çelişkilerle doludur efendim. erkek egemen bir toplum olmamızdan mütevellit erkek cinsi daha çocukluktan itibaren karşı cinsten üstün oldukları ön kabulüyle büyüyüp kişiliklerini de bu sav üzere oluştururlar. içimizden çıkacak en kıral centilmenler bile bir yerde sendeleyecek, bu eşitlikten; erkek daha eşittir sonucuna kanalize olan bir bakışa evrilecektir. bunu aşmak kolay değildir zira. daha aklın başına bile gelmemişken erkeklik organın gurur duyulması gereken bir övünç metası gibi görülüp olur olmaz zamanlarda sergileniyorsa dost meclislerinde, karşı cinsi bir eşit olarak görmenin mümkünü yoktur.
çelişki ise şurdadır. erkek egemen bir toplum olduğumuz kadar cinselliğin en az din olgusu kadar tabulaştırıldığı da bir toplumuz. erkeğin üstün olduğu tezini tartışma götürmez bir gerçeklik olarak göregelmiş hemcinslerimiz bir yerde -çok yerde- bütün bu algılarıyla cinsel dürtüleri arasında kalakalmış, erkeklik organlarından hareketle hallendiği karşı cinsi bir ütopya kadar yüceltip örneğin aile içindeki karşı cinsleri bir hayvan olarak görmeye devam edebilmiştir. sanırım bu da erkek cinsinin yaşadığı çelişkilerin en önemlilerinden biridir.
(bkz: mutfakta aşçı, sokakta hanım, yatakta orospu olacak kadın dediğin) söylemiyle aynı doğrultuda olan bakış açısıdır.
Not:hepsi değil belki ama çoğunluğu.tam olarak değil belki ama bu söylemin çevresinde gezinerek.ne yazık ki feodal duygularımızı yenemedik.
kadınları türk kadını ve diğerleri şeklinde kategorilendirmiş erkekler üzerinden konuşursak kendi ülkesi dışındaki kadınların çoğuna büyük bir hoşgörüyle bakan erkeğin aynı tavırları sergileyen türk kadınlarına koyduğu yaftalardan dolayı ikiyüzlülüktür diyebiliriz.
türk erkeklerinin çoğunluğu,kendi basit düşünceleri gibi,kadınları da kendilerince 2 kategoriye ayırmıştır.evlenilecek kadınlar,eğlenilecek vakit geçirilecek kadınlar.onlar namuslarına çok düşkündür.gerek anneleri olsun gerek kız kardeşleri gerekse bir türlü açılamayıp,uzaktan sevdikleri kızlar.tüm bu bayanlar onların namuslarıdır.fakat bu durum bu eğlenilecek kızların yanında tam tersidir.annelerinin ,kardeşlerinin yanında akıllı, efendi, saygılı,olan erkekler giderler, yerlerine tüm abazalığını ortaya koyan,azgın,ölçüsüz kişiler gelirler.
belki bu doğru bir tutumdur.karşındaki neyse öyle davranmak gerekir ama erkeklerin bu değişkenliği beni her zaman güldürür.
ilahi bakış açısıdır efendim. zaman zaman da gözlemci figürün bakış açısı olup dil kanalı kontrol işlevinde kullanılmaktadır. bu iletiyi yazarken de göndergesel işlev tercih edilmiştir türk erkeklerine.
