türk eğitim sistemi

entry1269 galeri73 video6
    44.
  1. öğrencileri azami "bunu yazan tosun, okuyana kosun" seviyesine getirebilecek sistemdir.
    1 ...
  2. 43.
  3. 42.
  4. 41.
  5. turkiye'de genc nufusun inanilmaz yogunlugu nedeniyle turkiye bir ab ulkesi kadar geli$se bile tam anlamiyla rayina oturamayacak sistemdir.$u anda bu sistemin di$lilerinden parcalanmadan gecebilmenin yolu ya ustun zekali / yetenekli olmak ya da zenginliktir.aksi halde e$ek gibi cali$ip iyi okullari bitirseniz bile bu seferde i$ hayatindaki zorluklar sizi ezecektir.
    3 ...
  6. 40.
  7. 7 yıl boyunca 1'den 2'i çıkmaz denilen fakat birden 1'den 2'i çıkarsa -1 kalır diyen sistemdir.
    10 ...
  8. 39.
  9. insanların sevmedikleri meslekleri bir ömür yapmaya zorlayan bir sistemdir. insanları sınavlarda aldıkları puana göre değil de yeteneklerine göre mesleklere yöneltmek daha mantıklı olurdu. fakat buna da cevapları var. meslek liseleri!
    meslek lisesi okuyan genç, hangi bölümü okuyorsa da o bölüm dışında farklı bir mesleği yapmaya ileride karar verip sınavda tercih yapamaz. bunun da önü kapalı. *
    kan görmeye dayanamayan doktorlar, çocuklardan nefret eden öğretmenler, kendini bile savunmaktan aciz avukatlar, aklı kendine bile yetmeyen rehberlik öğretmenleri ve bunun gibileri. örnekleri arttırmak mümkün tabi.
    3 ...
  10. 38.
  11. türkiye'nin ekonomik geleceğini bataklığa sürükleyen, değişmemekte olduğu kadar elinden hiçbir şey gelmeyen bir toplum yaratmakta da ısrarlı olan çürük yapı.

    ayrıca diğer bir sorun da herkesin eleştriyle gelmesi, kimsenin öneriyle gelmemesidir.
    3 ...
  12. 37.
  13. öğretmen maaşları 4000 ytl. ye çıkarılırsa düzelecek; çıkarılmassa düzelmeyecek olan. öğretmen maaşları 4000 ytl. olursa eğitim fakülteleri daha tercih edilir bir hale gelir. öss her ne kadar akıllı öğrenciyle akılsız öğrenciyi ayırt etmeyi sağlayan bir sınav olmasa da yine bir nebze akıllı, en azından kalas olmayan öğrencileri ayırır ama bir nebze. sonrasında eğitim fakülteleri akıllı olan, en azından kalas olmayan öğrenciler tarafından arzulanır.* böylelikle eğitim fakültelerini şu an doldurmuş olan birçok odundan eğitim fakültelerini arındırmış oluruz. bundan başka fiziki koşullarında rehabilite edilmesiyle sistem düze çıkar demeyeyim bunun yerine daha iyi öğrenciler yetiştirilmesi sağlanır demek daha doğru. aslında bu da yanlış. doğrusu; öğrencilerin kendilerini yetiştirmeleri için önlerini açmış oluruz. * evet evet bu iyi bir fikir.
    4 ...
  14. 36.
  15. din kültürü ve ahlak bilgisinde; günümüzdeki ahlaki degerlerden neler kaybediyoruz yerine dualarla aciklama yapmaya calisan bir din ögretmeni,
    ögretmenlerin yeteri kadar pedagoji dersi almamalari,
    öss gibi bir kabus,
    lisede fen ve sosyal bölümlere ayrilmis iki katagori,
    sayisal bölümlerin cok az deney yapmalari,
    ögretmenlerin "anladinizmi?" diye sorup hatta ögrencinin diger bir soruyla karsilasma korkusundan (oda sudur "nereyi anlamadin evladim?") diger bir konuya gecmeleri,
    edebiyat hocalarinin manas destanindan girip goethe´den düz kayip, ingilizce rötüslarla abdülhamit zamanlarini anlatmalari gibi karisik bir sistem...
    3 ...
  16. 35.
  17. 34.
  18. liselerin 3 seneden 4 seneye çıkmasının ardından, alanı sayısal olanların göreceği fizik dersinin toplamda azalması gerçeği gibi birçok acı gerçeği barındıran sistem.
    2 ...
  19. 33.
  20. ülkemizdeki eğitim sistemini lise 2. sınıfta okuyan bir mf öğrencileri olarak şöyle geniş geniş incelemeye kalktık bugün.dedik kendi kendimize ne öğreniyoruz? gerçekten acı gerçekler çıktı karşımıza. şu an bir anadolu lisesinde okuyoruz, okulun hedefleri büyük, yani bizi baya zorluyorlar. şimdi bakıyoruz bizim eğitim sistemimiz bize neler öğretmeye çalışıyor?

