türk futbolunun esas problemidir. bu çok öznel bir genellemedir. lig tv'de yayınlanan quiz adlı programdan edindiğim izlenimdir birazda.
türk futbolcularının en hası lise mezunudur. tabi lise mezunu olan fikir adamları, yazarlar şairler çoktur. işte türk futbolcusunun bunlardan haberi yoktur.
politika desen, sosyal problemler desen hiç bir fikirleri yoktur. türk futbolunun gelişmemesindeki en büyük problemde budur. parayı bulunca ilk iş istanbul'a gidip alemlerden alem beğenmek, spor araba almak, bir ay kurcalayıp anca ilmini çözeceği telefonu sakız alır gibi almak.
aslında haklılar parayı bulunca insan ilk bunları yapar. peki türk futbolcusu parayı bulunca ikinci olarak ne yapıyor; istanbul'a ev alıp alemlerden alem beğenmek, spor araba koleksiyonu yapmak, bir ay kurcalayıp anca ilmini çözeceği elektronik cihazları ekmek alır gibi almak.
bu yüzden türk futbolcusu mental olarak gelişmiyor. çok gelişmemiş avrupa liglerinin milli takımlarına baktığında bile en az 9-10 futbolcusu taşaklı liglerde oynuyor. bizim 1-2 tane belki.* klüp düzeyinde harcadığımız paralar bu kadar astronomik olmasına rağmen uluslararası düzeyde başarılarımızın az olmasının sebeleri de bu.
doğruluğu su götürmez bir önermedir. fakat esas olan şudur ki futbolu bugüne kadar yönetenler ne kadar cahildi. tff'nin şu an ki başkanı kim? bunlara bakmak lazım.
bence de çoğu türk futbolcusu fahiş paralar alıyor. hak etmedikleri paraları alıyorlar. misal selçuk şahin'in 30 trilyona yakın serveti varsa türk futbolu diye bir şey yoktur.
(bkz: mehmet topuz) bu adamla aynı ortamda bulunun kendinizden nefret edersiniz; çünkü adamın sadece kayseri'deki arsa, bina ve dükkanları 7 ceddinize yetecek durumdadır.
doğrudur. fakat yaptıkları iş pek de kültür gerektirmemektedir. zira yaptıkları işte ortalama bır meslege göre über miktarda para olduğu için cahil mahil ama malı götürmektedirler. http://www.incicaps.com/images/adaletkavr.jpg +
tuncay şanlı'nın kaç sene ingiltere'de kalıp ingilizceyi sikim gibi konuşmasını bilmeyenleri olduğunu gördüğümüz olay.
gökhan zan'ın yurtdışı kampında kuğuya pide vermeye çalıştığını bilmeyenlerin olduğunu gördüğümüz olay.
servet çetin'in rijkaard'a ''bu son şansı, iyi kullansın'' dediğini bilmeyenlerin olduğunu gördüğümüz olay.
ibrahim üzülmez'in, bir insana terlikle geldi diye vurmaya çalıştığını bilmeyenlerin olduğunu gördüğümüz olay.
sabri sarıoğlu, e onu anlatmaya gerek yok.
(bkz: belgisiz zamir)
türk futbolunun önündeki en büyük engellerden biridir bana göre.küçük yaştan beri sporla ilgilenen yetenekli gençler bir şekilde antrenörler tarafından farkedilip büyük bir kulübe kazandırıldıktan sonra hemen bir göt kalkması yaşarlar.sanki real madrid'e,manchester united'a transfer oldu piç.akabinde çok iyi bir futbolcu olacağını düşünen genç arkadaşımız eğitim hayatını kısa sürede sonlandırmayı kafasına koyar.zaten bok gibi bir eğitim sistemimiz olduğundan futbolcu kardeşimiz lise mezunu bile olsa günümüz dünyası şartlarında oldukça cahil olarak 20'li yaşlarına gelir.malum, futbolculara ülke şartlarının oldukça üzerinde ödemeler yapıldığından futbolcu kişisi cebi biraz para görünce eğitim,kendini geliştirme vs. gibi niteliklere sahip olmadan da hayatını oldukça güzel idame ettireceğini düşünür,düşünmese bile bilinçaltında bu fikir çoktan dallanıp budaklanmıştır.zaten çok çalışmayı sevmeyen bir millet olduğumuzdan dolayı futbolcuların cahilliği yetmezmiş gibi bir de avrupa futbol standartlarının çok altında bir kalite oluşmaya başlar.ondan sonra biraz şanslı olan veya çok az çalışan futbolcular büyük takımlara yükselir.
çok fazla yazılacak şey var aslında bu konuda.bence en büyük sorunlardan bir tanesi de hocaların gençleri kendini geliştirmesine teşvik etmemesi.ben bu güne kadar 'kişisel eğitim futboldan önemlidir' diyen bir antrenör görmedim,duymadım.ayrıca ülke olarak kitap okumama sorunumuz var.hadi futbolcu olacağı anlaşılan genç liseden sonra kitap okumasın ama lise bitene kadar klasikleri bitirsin anasını satayım.bence kulüplerde bir tane eğitim antrenörü de olmalı.hatta hangi yabancı hocaydı bilmiyorum ama geldiğinde göreve başlar başlamaz futbolcularına ilk olarak yaptırdığı şey iniesta'nın yazdığı kitabı okutmak olmuştu.bu da ayrı bir konu zaten.bizimkiler kitap okumaz adamlar kitap yazıyor.
bazen bizim takım otobüsü videolarını izliyorum.abi o bekir'in,selçuk'un,topuz'un yaptığı şakalar vs. ilkokul düzeyinde bile değil yahu.sonra kamera biraz gezinmeye başlıyor alex'e bakıyorsun adam elinde kitap,etrafla ilişkisi yok.bir de galatasaray'ın şu forma muhabbeti vardı ya arda falan,diyeceğim arda'nın küfretmesi değil benim dikkatimi orada ayhan'ın konuşması çekti.ulan arda formayla ilgili o malum lafları söylüyor akabinde ayhan'dan gelen yoruma bak:ne diyo faşo nedir diyo.puşt gibi ibne gibi bir şey .... bu neyin kafası anasını satayım? ne alakası var onunla bunun? ne demeye çalışıyorsun ? sözlerim yanlış anlaşılmasın amacım gs'ye bok atmak değil.demek istediğim bu kadar cahil insanlar nasıl bu kadar para kazanıyor merak ediyorum.tabi sorun sadece futbolcularda değil.tümer metin'de kitap yazacak ama okuduğum yorumların çoğu; 'yaptığı yavşaklıkları mı yazacakmış ?' tarzında.ulan bir dur yazsın adam.neymiş ne değilmiş derdi anlarsın ama direk karalama,bok atma amacı var.
çok doluymuşum bu konuda mına koyim.kısaca eğitim sistemi değişmeden,aileler bilinçlenmeden,liverpool'a liverpul,manchester united'a mançester yunaytıd diyen,avrupa futbolu konusundaki tek yorum yapabildiği real madrid-barcelona maçları olan,juventus'un şampiyonluğunda en önemli futbolculardan olan chiellini'ye italya-ispanya maçında 3 numaralı futbolcu diyen antrenörler,yorumcular siktir olup gitmedikçe bu ülke futbolundan bir sik olmaz.olmasında zaten anasını s.kyim.biz onların mallıklarını 'çok komik adam amuha goyim ahaahah kralsın hocam' dedikçe olmasın bu ülke futbolundan bir bok.
esasında dünya geneline vurulup bütün futbolcuların cahil veya aptal olması diye açılabilir. Keza bütün futbol "fanatiklerinin" cehaleti diye de genişletilebilir. Beşiktaş'ın apaçi portekizlilerini düzenli olarak izleyenler, GS'nin melosunun saha içerisindeki aptalca tavırlarını izleyenler, hatta Hagi'nin bile takımını kırmızı kartla 10 kişi bıraktığı arsenal maçını izleyenler açık seçik bunu görebilir. Futbolcu genel itibariyle zekası düşüktür, Futbolla uğraşan çocukların birçoğu adam gibi okullarda okumayan insanlardır. Haliyle en basit bir pozisyonda bile mala bağlayabilirler. Futbol fanatikleri de böyledir.
bu yüzdendir ya Basketbol sahalarına futbolun çirkinliklerinin yansımasını basketbol izleyicileri ve oyuncuları, koçları istemez. Çünkü basketbolun ortaya çıkışı Türkiye örneğinde de görülebildiği gibi zaten eğitim kurumları üzerindendir.
Çünkü futbola başlama yaşı bir çocuğun hemen hemen okulka başlama yaşına denk geldiğinde kariyerinde ilerleyebilmek için birinden birini seçmek zorunda bu da dolaylı yollarda eğitimsiz kalmasına neden oluyor eğer karakterinde yoksa kendini de geliştiremiyor.
türk futbolcularının atomu parçalayamadıkları için hakettikleri hakarettir.
arkadaş herkes kendi işini yapsın zaten. iyi futbol oynuyor mu. bitti. 100 yıl savaşları kaç yıl sürde bilse ne olur emre, bilemese ne olur.
yada ışığın saatteki hızı burak'ın ne işine yarayacak. ona göre mi şut çekecek.
ha bir futbolcu tanırım bırakın atomu, ışığı, akbili; konuşması bile düzgün değil. onu savunamayacağım. la savunayım dedim onun günahı ne dedim de yemedi. adam tam kro.