galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş başkanı olmak demek bu ülkede çok ama çok önemli bir yere sahip olmak demektir. çok büyük bir mevkidir, zira muhatap aldığın kişiler hep bambaşka kişilerdir. milyonlarca kitleye hitap edersin ve milyon dolarlık futbolcular senin ağzından çıkan iki kelimeye bakarlar...
durum bu olunca,
kulüp başkanları tribünde taraftar gruplarından birini satın alır, istediği düdüğü öttürür.
kulüp başkanları spor medyasında söz sahibi insanlara araba alır, ev alır, istediği başlığı attırır.
kulüp başkanları ard arda alınan mağlubiyetlerden sonra ilk iş olarak teknik direktörü kovar.
kulüp başkanları sürekli olarak projelerden bahsederek taraftarı uyutur, ninni söyler.
spor medyası kulüp başkanlarının istediği gibi hareket eder, o ne isterse o'nu yazar. ters düşerse aleyhte yazar.
spor medyası herşeyi şişirir, hem de herşeyi. herşeyi olduğu gibi göstermez. yalan katar.
futbolcular sigara alkol kullanır, gece hayatları hiç bitmez.
futbolcular takım içinde antrenmanlarda, antrenman dışında gruplaşırlar, diğer oyuncuları dışlarlar.
taraftarlar, rakip takımın yabancı takıma yenilmesini hatta fark üstüne fark yemesini beklerler.