Bence en buyuk eksiklik saygidir, bu hem erkek ve hem kizlar icin gecerli ama, sozlukde gordugum trend de erkekler hep kizlari asagilamakta, onlari baska seylerle karsilastirmakta ve bu gibi nedenlerden dolayi buraya yazmayi uygun buldum.
hadi kızlar karşılıklı başlık açıp birbirimize hakaret edelim. neden? çünkü biz 3 yaşındayız. aramızdaki farklılıkları yeni fark edip birbirimize saldıralım, küçük düşürmeye çalışalım ki kendimizi büyük görelim. tarzı bir düşünce ile yazılmış cümledir. genelleme yapmadan herhangi birşey yazmak mümkün değildir. türk erkeklerinde kadına saygı, kadın erkek eşitliğini kavrayamama, kadına sevgi gösterme ve kadına kadın diyemeyip bayan deme gibi eksiklikler vardır. ne yaparsın ki buda bi genelleme. bunların hiç birinin eksikliğinin görülmediği erkeklerde var tabi.
dipnot: erkeğim la ben. ama yeter bu sidik yarışı 3 yaşından beri bitmedi cidden.
Cinsiyetçilik, bir cinsiyetin diğerinden üstün olduğunu savunan görüş ve ideolojidir. Cinsel ayrımcılık ise insanların diğer insanlar hakkındaki yargıları, kişisel değerlerden çok cinsiyete dayandığında ortaya çıkan ve kimi zaman nefret içeren çatışmalı durumdur. Daha genel olarak cinsiyete dayanan her tür ayrım, cinsel ayrımcılık olarak tanımlanabilir.
etimoloji
Bu (bazı istisnaları olmakla birlikte) tarihte genel olarak erkeklerin kadınlara karşı, heteroseksüellerin eşcinsellere karşı üstünlüğü şeklinde rastlanır ve günümüzde de geçerliliğini yaygın şekilde korumakta, insanlar arasında halen etik bir konu ve bazı toplumlarda tabu olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir.
Cinsiyetçiliğin insanlar arasında neden böylesine geniş ölçüde kabul gördüğü hakkında yapılan tartışmalar, genelikle şu sonuçları işaret etmektedir:
Aile, toplum ve çeşitli dinlerden öğrenilen, erkeklerin dominant ve kadınların resesif özelliklerinden veya ahlâken doğru olduğu varsayılan kültürel ve etik normlar, değer yargıları, tabular, kurallar, yasalar, örf ve âdetler cinsiyetçiliği olağanlaştırır ve normalleştirir.
Başlıca düşünce şekilleri ve inanışlar şu şekildedir:
Bir cinsiyet diğerine göre (kadın erkeğe göre veya erkek kadına göre) daha üstündür veya daha değerlidir.
Kadınlar nefret edilesidir, erkekler nefret edilesidir.
Kadınlık belli sınırları olan bir kavramdır, erkeklik belli sınırları olan bir kavramdır.
Genellemeler ve bölümlendirmeler
Cinsel ayrımcılık temel olarak belli bir varlığın karakteristik özelliklerinin her zaman kendine özgü sınırlar içinde kalmaya mahkûm olduğu düşüncesine dayanır. Kendi içinde ise; erkeğe, kadına, çift cinsiyetli olana ve cinsiyet değiştirene karşı ayrımcılık olarak bölümlendirilebilir. Bu türlerden her biri faklı bir tarihî gelişime sahiptir ve farklı davranış biçimleriyle kendini gösterir.
Her karakteristik özelliğin kendine ait kesin sınırları olduğu düşüncesi, erkeği ve kadını ait oldukları sınıflara kesin bir şekilde ayırdığı gibi her iki cinsiyete ait özellikleri gösteren bireyi de reddeder. Böylece bu düşünce; bir erkeğin diğer erkeklerden, bir kadınınsa diğer kadınlardan önemli bir fark olabileceği ihtimalini de yok sayar.
Cinsel ayrımcılığın belirli türleri birçok ülkede yasa dışı olduğu halde bireylere cinsiyete dayanan bazı özel haklar, öncelikler veya sorumluluklar verilmesi oldukça yaygındır.
kadınlara karşı cinsel ayrımcılık
Cinsel ayrımcılık kavramı aslında genellikle kadınlara karşı olan ayrımcılıklarla eş tutulur. Bunun nedeni, kadınlara karşı ayrımcılığın ortaya çıkan ilk şekil olmasıdır. Şovenizm kavramı en geniş haliyle bu ayrımcılığı da kapsar.
Erkek egemen, ailedeki baba figürünün ağırlık bastığı toplumlarda bu tür ayrımcılık, kadının zayıf olduğu yaygın kanısı ile kendini belli eder; bazı toplumlarda kadın, kanunen bir birey olarak dahî görülmemiştir. Feminist bazı oluşumlar; kanun önünde eşitlik, politik alanda kadının temsil edilmesi, kadına karşı şiddetin önlenmesi, eğitim ve iş fırsatları gibi konular üzerine giderek kadın haklarını gözetmektedirler.
erkeklere karşı cinsel ayrımcılık
Erkeklere karşı cinsel ayrımcılık içinde erkek düşmanlığı ve androfobiden bahsedilebilir. Erkek düşmanlığı, adından da anlaşılabileceği gibi nefret duygusunu içerir. Androfobi ise "erkeklere karşı korku" anlamına gelir ve psikolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanmaktadır. Kadının kendini erkekten üstün hissetmesi de bir cinsel ayrımcılık türü olmasına rağmen kavram, yakın zamanda yaygınlaşmıştır.
Hayata bakış açıları. Gerçekten bir çoğunun hayata bakış açısı "karı" yönünde. Hani sokakta köpek oyun oynamak için peşine takılır ya ( ne pis durumdur o) işte erkeklerin bir çoğu da bu köpekler gibi "karı" diye önüne gelenin peşine takılır. Oğlum hayat kısa öğrenecek şey çok. Lütfen.
turk abazanlarinin en buyuk sorunu diye degistirilmesi gereken. turk erkegi esittir turk abazani cunku. tek tuk var boyle kendini gelistirmis, keko olmayan onlarda arada kayniyor.
anketlere göre ülkede cinsel bekaret oranı yüksek değil .
Özgürlük kavramı da ergen kişilerde çok önemli .
e bir çok kişi aşırıya kaçmamak şartı ile istediği şeylere de sahip olabiliyor , yaşam kalitesi düşük olsa da , tüketim olarak ilk sıralardayız .
Olay bu rakamlarda ve sonrasında kopuyor zaten .
anketlere göre cinsel bekaret oranı yüksek değil , ama ülkemizdeki vatandaşlar cinselliği başarı olarak gördüğünden yapmasa da yaptım diyor . Büyümeye çok meraklıyız .
Özgürlük kavramı , mahallemizde bulunan gençlere göre , gece 3 civarı son ses müzik dinlemek ve alkol almak , düğün,bayram,maç vs silah ateşlemek , ve bunlar gibi istediği her şeyi yapmak özgürlükmüş ! Değil beyler . (bkz: özgürlük istemediğin şeyi yapmamaktır) eğer dünyaya sizin gözlerinizden bakarsak , psikopat olmamanız için dua etmemiz gerekir .
Maddi durum ve yaşam kalitesi , akıllı telefon işinden herkesin midesi bulandı gerçi o tek yeter , ancak dikkat çekmek istediğim nokta , hem komşum hem de düzenli gelen bir müşterimin oğlu benden bir kulaklık sipariş etti , ürünün ücreti babasının maaşından daha çok , ve 3'müz de yaklaşık 1 dakika birbirimize baktık . sonra gözüm market poşetlerine ilişti , en az 10 paket makarna , bir o kadar hazır çorba , en dandiğinden sıvı ve margarin yağ , o poşette olmayanlar ise , et , süt , meyve ve sebze .
Yaşamaya çalışdığımız hayat reklamlarda gördüğümüz insanlar için bile reklamdan ibaret . Dünyanın en büyuk besin ürecisi sıradan teknoloji firmaları ile finansal açıdan eşit ise hayatı kavrayamadığımızdan dır .
Yeniden zannımca Tüm dünyanın ortak ancak , 'türk' insanının başlıca sorunları bunlardır .
Kendilerini "cinsellik" konusunda ispatlama çabasıdir. Bakiniz etrafiniza, yazilanlara millilik ile gurur duyan mi dersin cesitli yeteneklerini anlatan mi dersin her cesidinden mevcuttur. Evet, durust olmak gerekirse "cinsellik" cok onemli bir mevzu ve kesinlikle konusulmasi gerektigi kanisindayim. Sonucta bunu yasamayan yok denecek kadar azken neyi kimden sakliyoruz. Ancak demek istedigim sey su. Gereksiz ego tatmini ve beraberinde gelen gereksiz namus bekciligi. Benim erkeklerde gordugum en buyuk sorunlardan biridir.