    2 tane yabancı dil öğreniyoruz. almanca ve ingilizce. yabancı dil öğrenmek, dalga geçiyorlar sanki. 2 tane yabancı dil aynı anda, güzel...

    kendi edebiyatımızı öğretiyorlar. edebiyatımızı şu yüzyıl bu yüzyıl şu dönem bu dönem diye ayırıyorlar, her dönemin yy'ın şairlerini, eserlerini, eserlerinin uyaklarını, ölçülerini, sanatlarını fln öğretiyorlar. yani ilerde edebiyat hocası ya da tarihcisi(her neyse) olcakmışız gibi öğretiyorlar.

    tarihimizi öğretiyorlar. bununla yetinmeyip avrupa tarihini falan da öğretiyorlar. yakın tarih uzak tarih hepsini öğretiyorlar, öğretirken mantıklı, düzgün bir şekilde öğretmiyorlar. fatih'i anlatırken kanuni'ye atlıyor, kanuni'yi anlatırken fatih'e dönüyor vs...

    çevremizi, vücudumuzu ve canlıları öğretiyorlar. bunların hepsini bildiğiniz gibi biyoloji dersi adı altında veriyorlar. canlıları sınıflandırıyoruz, onların sistemlerini falan ezberliyoruz. organlarını öğreniyoruz. sonra kendimizinkileri öğreniyoruz. sonra karşılıklı nasıl yaşadığımızı öğreniyoruz vs... yani doktor, veteriner olcakmışız gibi biyoloji öğretiyorlar.

    maddeleri öğretiyorlar. maddenin en küçük yapıtaşını öğreniyoruz. tabii sadece bu değil. maddelerin periyodik cetveldeki yerine göre özelliklerini öğreniyoruz, periyodik cetveldeki yerini bulmayı da öğreniyoruz tabi. bunların aralarında yaptıkları tepkimeleri öğreniyoruz. bu tepkimelerin dengesini, hızını, enerjisini öğreniyoruz. havanın 5'te 1'inin oksijen olduğunu da öğreniyoruz. bu maddelerin radyoaktif olaylarını da öğreniyoruz... yani ilerde kimyager olcakmışız gibi maşallah baya bi kimya gösteriyorlar...

    fizik öğretiyorlar bize. 3 kg kütleli cisim 10 ms hızla giderken 3 eşit parçaya ayrılırsa, 2 parçası şuraya buraya giderse, 3. nün nereye gideceğini öğreniyoruz. 2 rad/sn hızla dönen koninin kenarındaki sineğin fırlamaması için gerekli sürtünme katsayısını öğreniyoruz. labirente benzeyen çubukların neresinden asılırsa dengede kalacağını öğreniyoruz. 5 ms akıntılı derede, botun karşı kıyıya ne kadar sürede ne kadar kayarak çıkacağını öğreniyoruz. balondan atılan cismin yere düşme süresini öğreniyoruz. 30 ms hızla giden jipi vurmak için bir tankın bombayı kaç derece açıyla kaç ms hızla atması gerektiğini öğreniyoruz. iki yükün arasındaki potansiyel farkı öğreniyoruz. bir kürenin elektrik alanını öğreniyoruz. kondansatörün ne kadar yük depolayacağını öğreniyoruz...

