türk erkeğini at, avrat, silah olarak yorumlayan klasik anlaşyışımıza ek olarak post modern türk erkeği tanımında da en önemli unsur ağızdan düşmeyen sigaradır. çorak bozkırlarda at koşturduğumuz çağlarda, at üstünde doğan, yaşayan, uyuyan, ölen atalarımız için at nasıl vazgeçilmez idiyse; günümüzde de sigara erkeğin ağızla bütünleşik bir organı olmuştur. kavga sırasında yumruk atarken, hatta dayak yerken dahi düşürülmez. hasmına bir yandan sert yumruk çakarken diğer yandan hafif hafif tüttürmelisindir. otobüs minübüs beklerken sigara bitmeden beklenen araç gelmişse dahi binilmez. derin bir fırt çekilir, yine de bitmezse sonraki vesait beklenir. sigaranı yakacağın bir ortam mı yok. koşullar zorlanır. gerekirse 2000 derecelik fırına, yüzlerce tonluk demir preslerin arasından sürünerek ulaşılır ve sigaranla kızgın fırına hafif bir buse kondurarak yakarsın onu .onu bitirene kadar yarindir senin; kimse elinden alamaz.
-Sabah sigarası
-Kahvaltı sonrası sigarası
-Kahve veya çay sigarası
-işyerinde çay molası sigarası
-Öğlen yemeği sonrası sigarası
-Çay molası sigarası
-Akşam iş çıkış sigarası
-Akşam yemeği sigarası
-Keyif sigarası
-Haberler sırasında gerginlik sigarası
-Film izlerken keyif sigarası
-Yatmadan önce yatak sigarası
.......
sigara gönüldaş'tır, sigara arkadaştır, sigara can'dır ve can'sız yaşanmaz.
cebimde sigaram olmadığı zamanlar kendimi yalnız hissettiğim olur.
neşelenirim sigara içerim, canım sıkılır sigara içerim.
sigara köklü bir bağdır; biriyle arkadaşlık kurarken sigarandan uzatırsın, birisi üzgün ise elinden bir şey gelmez ama ona bir sigara uzatarak destek olmaya çalışırsın.
sigara çakmak taşıma sebebidir, sigara can kurtarandır.
Bunların berber versiyonu vardır ki harbiden evlerden ırak. Bu modellerin ekserisi bitmeye yakın olan meretle ikinciyi yakıp emzik modunda devam ederler. Traş ettiği müşteride yaktımıydı deymeyin keyiflerine (: