türk futbol taraftarı

entry36 galeri3
    36.
  1. 35.
  2. 34.
  3. milli takım maçına tuttuğu takımın formasıyla giderler. cümle bu kadar.
    1 ...
  4. 33.
  5. 32.
  6. 31.
  7. 30.
  8. güzel ortamdır tribün bazı avelleri saymassak.
    1 ...
  9. 29.
  10. yerine göre yaşadığı kültüre göre bulunduğu şehre göre değişir , eğer futbol şehri bir şehirde ise daha farklı futbolun az yer kapladığı şehirde daha farklıdır.
    0 ...
  11. 28.
  12. 3 tane takım tutarlar sonra ülkede futbol gelişsin diye beklerler.
    1 ...
  13. 27.
  14. Futbol kültürü bir tarihe, zaman içerisinde ingilteredeki gibi toplumsal sınıflara göre şekillenmediğinden rekabeti ve buna bağlı olarak seviçleri- hüzünleri sidik yarışı seviyesinde kalmıştır. Kötüdür be. Ben beğenmiyorum ülkemizdeki futbol anlayışını.
    0 ...
  15. 26.
  16. yüzde 95'i beyinsizdir.

    tek amaçları rakibi sinir edip zevke gelip göt parmaklamak.
    doğru yanlış umurlarında değil.
    34 maçlık lig periyodunda 1 maçtaki lehte hakem desteğini gösterip (ki o maçta da bir destek yok) hakemler tarafından şampiyon yapıldı yaygarası koparacak kadar embesil sürüsü.
    1 ...
  17. 24.
  18. 24.
  19. Fenerbahçe'nin böyle talihsizlikler yaşadığı bir günde halen daha rakip takıma bok atma peşindedir. Daha 5 gün oldu lan ankarada onlarca vatandaşımız öleli. hani birlik beraberlik? Teessüf ederim.
    0 ...
  20. 23.
  21. istanbul ve anadolu olarak 2 ana başlığa ayrılır.

    istanbul takımı taraftarları ise 3'e ayrılır:

    galatasaray taraftarı, birçoğu iyi gün taraftarıdır. mesela bunu bir maç içinde yaşanan dalgalanmalarda bile gözlemleyebilirsiniz. maç kendi takımının lehine olunca televizyonun sesini açar, futbolculara methiyeler düzer. ama maç içinde takım 2 gol yeyip mağlup duruma düşerse methiyelerin yerini küfürler alır, televizyonun sesi kısılabilir, maç dışı faaliyetlere meyilli hale gelebilir bu takım taraftarı. en büyük rakibini fenerbahçe olarak belirler. sezon içinde fenerbahçe'yi yenmek lig şampiyonu olmuş etkisi yaratır bu taraftar grubunun bir kısmında. kulüp başkanları bazında bazen sürtüşmeler olsa bile her daim fenerbahçe ve galatasaray birbirlerini koruyup kollamış, ''biri şampiyon olacaksa bu bizden biri olsun'' mesajlarını birbirlerine çekinmeden verebilmişlerdir. taraftarlar bazına indiğimizde ise bu hususları görmezden gelerek bir çekişmenin yaşandığı hatta bu çekişmelerde galatasaraylı taraftarların sadece başı sıkıştıklarında joker olarak kullandıkları ''şike'' teması çoğunlukla yer almaktadır. birçok galatasaraylı temiz futbol, dürüsütlük ve şeref kavramlarına hizmet etmeksizin sadece kişisel tatmin amaçlı olarak fenerbahçe kulübü'ne ''şikeci'' demekte böylece de kendi takımını yüceltmiş gibi sanmaktadır. bilmiyor ki, fenerbahçe'nin şike yaptığı sezon kendisinin ligi 8. bitirdiğini.

    fenerbahçe taraftarı, galatasaray taraftarının aksine iyi günde de kötü günde de kulübünün tüm unsurlarıyla beraber yanında olduğunu defalarca göstermiştir. bir kısımını ayrı tutarsak, bu hususta istikrarlı davrandıkları aşikardır. aralarında futbolculara muz uzatan da vardır, şike sebebi ile fenerbahçelilik kavramını askıya aldım diyen de. zaten en olumsuz özellikleri de iyi ile kötüyü ayırt edememeleridir. birçoğu at gözlüğü takmış gibi bir hususta yanlışlık varsa bile bunu kendi takımının lehine yoracak şekilde bütün adaletsizliği, emek hırsızlığını savunur. zaten bu sebeptendir ki, emre, volkan, aziz gibi kişiler bu kulüpte rahatlıkla senelerdir atlarını koşturmaktadırlar. taraftar ise taraftarlığını yaparak kim gelmiş kim gitmiş umurunda olmaksızın takımını destekler. ahlak, dürüstlük kavramları işin içine şampiyonluk ve kupa gibi başarı ölçütleri girdiğinde yok olmaya mahkumdur bu taraftarların bir kısmına göre.

