"hadi çıksana kız, oynasana kızım hadi"
"Bak ablan da satıldı sıra sende, bakalım seni kimlere veecez."
"gelinlik hiç güzel değilmiş."
v.s. gibi muhabbetler.
damat ve gelinin genellikle tanımadığı, oyun havalarında maharetli enerjisi bitmek bilmeyen en az bir , tercihen iki kişi . her düğünde vardır , istisnasız.
boya kutusuna sokulmuş kızlar.
aşırı jöleli saçlı erkekler.
en az bir adet zil zurna sarhoş.
gelin-damat masasında gelinle damadın yanına sandalye çekip oturan kimliği bilinmeyen bayan.
dans ederken sürekli kulaklarına birşeyler fısıldayan gelin ve damat.
simli, terli, allı morlu parlak kumaşlara sarınmış, çirkin topuzlu ve mor göz farlı bayan akrabalar; efendi gibi takım elbisesini giyip gelmiş fakat iki tek attıktan sonra takımın ceketini pantolonun kenarına kıstırıp, kravatı da kafaya bağlamak suretiyle şakkada şakkada oynayan erkek akrabalar; masalarda uyuyan, dans pistinde koşan, gelinin duvağına basan ve kuytularda şişelere işeyen çocuklar; davul ve zurna.
meydanda kovalamaca oynayan gereksiz cocuklar, tas catlasin 5 yasinda olup kuafore goturulmus ve sac bas yapilmis,surat sim dolmus kizlar, ortada oynayan 18lik mahalle kizlarini kesen civar mahalle erkekleri olmazsa olmazlardir herhalde.