tarz, stil gibi kavramlar özgünlük kriteri üzerine kurulu kavramlardır. bizim toplumumuzda da ibnenin biri neresinden çıkarırsa çıkarır bir tarz, ilk anda gerçekten kendisine ait iken kısa zamanda ülkede ne kadar taklitçi piç kurusu varsa fabrika imaline dönüşür. apaçiler desen aynı, sosyetik kamiller desen aynı. hep aynı saçlar, kıyafetler, davranışlar.
bu yüzden, -hoşuma gitmeyerek de olsa- dahil olduğum bu güruhun bireyleri büyük oranda tarz sahibi değildir. illa ki çıkar özgün adamlar, ama sayın bakalım kaç tane?
yalan iddiadır efendim, inanmayınız. ispatı mı? zengin ya da fakir herhangi bir düğün alayını inceleyiniz. acaba takım elbise ya da serbest stil takılan erkekler mi şık yoksa ne bulduysa takıp takıştırmış, saçlar dudak ısırtacak cinsten kadınlar mı? bir gözünüzün önüne getirin ondan sonra karar verin.
türk kızlarının, bakımsız erkeklerden hoşlanmasının sonucudur.
bir erkek bakım kremleri kullanıyorsa ya da yüzünü temizlemek için maske-peeling yapıyorsa kızlara ve hatta erkeklere bile alay konusu olur.
bakımsız erkekleri bizler yaratıyoruz, şikayet etmeye hakkımız yok.
vardır aralara serpiştirilmiş tarz sahibi erkekler. bunlardan küçük beyoğlu'nda falan çok vardır. ama şortun altına uzun çorap giyende pek kalmadı be sanki?
ama tarz sahibi olmak içinde maymun olmaya gerek yoktur. standart göze batmayan bir tip olmak benim için kafidir.