    aynı zamanda matematik, analitik geometri ve geometri öğreniyoruz tabii ki. bu 3 derste çok abartılcak bir şey bulamıyorum. matematiğin gereksiz konusu olmadığına inanıyorum, herkes öğrenmeli.

    ilköğretimdeyken parlak bir öğrenciydim. övünmek değil, sadece ders dinleyerek yapabiliyordum. çünkü yapılabiliniyordu. ama şimdi vasatın altında bir öğrenciyim, ilköğretime göre çok daha fazla ders çalışmama rağmen. ders dinlemek yeterli olmuyor, kafamızın içinde milyonlarca değişik şey olduğundan illa ki karışıyor bir şeyler oturmuyor. hemen hemen hepimizde unutkanlık problemi oluştu. günde her dersten 2-3 test almaktan, çözmediğimizde cezalandırılmaktan bıktık. ilköğretimdeyken bu çocuk çok zeki diyenler şimdiki halimi görse bayağı üzülürler sanırım. belki gerçekten de zekiy(d)im. ama artık kendime hiç güvenim kalmadı. yani yapabilirim diye bakamıyorum malesef.

    işte bunların yanında elimden geldiğince, bilg müh olmak isteyen biri olarak, hobim olan programlamayla uğraşmaya çalışıyorum. ama ne kadar mümkün oluyor siz düşünün... büyük ihtimalle biyolojiyi, kimyayı, yukardaki konuları tam bilmediğim için öss denen hedede istediğimi elde edemeyeceğim.

    bizim eğitim sistemimiz, yetenek öğütücüden başka hiçbir şey değildir.
    7 ...
  21. 32.
  22. 31.
  23. Öğrencilerin sınav kazanmasını zorlayan,kazananlarında geleceğinin karanlık olduğu sistemdir.Düşünebiliyor musunuz?Ülkemizde bir sürü üniversiteyi bitiren ki çok kaliteli üniversiteleri bitiren insanlarımız bile işsizdir.Buda bu sistemin ne kadar bozuk olduğunun bir kanıtıdır.Bizlere yıllarca öğrettikleri şeyleri ne kadar abeste iştigal olduğu acı bir gerçektir.Çünkü eğitim sisteminin anlattıklarıyla,gerçek yaşam siyaset,kültür,turizm vb.koşullar çok farklıdır.Bu sistem olabildiğince zordur ama nasıl bir ironiyse çok yapay geleceği olmayan bir sistemdir....
    5 ...
  24. 30.
  25. 29.
  26. Türk eğitim tarihinde kara bir lekedir. ileride çocuklarımız bilim adamı olarak yetiştirilen insanların nasıl memur dahi olamadıklarına utanç içinde şahit olacaklardır. El bebek gül bebek yetiştirilen fidanlar odun niyetine kesilmektedir. Bir potansiyel nasıl göz göre göre perişan edilir onu da görmekteyiz.
    5 ...
  27. 28.
  28. 21. yüzyıl itibariyle çamura saplanmış olan sistemdir.
    2 ...
  29. 27.
  30. şahsi kanaatim eğitim sistemindeki problem öğrenciyi taşıyamamasıdır. çünkü ilkokul 5.sınıfa kadar okuyup gelen öğrenciler zihinleri açılmaya başladığında* eğitim sisteminin içine kapana kısılmış bir hal almaktadır. şöyle ki, tamamen sistemin çizdiği yolda ilerlemeye mecbursun ve ayakta kalmaya da mecbursun. çünkü düşersen; düşersin! taşımak meselesi demiştim evet tam da demin dediğim gibi öğrenciyi taşıyamayan sistem en iş göreceği zamanda onu yüzüstü bırakmakta mahir*. yani asıl üstünde uğraşması gereken öğrencileri atarken diğerlerinin üstünde yoğunlaşan. yaw onlar zaten bi şekilde okuyacak, bu sistemde de okuyabildiği gibi, diğerleriyse hayatta yalnızlar ve yaşamdaki major aksaklıklarda bu istihdam edilememiş insan aksaklığıdır.
    1 ...
  31. 26.
  32. yok böyle bir şey. ama belki bu işinize yarar, zira var olan bu;