    beşiktaş taraftarı, istanbul'un üvey evladı. şampiyonlukların istanbul takımları arasında pay edildiği yıllarda sus payı olarak 4-5 sene de bir kendisine de bir şampiyonluk verilir. birçoğu dürüstlükten yana taraf alır. ama abartma güçleri çok yüksektir bu taraftar grubunun. tribün marşları birçok taraftar grubunun sahip olamadığı ayırt edici bir özelliktir. galatasaray ile fenerbahçe arasında silik bir yere sahip olmuş, şeref-onur gibi kavramlara önem vermiş bir camiadır. 2010-11'de isimlerinin şike ile anılmasından sonra bu damgayı kendi üstlerine yapıştırmadan soyutlanmayı başarmışlardır. ve ayrıca türk futbolu'na yıldırım demirören gibi karakter sıkıntısı olan bir yöneticiyi sunmuşlardır.

    anadolu'ya bakarsak şampiyon olabilmiş 2 anadolu takımı vardır:

    trabzonspor taraftarı, futbolu henüz zenginlerin değil açların oynadığı yıllarda, bugün hala ezbere sayılan kadrolarıyla 6 kez şampiyon olmuşlardır. istanbul hegemonyasına karşı koymuş anadolu takımları için rol model oluşturmuştur. her sezon şampiyonluk parolasıyla yola çıkmış, kimi zaman ise kupasız şampiyonluklar yaşamıştır. bunlar resmiyette yer almasa da taraftarın vicdanında yatan gerçekler arasındadır. en yakın örneğini 2010-11 sezonunda yaşamış, kupasız şampiyonluklarına bir yenisini daha eklemiştir. şenol güneş gibi heykeli dikilecek bir adamı hem futbolculuk döneminde hem de teknik direktörlük döneminde tribünden izlemiştir bu takımın taraftarları. ama gel gelelim, hala kendi arasında çelişkiler yaşamaktadırlar. mesela son yıllarda futboldan o kadar uzaklaşmış olmalarına rağmen, ki uzaklaşmalarının sebebinde futboldaki usülsüzlükler ve siyasetin trabzon'u yok sayması yatarken bu duruma tepkisel yaklaşamamışlardır bir kısmı haricinde. bu kafa karışıklığını yaşayan taraftarlar dışında kalan kısım ise bu ülkede futbolun tiyatro, yöneticilerin ise tiyatro oyuncusu olduğundan emin bir şekilde piremiyer lig'i takip etmektedir zannımca.

    bursaspor taraftarı tarihinde ilk defa 2009-10 sezonunun son maçında yine bir anadolu takımı trabzonspor'un fenerbahçe'ye kaybetmemesi, kendilerinin de beşiktaş'ı yenmesiyle şampiyonluk yaşamış, merhum başkan ibrahim yazıcı ile dürüstlüğü, ahlakı damarlarına kadar hissetmişlerdir. muhtemeldir ki o sezondan sonra futbola olan ilgi artmış günümüzde de şenol güneş ile birlikte yeni hayallere yolculuk içindedirler. ayrıca yine tahmin ediyorum ki, anadolu takımları arasında kendi şehrinin takımını destekleme oranında üst sıralarda yer alacak olmaları gelecek adına umut vericidir. taraftarlarının bir fenerbahçe maçında ''bursa kapalı cezaevi'ne hoşgeldiniz emek hırsızları'' yazılı pankart ile karşılamaları 2010-11 sezonuna bir selam çakma durumunu ortaya koyuyordu adeta. bu kirli futbol düzeninde aklı başında birkaç adam bulunacaksa bu taraftar grubu incelenebilir.

    gönül isterdi ki, diğer anadolu takımlarını da incelemek.
    onları da şöyle 2'ye ayırabiliriz.

    istanbul takımlarıyla sevişenler, istanbul takımlarına kafa tutanlar.

    özkan sümer ise şöyle diyordu:
    büyük takımlarla sevişe sevişe değil, savaşa savaşa büyük olunur.
    1 ...
  22. 22.
  23. kıro dur.
    türkiye deki düzgün erkeklerin büyük kısmı zaten futbolu takip etmediği için, türk futbolu bu kıroların eline kalarak gelişmemek üzere bir çarkın içinde mahsur.

    selçuk inan kötü oynuyormuş.
    hlololololo defol !

    prandelli bumuş
    ahwjdshs gelme !

    bilic in bir planı varmış.
    ahahahaha artist !

    veli çok koşuyormuş
    oleoleole askeriyiz !

    ve nciceleri.

    5 maç sonra teknik direktör kalsın mı gitsin mi diye kafa yoran taraftardan ne bekleyebilirsin ki.
    gizli gay olabilirler belki. çünkü artık antrenör ün karizmatik yüzü bir süre sonra sıradan gelecek ve yeni bir tane isteyeceklerdir, nitekim böyle oluyor.

    büyük takımlarda yani barca- madrid-manu gibi, oyuncuya göre hoca ile anlaşılır be oyuncuuların oynatabileceği bir futbol istenir. gs , fb ,ve bjk gibi orta düzey takımlarda da önce kulübün vizyonuna göre bir hoca ile anlaşılır ardından onun isteklerine göre oyuncular transfer edilir ki. böyle orta düzeyden manu barca gibi ielri düzeye sıçramak mümkün. çünkü dünyada bu yapılıyor, dünya futbolu bunu öngörüyor ama bizim türkiye deki kroların istediği oluyor ne yazık ki.

    porto, benfia, valencia, sevilla, napoli,dortmund, schalke gibi takımlar bunu yaptıkları için başarılılar. türkiye de ise türk futbol taraftarına göre lig şampiyonluğu bile sadece 7 gün boyunca başarı sayılıyor.

    dortmund un mükemmel atmosfere sahip stadında, medeiyet ile tanışacağına meşale yakıp stada atıyorsun.

    yada beşiktaş taraftarı ne yapıyor, sürekli küfür, sahaya atlama, pet şişe vs.

    2004 yılında samsun faciasından sonra ligten kopan beşiktaş deplasman maçına gittiği sırada takım otobüsünden inen oyuncuların 2 metre yanında

    bu sene şampiyon görelim sizi
    futbolcu katili yapmayın bizi... diye tezahürat yapan gruptan ne beklersin ki ?

    kaldı ki türk futbol taraftarı yakın geçmişte milli takımların ya da kulüp takımların aldığı ciddi derecede baaşrılı dereceleri bile hakkıyla kutlayaamıştı. silah atmalar, araba devirmeler, futbolcuyu garsalayarak zıplamalar. bunu gören oyuncu bunun için mi ya dedi zaten. bir daha milli takım be de gs yurt dışında derece getiremedi.
    0 ...
  24. 21.
  25. sevgililerine bile bu kadar sahiplendiklerini düşünmediğim taraftar grubudur.
    0 ...
  26. 20.
  27. ne mal olduklarını almanya'da tekrar tüm dünyaya gösteriyorlar.
    not: takım ayırt etmiyorum.
    0 ...
  28. 19.
  29. taksim direnişinde yan yana, omuz omuza yer alıp direnmişlerdir.

    yan yana savaşmışlardır! yan yana mücadele etmişlerdir!

    birbirlerini korumuş, kollamışlardır!

    teşekkürler ultraslan, gfb, çarşı, teksas ve ismini sayamadığım diğer taraftar grupları...

    teşekkürler galatasaray taraftarı, fenerbahçe taraftarı, beşiktaş taraftarı, bursaspor taraftarı, trabzonspor taraftarı...

    her biriniz adamsınız!
    0 ...
  30. 18.
  31. 17.
  32. genelleme yaparsak holigandır türk futbol taraftarı.

    şampiyon olur havaya ateş eder, kaybeder yine hayava ateş eder. ardımda ölen, yaralanan bıraktım mı diye düşünmez.

    kuytu köşede, otobüs duraklarında birbirlerini kıstırıp, bıçaklar. bazen öfke patlamasından olur bu acayip davranış, bazende nasıl olsa kimse beni görmeyecekk millete saldırayım diye hesap yapıp gider.

    illaki hakeme kusur bulunur, ana avrat bir güzel küfür edilir.

    aşıır tepkiler verilir, tribünlerdeki tüm koltuklar demin desteklediği takımın oyuncularına fırlatılır.

    sporun eğlenmek, güzel vakit geçirmek için olduğunu unutup, memleket meselesi haline getirir.
    0 ...
  33. 16.
  34. "nasıl siktik, nasıl geçirdik"ten ibaret taraftardır. bir çoğu futbolun f'sinden anlamamasına rağmen, kazandıklarında rakip takımın taraftarına cümle başındaki lafları söylemekten çekinmez.
    0 ...
  35. 15.
  36. 14.
  37. renkli renkli bir çok malları içinde barındıran taraftardır. tuttuğu takım sütten çıkmış ak kaşıktır, diğer bütün takımlar çirkef, şikeci, fransız, alman dır.
    tuttuğu takım üzerine türlü komplolar vardır, rakip takımdayken edilmedik küfür, yapılmadık iftira bırakmadıkları bir futbolcuyu kendi takımlarına geldiğinde bağırlarına basarlar, edilen küfürler, iftiralar yerini övgülere bırakır.
    klup başkanları tarafından satın alınan satışlar da vardır aralarında...
    öldürülen taraftar üzerinden bile holiganlığa devam edebilecek kadar insanlıktan çıkmışları bile vardır. (bkz: burak yıldırım)
    bu medya varken, bu yöneticiler varken özellikle bu taraftar varken bu ülkedeki futbolun gelişmemesi gayet normal.
    0 ...
  38. 13.
  39. ne istediğini bilmeyen taraftar profili.

    avrupa'da ezeli rakibi destekleriz, "bizim onların desteğine ihtiyacımız yok, onların desteğiyle gelecek başarı olmaz olsun" derler.
    desteklemeyiz o zaman da "bunlar zaten rum/fransız tohumu, türkleri desteklemezler" derler.

    ne emmeye gelirler ne gömmeye. madem ihtiyacınız yok o zaman neden benfica'yı/real madrid'i tutanlara laf atıyosunuz. hayır size giren çıkan ne?

    bu her takım taraftarı için geçerli.
    1 ...
  40. 12.
  41. büyük bir kısmı holigan olma sürecinde beynin fonksiyonlarını kapatıp gerizekalı olmuştur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük