bi kırmızı çizgimiz olduğu muhakkak ama nerede başlayıp bittiğini bilmiyoruz ve bazen o kırmızılık pembeye falan dönebiliyor bi de kalın bir çizgi de değil aslında, hatta beli yoktur, olabilir de. ama dış politikamız kesinlikle var. olmalı yani. kessinlikle vardır ya. evet.
valla şimdiye kadar gördüğüm en heyecan verici politikadır.
hayli riskli ama sahada gayet başarılı gibi duruyor. detayları bilemeyiz tabi.
biz okuduklarımıza izlediklerimize göre fikir oluşturuyoruz.
karşı taraf yani, yunanistan felan ne derse desin akdeniz gazı na ortak olduk.
hadi diyelim abd devreye girdi. belki gaz alamayız ama
en kötüsünden o gaz boru hattı türkiye den geçer.
eskiden bu ihtimal mevcut değildi.
suriye, ben eskiden de yazdım. kuzey ırak gibi, kuzey suriye miz oldu. oraların inşasında, normalleşme gerçekleşince ticaretinde sanayisinde çok etkin olucaz. tıpkı kuzey ırak gibi.
ben duygusal olarak bulgaristan ve yunanistan da da etkinlik istiyorum. du bakalım.
iibf lerde özellikle siyaset bilimi ve kamu yönetimi ile uluslararası ilişkiler öğrencilerine dayatılan kaliteli bir ders. çok şey öğretmiştir bana. baskın oran'ın ve faruk sönmezoğlu'nun elinden geçmek insana çok şey öğretiyor.
türkiye cumhuriyeti devleti tarihsel süreç içerisinde anadoluda var olmuş olan tüm devletler gibi doğu ve batı statükosu olmak üzere iki statükolu bir devlettir. bu iki statükodan herhangi birinin bozulması türkiye' yi ciddi politik, askeri, ekonomik ve kültürel ciddi meydan okumalarla başbaşa bırakacaktır.
başbuğ mustafa kemal atatürk' ün 1930' lu yıllarda balkanlar ve batı asya coğrafyasında kurduğu ittifak ilişkileri bu iki statükonun korunmasına işarettir.
Türkiye mahallenin delikanlısıdır. efendi efendi takılır ve mahallenin meşhur kızına* aşıktır. her ne kadar beraber aynı arkadaş ortamında* takılsa da bayağı uzaktır.
mahallenin piç çocuğu diyeceğimiz bir serseri* vardır. uyuşturucu, hırsızlık, tecavüz v.s. her türlü halt vardır ama mahallenin kızı abd buna tutuktur. abd türkiye'nin yanında pkk'nın hakkında ileri geri konuşsa da kızların efendi adam yerine piç adam tercihi gereği pkk ile gizli sevişmeye devam eder türkiye'nin uyarılarına rağmen.
sonra 15 temmuz denen süreçte bu abd mahallede başka bir serseri olan fetö ile türkiye'yi soymaya kalkmıştır ama başarısız olunca araları bozulmuştur. bu arada mahallenin tek meşhur kızı abd değildir, birde rusya isimli slav kızı vardır ki tam bir afettir. abd'den daha güzeldir ve birbirleriyle hiç anlaşamazlar. türkiye'ye yapılan haksızlıklar yüzünde rusya türkiye'ye yanaşmaya başlamıştır.
mahallenin tek serserisi martı kaşlı pkk değildir bunun yanında uzun sakallı ışid denen ayrı bir bela vardır. el kaide isimli bir diğer manyağın abd'ye tecavüzü sonrası doğmuştur, pkk ile hiç anlaşamaz sürekli kavga ederler hatta bütün mahalle ile kavgalıdır. ayrıca mahallenin* muhtarı vardır esad isimde mahallesinde kan gövdeyi götürmektedir. rusya'nın dayısıdır. eskiden yan mahalle* muhtarı olan saddam'ı indirmek için abd ile mahalleyi basmışlığı vardır ama o mahallede abd tecavüze uğradığı için esad'tan nefret etmektedir. abd muhtarlığın öso isimli yeşil beyaz giyinen kızın hakkı olduğunu savunmaktadır. öso türkiye'ye çok yanıktır hatta aynı eve çıkmışlardır.
olaylara dönersek türkiye 15 temmuz sonrası abd'ye tavır koymuştur bu yüzden abd'nin ilgisini cezbetmeye başlamıştır. geçen hafta iyice fıttıran türkiye dayanamamış, pkk ve ışid'e meydan dayağı atmaya başlamıştır. esad her ne kadar benim mahallemde ne kavga ediyorsunuz demekte olsa da içten içe "iyi yaptın lan bu pezolara" diye düşünmektedir. öso ise gözleri kalp olarak izlemekte ve mahalleyi temizleyen türkiye'nin en büyük yancısı olmaktadır. abd ise türkiye'nin gücünü görünce pkk'yı "fırat caddesinin doğusuna geçsene oğlum" diye uyarmaktadır. rusya aynı şekilde olayları desteklemekte hatta türkiye ile arada yemek yemeye başlamaktadır. türkiye-rusya arasındaki flirt mahallenin çok ilgisini çekmektedir bu yüzden abd "türkiye ile beraber dövüyoruz serserileri" demektedir.
muhtemelen yakın gelecekte türkiye ile rusya flirt etmeye devam edecek abd kezbanı ise büyük balığı kaçırdım diye üzülecektir ve türkiye'ye yıllarca "gösterip vermeyen" kankası ab ile rusya hakkında dedikodu çıkarmaya devam edecektir. türkiye ise mahallenin bıçkın delikanlısı sağ koluna öso, sol koluna rusyayı takarak mahalleyi temizleyecektir teröristlerden.
ilişkileri iyileştirmek kavramından anladığı şey el en ense samimi olup, ailecek görüşülen kanka moduna sokmak olan tayyip'in, ilişkiler bozulunca gözünü kapatarak ana avrat sövmesi, seviyesine kadar düşen evcilik oyunudur.
Dış politika hiç bu kadar kişiselleşmemişti. Adam bildiğin mahalle komşusuyla kurulan ilişkiye döndürdü.
birbirimizi kandırmaya, oradan buradan ilke uydurmaya gerek yok. türk dış politikası, nato üyeliği kalkanı ile proaktif davranmanın, bu kalkanı aşan durumlarda ise birkaç istisna dışında tornistan etmek ekseninde icra edilen manevralardan oluşur.
bu ayıp bir şey değil. buna zaten o yüzden politika diyoruz.