- bir çoğu bir eşya gözüyle bakmaktadır. bir çoğu hakaret etmekten, küçük görmekten, mini etek giydiği için tecavüzü makul görmekten, üniversite okuduğu için düzülmesi gerektiğinden bahsetmektedir.
sebepleri muhtemelen; ortaokulda aşık olduğu kızın yüzüne bakmamasıdır, onunla teneffüste yürümemesidir, dansa davet oynarken onu dansa kaldırmamasıdır. sadece bu yeterli değildir aynı adamın lisede aşık olduğu kızın, yüzüne bakmamasıdır. ertesi gün aynı kızı, erkek arkadaşıyla gördüğü içindir. hiç bir zaman kendisine fikir sorulan, veya bir topluluğu yöneten, gözeten bir adam olmaması. eğer olmuşsada arkasında ki pis insanlar yüzünden olmuştur. elde edemeyeceği kız sayısının elde edeceği kız sayısının 70 milyon katından fazla olduğunu anlamasıdır. burada yaşanan psikoz daha sonra tecavüz tutkusuna da dönüşebilir. koyu bir müslüman olup her kıza orosbu diyebilmek için kalıplar uyduran bir dinazorada, bilgisayar başında günde 5 kez mastürbasyon yapan adamada dönüşebilir.*
sonuçları muhtemelen; yaşadığı o ezikliğide üstünden atmak için her yeni kız arkadaşıyla başından geçenleri herkesin içinde dillendirmektedir. sonra herkes herkesin içinde birbirine tüm fantazileri yaşadıklarının üstüne 10 kat ekleyerek anlattığı için hemde kahkalarla; üniversite evresinde namuslu diyebileceği bir kalıp aramaya başlamaktadır. varsa bir kız kardeşi sokağa çıkmaması gerektiğini düşünmektedir çünkü sanmaktadır ki sokaktaki her insan kendisi gibi. aynı adam üniversite öğrencisi olma sıfatını elde edemediyse işler daha vahimdir, hatta bir çıkmaza sürüklenir. pavyondan çıkmaz veya keraneci lakabı takılacak kadar çok fahişeyle yatar. evlendiği karısını sebepsiz yere döven bir psikopata dönüşmeside muhtemeldir. *
- bir çoğu dışında kalan kısım ise; kadınları bir dert ortağı, ilham perisi, hayat enerjisi olarak görecek bakış açısına sahiptirler. bu insanlar genelde nezaketli, kibar veya düşünceli insanlardır, bu üçünden biri kesinlikle mevcuttur. genelde düzenli hayatları olur, genelde partneriyle düzenli seks hayatıda olanlardır. sevgilisini ulu orta yerde fahişe gibi anlatmadığı içindir. tuttuğu balık büyüktür farkındadır ve yoluna böyle devam eder.
tabir edilen iki türk erkeğini kıyaslarsak; birincisinin istedikleri ve yapamadıkları şeylerin hepsini ikinci kategoride türk erkeği yaşamaktadır. o yüzden herkese ikinci kategoride ki türk erkeği olmaya davet ediyorum.
çelişkilerle doludur. o kadın kendi annesi, bacısı, sevdiği kız v. s. olunca söylenen tek bir kötü kelime bile cinayet sebebidir. dışarıdaki bir kadın söz konusu ise kadın dediğin 250 gr. dan ibaret, beyinsiz, her sn vermeye hazır, mecbur, zaten dünden razı bir şişme bebektir. sadece delikleri vardır onun. her deliği, saç teli bile hatta tahrik edicidir. vermeyen kız yoktur, almasını bilmeyen erkek vardır ayrıca. çatır çatır sikişiyorlar şu gavurlar dediğiniz adamlar bile, kendi toplumundaki kadınlar için böyle saçma sapan özlü (!) sözler üretmezken, bizim türk erkeği kendi kadınını işte böyle ezmektedir. iş yerinde görünce tüyleri ürpermektedir. gece sokakta görünce taciz etmektedir. hiç de düşünmezler bunun hastası mı var, mesaisi mi var ** acil işi mi var, bir derdi mi var, eniştesi taciz etti de kapıyı çekti çarptı evine mi gidiyor. yok canım. yürüyen, konuşan, son derece tahrik edici saç telleri olan ve bu telleri erkekleri cezbetmek için açıkta bırakan bu kadın gece gece anca sik bulmaya çıkmıştır. vurun kahpeye!