten sınırlı. ancak sen her topa armut gibi bakarsan 3 de yeriz 10 da yeriz. önünde iki tane kırma stoper var zaten. onlar birbiriyle anlaşamıyor sen güven vermeyi bırak gelen geçene bakıyorsun. vurduğun kale vuruşları bizim oyunculara ulaşmıyor. beleşe geldin milli takıma ekmeğini yiyorsun.

volkan şen; futbolun katili. kanadı iyi kullanıyor adam geçiyor diye alıyorlar milli takıma güya. lan balonun allahı bu adam ya. bir tane adam geçiyor ikinciyi geçemiyor. ya kaptırıyor, ya ayağına dolanıyor. geçerse de son şutlar berbat zaten. böyle alakasız şutlar olamaz. bencillik göbek adı. illa kendi oynayacak, tek kahraman o olacak ama 30 yaşına geldiği kahraman olduğu maç 1 tane ya vardır ya yoktur. o da fenerbahçe beşiktaş maçı.

cenk tosun; yine beşiktaşlı abartması futbolcu. milli takımda kalitesizliği belli oluyor. ileri top taşıyamaz, şutlar zayıf, dribbling yok, sırtı dönük oynayamaz. topu alıyor ezip bırakıyor.

ozan tufan; genç diye oynatıldığını düşünüyorum. selçuk şahin'den kalıp dışında bir tek farkını söyleyin. şutlar çok kötü, pas hataları gırla, yan pas yapmak için bir adama milyonlar verdiğimiz yetmiyor bir de milli takımda izliyoruz.

takımcılık ya da adamcılık olduğu sürece bir yere gelemeyiz. sezonu kötü geçirmiş bir adam fatih terim torpiliyle girebiliyor ya da bu adam şampiyon takımın oyuncusu vardır herhalde bir hikmeti diye takıma alınabiliyor. sen teknik direktörsen yüz binlerce lirayı hesabında görüyorsan titizlikle çalışacaksın adam kayırmayacaksın. hakkı olana hakkını teslim edeceksin. işte böyle madara olursun.

savaş değil bu allah ne verdiyse diyip oynayacaksın. futbol ulan bu. hiç bir sistemin yok, oyun şablonun yok. şurda standart futbol yorumu yapan herhangi bir taraftarı getir daha iyi oynatır yemin ederim. en azından tff'den çıkan teknik direktör maaşından yırtmış olursun.
aşağıdaki adamlardan kurtulmadan asla düzelmez:

1- tüpçü
2- aziz yıldırım
3- fatih terim
şahıslar, popülizm ve basit ticari kaygılar uğruna ölüme terkedilen ve nihayetinde öldürülen futbol. aziz yıldırım, ilhan cavcav vs vs vs isimler ve onların basit, şahsi çıkarları uğruna yıllardır anası ağlatıldı durdu.

kurtarmak ve rayına oturtmak için şike operasyonu bir fırsattı ancak gereken yapılmadı. insanları aptal yerine koymayı tercih etti birileri. suç yok sayıldı, suçlular hasıraltı edildi. sonuçta gelinen noktada şahıslar ihya olurken, türk futbolu yerin dibine geçti.

şimdi de alakasız günah geçileri icat ediliyor. fatih terim ve arda turan gibi. tamam bu ikili bok gibi bir zaman diliminden geçiyorlar şu anda ve performansları berbat. ama türk futbolunun asıl katileri orada dururken, sadece bunlara yüklenmek zırva olur zırva.

fenerbahçe'Nin ağzına sıçan, beşiktaş'ın mali yönden amına koyan, galatasaray'ı uçan kuşa borçlu hale getirenler kimlerse, milli takımın düştüğü halden de onlar sorumludur. kimse kusura bakmasın.
yıllardır ne kulüp ne de milli takım düzeyinde elle tutulur başarısı olmayan bir futbol.