evde kalmış kızlar : ne yazık ki var olanlardır. vazgeçilmezimiz olan isteme olayı bu talihsiz kızımız için ya hiç gerçekleşmemiştir ya da gözü yükseklerdedir. porselen makyaj tadındaki makyajıyla; torun veya oğul sahibi olabilme ihtimali olan tüm teyzelerle can ciğer olur düğün boyunca. gösterebileceği tüm meziyetlerini gösterir.
mezdekedir, halaydır hepsinde oynar, pisti boş bırakmaz.
her düğünde bunu tekrarlaması; sonunda bi gün muradına ermesi ile son bulur.
düğün salonunda bir arada masalarda oturan ya da kapıda dinelen üç-beş tane ergen olur.tüm gözlerin kendilerinin üstünde olduğunu zannederler.orda servis yapan garson kızlarla ufak bir göz temasında garson kızların onlara iş attığını düşünürler.
gelinle damadın, masalarının önünde yan yana bekledikleri, takı merasimi. düğünün sonunda da aile büyüğü erkeklerin sahneye davet edilerek, harmandalı oynamasını istemek.
komik olduğunu sanan nikah memuru : özellikle taşaklı ailelerin düğünlerinde rastlanan bu canlılar, 3463956384745 kez yaptığı 5 cümleden ibaret görevini "nasıl yapsam da gelinle damadı misafirlerin karşısında zora soksam, maymun etsem" dürtüsü ile yapmaya kendini adamış bir değişik, bir entersan, bir garip varlıklardır. olayın doğası gereği stres ve heyecandan adını-soyadını bile zor söyleyen gelin ve damat canlısına hiç hesapta olmayan kontra sorular sorarak mavi ekran vermelerine sebep olurlar ve genelde gelin-damadın aldıkları vaziyeti görünce bir keyiflenirler, bir keşkül misali yayılırlar. bir öernek vermek gerekirse "evet" cevabını "yedi" kez duymak istediğini söyleyen ve damattan yedi kez evet diye böğürmesini talep eden bir türünü görmüştüm geçen aylarda. zavallı damadın dördüncü evetten sonra heyecandan beyindeki sayı sayma mekanizmasını duman bastı. bir yanık kokusu geldi burunlara. çocuk "eveğğt...eveeyt...eve...ev..e..ess...hısss.." derken komik olduğunu sanan nikah memuru canlısı kıs kıs gülüyordu. ben tam sağ ayakkabımı çıkarmış memura fırlatmak üzereyken hanım engel oldu. damadı tebrik ederken kulağına "nikah memurunu balayından sonra hacemat edelim!" dedim. "zenci tanıdığın var mı?" dedi.
üç beş bira içip kafanın güzelleşmesinden ve saatin de ilerlemesinden mütevellit kravatını olması gereken yerden vücudun baş kısmına kaydıran ve dünyaya gelme sebebi oynamakmışcasına kendinden geçen gevşek bünye.
erkeklerin bir kısmı düğünün başında, diğer kısmı da parçalar halinde düğün salonunun kapısı önüne gelip sigara tellendirerek vaktin geçmesini beklerler.
suratında sim partisi olan, ayakabılarının sivri ucuyla aynı anda 5 böceği birden katledebilen bekar ve hamaaağrat ablalar her zaman ki yerlerini alır, evlenebilme potansiyeli olan her canlıya iş atarlar.
türk görgüsüzlüğünü en net buralarda görürsünüz...
kameralara göstere göstere takılan takılar, havaya saçılan paralar, onlarca insanın tepindiği piste çoluk çocuğun dalması ve ebeveynlerinin garip bir şekilde bundan hoşnut kalmaları, 100 kiloluk adamların halay başı olup birden 50 kilo hafiflemiş gibi elastiki biçimde oynamaları, düğününde oynayan geline erkek tarafının çok oynak dünden razıymış deyip hafif kadın muamelesi çekmek, 20 tl yerine hava olsun diye 10 dolar takmak, yamyamlar gibi tamtamlar çalıp havayı kurşunlamalar, düğünden sonra takı paylaşımı kavgası yapmak ve bu kavganın artçı sarsıntılarının 30 yıl kadar sürmesi...
garip hareketlerle sahnenin ortasında vücudunu garip şekillere sokup, kendinin bu tarz kıvraklıklarla ilgi çekebileceğini düşünüp, daha çok karşı cinse atar yapma durumudur.
dugunler uzun zamandir gorusmeyen akrabalarin biraraya geldigi bir platformdur.
ego tatmin etmeye calisan bir kac adam yuzunden halay bozulur bir anda herkes oynayan kisinin etrafinda alkislarla onu izlemeye koyulur, iyi oynuyorsan egon cilalanir. hos olur.
suratı boyayla bezenmiş, şıkır şıkır elbisesiyle sürekli dans edip, halay çekme girişiminde olan 25-35 yaş arasındaki kızlar vazgeçilmezlerdendir. bi de gelinlik giymiş minik kız çocuğu olur, düğünün ilerleyen saatlerinde ağlaması muhtemeldir.
çingene pembesi abiye, abiyeyle aynı renkte korkunç bi makyaj ve makyajla aynı korkunçlukta iğrenç saç modeliyle ortalıkta dolaşan oynayan konuşan diğer kızları kesen kızlar türk düğünlerinin en komik manzarasıdır.
edit= topuklu ayakkabıyı nasıl unuttum ya. en az 25 cm olması şartıyla tabi..
alman gülle takımı oyuncusu gibi vatkalı takım giymekte ısrar eden kayınvalideler, küçük çantaları var birde, abimin düğününde annem almıştı eline, sanki annem değil finlandiya devlet başkanın eşi, bir nevi föörstleydi...