    (bkz: ezber sistemi)
    2 ...
  33. 25.
  34. ilkokula başlarken birer dahi olarak teslim ettiğimiz cocuklarımızı lise sonda birer moron gerizakalı ve ucubeye cevirerek kendine güvenini kaybetmiş bireyler olarak bize geri veren yoz sistem.
    3 ...
  35. 24.
  36. 23.
  37. turkiye de egitim sisteminde bir sinav* yapilir ve bilgisayar sonuclara gore universite adaylari sakir sakir universitelere dagitir.budur bizim olayimiz.ama derler ki egitim amerika da superdir.efenim bu adamcagizlar,secim sisteminlerini yedi sekiz kritere dayandirir,gpa inize bakarlar,sat sinavi isterler,*sosyolog olacak adama biyolojiden sorumlusun demezler.toefl isterler yabancilar icin.referans isterler hocalardan,cv isterler,niyet mektubu isterler,anlatirsin benim amacim su ilerde sunlari yapmak istiyorum,sizin universiteyi hede hodo sebeplerden istiyorum...sorarlar adama,sen ot biri misin,sosyal aktivitelere katildin mi,spor yapar misin,sporcu lisansin var mi,tiyatroda rol aldin mi...butun mektuplari,referanslari teker teker ele alirlar ve karar verirler.biz de ise bilgisayar hallediyor nasil olsa di mi.

    uludag universitesinde bir transkript icin 4 gun not islerinde surunursunuz,kapiyi yuzunuze kapatirlar,azarlarlar,biz ogrencilerle ilgilenmiyoruz derler.bu noktada siddetle bkz ve kinayiniz:

    (bkz: allah belani versin not isleri)

    amerikaya gitmek icin okul seciminde emeritus professorlara,bolum baskanlarina 4 satirlik mail atarsiniz,size bir sayfalik cevap verirler,tesekkur ederler,saygilarini da sunarlar.diyorum ki onemli olan once insan olmak,ogrencilerle dalasip kaytarmak degil, hatta bir velinin suratina cocugu yasindaki not isleri gorevlisinin kapiyi carpmasi hic degil.bunlari halledelim,sonra egitimin kalitesini artirmaya da sira gelir.

    ayrica bir universitenin reputationu* icin en onemli kriter bilim uretmektir,masallah bizim universitelerde bir ceviri isidir gidiyor,elli bin tane referansa dayanan kitap dolu.her sene ekstra 5 sayfa ekliyip kitabini tekrar tekrar ogrencilere pazarlayan hocalar oldukca bu ulkede egitim nasil ilerler arkadaslar,sorarim size.
    3 ...
  38. 22.
  39. öğretmenin eli tebeşir tozu içinde kalmıştır,öğrencilerden biri ıslak mendil uzatır..
    öğretmen:ay valla çok makbule geçti.(geyiğine)makbule kim?
    öğrenciler(hep bir ağızdan):Atatürk'ün kız kardeşi!!
    öğretmen gaflet ve delalet içindedir,bu kadar ezbere ve tek düzeliğe dayalıdır işte bizim eğitim sistemimiz..
    6 ...
  40. 21.
  41. bozuk ,çarpık, bilimsel düşüncenin önündeki en büyük engel, sahte milliyetçi, kafatasçılığa
    yaklaşan derecede seküler ve bir o kadar da seküler olmayan, birleştirici özelliği olmayan.
    2 ...
  42. 20.
  43. eğitim değil öğretim sistemidir. öğretimi ise ezberciliğe dayanan, insanların beyinlerini fuzuli bilgilerle doldurmaktan ileri gitmez. bana üniversitede dönen bir fıskıyenin ucundaki su damlacığının hızını hesaplattırdılar. oysa ki, en basit anlamda mesleki olarak kumpas tutmasını ve okumasını fabrika üniversitesinde öğrendim. şöyle ki, bu sistemde insanlara gerek mesleki, gerek ahlaki, gerek ise toplumsal hiçbir eğitim verilmemektedir. insalar eğitimlerini kişisisel çabalar doğrultusunda , şayet şanslı iseler, iyi bir ailede, çevrede ve çalıştıkları kurumlarda almaktadırlar.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük