herhangi bir yerden sokağa çıkılır çıkılmaz taksi bulunması. bir kere de bekleyin şu taksiyi kardeşim. hatta bugün ikinci bahar'ı izledim gülsüm doğuruyodu çat diye 3 tane taksi buldular. yuh!
o kadar eğlence, o kadar içki, kötü adamların elinde devamlı kuzu butları. ulen iyide, hiç mi sıçmıyor bu adamlar?? ya da setler yapılırken tuvalet unutuluyor mu?
yine cüneyt abimiz her filminde mutlaka bir kalenin surlarından metrelerce aşağıdaki atının üstüne şıp diye *atlar ve hedefi şaşırmadan eğere düşer. işin enteresan tarafıysa o kadar yükseklikten o pozisyonda atan düşen abimizin hiç bir uzvunun(!) acımaması ve hasar görmemesidir. **
bittabi ki cüneyt arkın' ın * ok atarken zıplaması ve zıpladığı yüksekliğin bir insanın normalde tramplensiz zıplayamacağı yükseklik olması. üstelik her defasında yeni birine ok atarken zıplama ihtiyacı duyması.. kanguru mübarek, yahu adamlar da dev değil ki, hepsi seninle aynı boyda zıplamadan olmuyor mu? *
meyhanede iki kişi aralarında çıkan herhangi bir sebepten ötürü kavga ederler bunları izleyen arka plandaki iki gerizekalı ise hiç bir sebep yokken birbirlerine ağız burun girişirler ve insanlık garip bir biçimde ortama uyum sağlamak için birbirine girer.
(bkz: koyun piskolojisi)
habam sınıfı'nın, nam-ı diğer 6 edebiyat a sınıfının derslerinin yarısından fazlasının fizik-kimya-biyoloji olması saçma bir olay mıdır yoksa o dönemdeki eğitim sistemi öyle midir bilemeyeceğim.
Tecavuz edilmiştir, kadın yerde yatmaktadır ama küçük bozkır tipi bir bitki kadını saklar. Sonra adam birden fırlar ve fermuarını çeker. '' artık benimsin nihahaha ''
