türk erkeklerini üzer ama mecburen kabul ederler ve bu kızlara mahkum olurlar çünkü her erkek mantı açan yemek yapan temiz olan hatunlarla evlenmek ister ve bunu türk kızından başka yapabilecek kişiyi tanımıyorum.
türk insanının kendi kendini aşaladığı kadar başka bir milletin kendini bu kadar aşağıladığı görülmemiştir.
sizin beğenmediğiniz türk kızları yabancı siteler de başka milletlere konu olmaktadır. değerlerinize sahip çıkmıyorsanız.
gelir antonisi conisi çıkar.. adam olun lan.
sonra efendim türk kızlarının yabancı erkeklerle takımasını hazmedememeler.
ihtiyaçların tatmini için bir araya gelmek mahkumluk değil bir araya gelip sonra orda kalmak mahkumluktur. dolayısıyla evlenenler birbirine mahkumdur. ancak iki taraf için de bu durum geçerlidir.
bundan yıllar önce mümkün (ve mahkum) olabilecek bir önermeydi.
şimdi ise uçağa atlayan soluğu güney amerika'da, uzak doğu'da alabilir. o yüzden birbirine mahkum olma durumu kalmadı. o mahkum olanlar çoğunlukla aile baskısına ve evde kalma korkusuna boyun eğen kesimden oluşuyor, küçük bir azınlık ise ruh eşini bulmuş ve son derece mutlu.
dönem ii. mahmut dönemi ve kavalalı mehmet paşa mısır valisidir.
kendine aşırı güvenen kavalalı mehmet paşanın amacı önce suriye, ardında osmanlı yı ele geçirmektir.
oğlu ibrahim paşa, suriyeyi ele geçirmiş osmanlının yolladığı gücü de yenmiştir. istanbula doğru yola çıkmıştır.
ii. mahmut, ordunun o an için bunlarla başedebilecek vaziyette olmadığından ruslardan yardım isteme taraftarıdır. rus çarı nikoladan yardım ister.
bir osmanlı sultanın ruslardan yardım istemesi yadırganır. bir takım vezirler bu nasıl işdür? diye mırıldanınca, sultan mahmut "ne yapalım? düştük denize sarılırız yılana" der.
ne alakası var lan bu hikayenin bu konuyla diyebilirsiniz. sakin olun, bırakın elinizdekileri. yanaşın şöyle yamacıma anlatacağım.
şimdi eğer o zaman vezirler engel olmasaydı ve kavalalı mehmet paşa da istanbula suriyelilerle değil de ruslarla girip istanbulu alsaydı şuan bu başlık açılmazdı. çünkü yanımızda elena'lar, yana'lar, ana'lar olurdu. peki şuan ne mi oldu, ne mi değişti? istanbul suriye mültecileriyle doldu biz yine türk kızlarına mahkum kaldık amk.
30 yaşımdayım ve şuana kadar duyduğum en erotik cümle (bkz: sadece sarılıp uyuyalım olur mu aşkitom) cümlesidir. bundan daha kötüsü olabilir mi? beni açlıkla sınayan kızın değil mahkumu, kölesi bile olurum lan. çünkü alternatifleri yok. olan da çok güçsüz; suriyeli mülteciler...
edit: türk kızları dünyanın en şuh kadınlarıdır. güzel olmasalar bile sıcaktır. güzel olanları ise .... diyecek söz bulamıyorum.
dünyanın en iyi anneleri türk anneleridir. tartışmam bile bunu, neden demeyin, net bir şekilde durum böyle.
en vefakar, en cefakar kadınlar da türk kadınlarıdır. bakmayın şimdi ojem bozuldu, tırnağım kırıldı dediklerine. zorda kaldığınızda, parasız kaldığınızda bırakıp giden rus kızlarına benzemezler, sonuna kadar sevdiğinin yanında yer alırlar.
yuvayı nasıl çekip çevireceğini de çok iyi bilir türk kadını. paranız azsa, en uygun fiyata ailenin ihtiyaçlarını giderecek dükkanları bulana kadar arar durur. el işi yapar, gündeliğe bile gider, ama çocuklarına bakar. işsiz kaldın diye boşanıp gitmez öyle.
uzar gider bu, türk kızlarına kurban olun.
not: kavalalı istanbul'a filan girmedi. suriyelilerle değil ruslarla girmesi gibi bir durum da söz konusu değil. osmanlı bir şekilde o meseleyi halletti, istanbul, hiç bir dönem, yabancı asker postalı görmemiştir birinci dünya savaşına kadar.
not 2: her uzun entry doğru bilgi içermez. dikkat edin, kandırılmayın.