"hep bana, hep bana" düşüncesinde olmaları. e her türk erkeği aynı düşüncede olunca kimseye bi'şey kalmıyor. olan yine bizlere oluyor, yazık oluyor gençliğimize...
göbeklerini kaşımaları,
dişlerini fırçalamayıp sapsarı dişlerle gezmeleri,
arada bir ayaklarını yıkayıp, temiz çorap giymek yerine kokuşmuş çoraplarla gezmeleri,
geğirmeyi marifet sanmaları ve geğirerek bişeyler söylemeye çalışmaları,
konuşurken yüzüne ya da gözüne değil de götüne ya da göğüslerine bakmaları.
+len oğlum bak anana sövdü.
-ben şimdi onun .......
+ ne oldu dayağı yemişsin?
- çok kalabalıkdılar.
ayrıca benzetilmek.
+ vay birader saçlar behlül e benzemiş.
- eh işte. ( tuttu valla, artık bu modeli hiç değistirmem)
+ dostum sende miroğlu bakışları var. hele sinirlenince felaket oluyorsun.
- hadi ya. ( yok mu etrafta bir ayna, harbi mi diyor bu çocuk, karizma tavan yapmış haberimiz yok)
vurdumduymazlıkları. müthiş sinir edici rahatlıkları, he birde hep haklı ve saygısız oluşları.
dipnot: tabiki her erkek böyledir demiyoruz! bazı sütü bozuklar var işte!
sokak ortasında durup bacak aralarına yapışan pantolonu düzeltmeleri ya da popolarını kaşımaları. hayır, tabii yapılmayacak şey değil de; evde yapın kardeşim.*